RİSALEHABER

Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin talebelerinden merhum Abdullah Yeğin Ağabey 17 Nisan 2015 tarihinde düzenlenen Kastamonu Lahikası Sempozyumunda hatıralarını anlatmış, Bediüzzaman hazretlerinin altını çizerek dikkat çektiği hususları gündeme getirmişti.

Kendisini Risale-i Nur’un lideri gibi göstermeye çalışan insanların da olduğuna dikkat çekerek Said Nursi hazretlerinin "Bana değil kitaba bağlanın, bu zaman şahıs zamanı değil" uyarısını hatırlatmıştı.

İşte Abdullah Yeğin Ağabeyin o konuşması:

Ben Risale-i Nur okudukça dünyayı da seviyorum ahreti de. Her şeyi sevmeye başladım. Bu Cenab-ı Hakkın ihsanıdır. Ben konuşuyorum amma kim konuşuyor? Nefes alabilir miyiz Allah müsaade etmezse? Hiç kimsenin ne zaman öleceği, ne zaman, nerede kalacağı belli değil. Muğayyebat-ı hamse var. Kur’an ne demişse aynen öyledir. Üstadımız Isparta’dan geldiğinde dedi ki: “Bana bağlanmayın. Kitaba bağlanın. Ben faniyim. Ben de sizin gibi talebeyim. Kur’an’ın talebesiyiz.”

İşte böyle bir Üstad, o kadar mütevazı bir insan, o vakte kadar böyle birini görmedim. Mesela namaz kılıyor bizim namazımızdan bambaşka. Namazını uzaktan seyrettim. Ah biz de öyle bir namaza durabilsek.

Yüz otuz parça kitap var. “Okuyun kitabı, kitaba bağlanın bana bağlanmayın, bu zaman şahıs zamanı değil” diyor. Şahıslar hata edebilir. Şahıslar karalanabilir, şahısların aleyhinde konuşulabilir, şahıslar kötü olabilir, zamanla değişebilir. Adam mason olmuş bilmem ne olmuş, ne olmuş filan.

Kendisini Risale-i Nur’un lideri gibi göstermeye çalışan insanlar gelmedi mi? Dünya fitne dünyası. Onun için aklımızı çalıştıracağız. Ne helaldir, ne haramdır buna dikkat edeceğiz. Allah bizi doğru yoldan ayırmasın. “İhdina’s-sırata’l-müstakim”  diyoruz her gün. Elli altmış defa okuyoruz Fatiha’yı. Niçin okuyoruz? Kendimiz için okuyoruz. Onun manasını bilerek namaz kılan, manasını bilerek okuyan adam şuurlu müslümandır.