Said Nursi: Arapça dışındaki ezan şarkıdır!

Said Nursi: Arapça dışındaki ezan şarkıdır!

Türkçe ezanı kasdettiğini anlamıştım. Çok utandım ve sıkıldım, mahcup ve suçlu bir halde

Risale Haber-Haber Merkezi

Son Şahitler'den Hafız Enver Ceylan anlatıyor:

Bediüzzaman'ı ilk ziyaretim 1952'de Akşehir Palas Otelinde olmuştur. Yedeksubaylığını yapan bir ziraat mühendisi de beraberimdeydi.

Üstad bana mesleğimi sordu, müezzinlik yaptığımı söyledim. Üstad bir anda kaşlarını çattı:
"O şarkıyı siz de söylediniz mi?"

Üstadın ne demek istediğini anlayamamıştım. Anlayamadığımı ifade edince, Üstad bu defa:
"Minarelerde söylenen o şarkıyı..." dedi.

Türkçe ezanı kasdettiğini anlamıştım. Çok utandım ve sıkıldım, mahcup ve suçlu bir halde:
"Evet... Malesef!" diyerek cevap verdim.

Üstad devamla:
"Ben bu hususu Hamdi Efendiye de (Akseki) bildirdim. Ezanı bu şekle çeviren, bir ilândan ibaret zannediyorlar. Halbuki böyle değildir. Ezan-ı Muhammedî bir ilânat değildir. O divaneler bilmiyorlar. Şayet öyle olsaydı, her millet kendi lisanına  göre 'namaza gelin' diye çağırırdı. Halbuki bu ezan asr-ı saadetten beri  öyle devam ediyor. Bu ilâ-yı kelimetullahtır. İmanın esasını günde beş defa dünyaya ilân etmektedir. İslâmin şeâiridir. Bu şeâir, farzlar kadar  ehemmiyetlidir" dedi.

(Son Şahitler)