Sağlık Bakanı: 25 bin kişi organ bekliyor

Sağlık Bakanı: 25 bin kişi organ bekliyor

Sağlık Bakanı: 25 bin kişi organ bekliyor

Akraba dışı vericiden hangi koşullarda organ naklinin yapılabileceği, ilgili mevzuat ve bu konuda kararın kim tarafından verilmesi gerektiğine ilişkin açıklamalarda bulunan Müezzinoğlu, organ bağışının çok önemli olduğunu ve şu anda 25 binin üzerinde kişinin organ nakli beklediğini söyledi.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Müezzinoğlu, akraba dışı vericiden organ nakli yapılabilmesine ilişkin olarak, "Burada kararı verecek Bilim Kurulu'dur. Buna Sağlık Bakanlığı karar veremez, buna Adalet Bakanlığı karar veremez, hukukçular da karar veremez. Burada bilim kurulları ve etik komisyonları karar verir ve yetki onlardadır. Bununla ilgili yasal düzenleme gerekiyorsa yasal düzenlemeleri yapacağız" dedi.

Müezzinoğlu, organ bağışının çok önemli olduğunu ve şu anda 25 binin üzerinde kişinin organ nakli beklediğini söyledi. Müezzinoğlu, bu kişilerin her gün dokularına uygun organ bulunduğuna ilişkin haber beklediğini ifade ederek, "(Ömürden ömür çıkartmalıyız) diye bir cümle söylüyorum. Ölümden ömüre vesile olabilmek, bu çok önemli. Ben, bu dünyadan göçer gider oluyorsam, benim karaciğerimin, böbreğimin, kalbimin ve diğer organlarımın birini yaşatıyor olması, belki de geriye bırakacağım en hayırlı işlerden biri olacak" diye konuştu.

Gelişmiş ülkelere göre organ bağışında gerideyiz

Türkiye'de organ bağışındaki duyarlılığın daha çok artmasını isteyen Müezzinoğlu, şöyle devam etti:"Özellikle, gelişmiş ülkelerde kadavradan organ bağışı yüzde 75'lerde iken bizde yüzde 25'lerde. Burada bir çelişki var. Bizde daha çok organ bağışı canlıdan canlıya yapılıyor. Niye? Benim kardeşim, benim amcam, duygusal olarak hayattayken verebiliyoruz ama beyin ölümü gerçekleştiğinde 'böbreği bir başkasına verilmesin' denilebiliyor. Hatta, sağlığında kişinin organ bağışında bulunduğuna dair kartı da var ama kızı ya da eşi 'ben babamın karaciğerinin alınmasını istemiyorum' diyebiliyor.Burada, duygusal bir an var. Halbuki duygusallığımızı hem onun vasiyetine hem de onun yaşatabilecekleri üzerine kurabilirsek, inanıyorum ki, Türkiye olarak fotoğrafımızı daha iyi hale getirebiliriz."

Canlıdan akraba dışı organ bağışı konusunda Etik Kurul Komisyonu'nun bulunduğunu anlatan Müezzinoğlu, bu komisyonun belli kuralları olduğunu söyledi. Müezzinoğlu, "Bakan olarak ben, Bursa, Diyarbakır, İstanbul'daki etik komisyonunu bilmem" dedi.

Komisyon tarafından, organ bağışında bulunan ile nakil yapılacak kişi arasındaki irtibat ve kuralların uygunluğunun tespit edildiğini dile getiren Müezzinoğlu, "Bizim Etik Kurullarımıza gelen akraba dışı bağışçıların yüzde 80'ine olumlu cevap verilmiştir" açıklamasında bulundu.
"Organ ticaretine asla müsaade edilemez"

Organ ticaretine asla müsaade edilmemesi gerektiğine dikkati çeken Müezzinoğlu, "Bazen, belirli çıkar grupları birilerinin organını ticarileştirebiliyor. Diğer taraftan da ihtiyacı olan var. İhtiyacı olan zaten her türlü riski almaya razı. Bunu, devlet olarak önlememiz lazım" diye konuştu.

Müezzinoğlu, etik komisyonlar sayesinde, Türkiye'nin gündeminde organ ticaretinin olmadığını ve bu nedenle de dünyada saygın bir yeri bulunduğunun altını çizerek, "Türkiye, bunu zedeleyecek hiçbir yanlışın içinde olamaz. Sağlık Bakanlığı da olamaz. Hukukçular da olamaz. Burada kararı verecek Bilim Kurulu'dur. Buna Sağlık Bakanlığı karar veremez, buna Adalet Bakanlığı karar veremez, hukukçular da karar veremez. Burada bilim kurulları ve etik komisyonları karar verir ve yetki onlardadır. Bununla ilgili yasal düzenleme gerekiyorsa yasal düzenlemeleri yapacağız" değerlendirmesini yaptı.

Yeni düzenleme yapılacak

Müezzinoğlu, bireysel başvuru üzerine Anayasa Mahkemesi'nin çocuğuna aşı yaptırılmasına ilişkin kararı anne ve babaya vermesiyle ilgili olarak, aşılara ilişkin kararın da bilim kurullarına ait olduğunu vurguladı.
Anayasa Mahkeme'sinin aşı yaptırmama hakkını da anneye ve babaya verdiğini dile getiren Mehmet Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Anne babanın hangi hastalığın kalıcı sekel oluşturduğunu, hangi bulaşıcı hastalığın ölüme vesile olduğunu bilme gibi bilinci olabilir mi? Varsa bile, 'ben bunu bu kadar biliyorum ve çocuğumda uyguluyorum' deme hakkı olabilir mi? Çocuk, yarın engelli olduğu zaman, çocuğun yaşam hakkını engelli bir şekilde sürdürmesinin yetkisi anne ve babada olabilir mi? Bu da yine bilim kurullarının görevidir.Bu anlamda, Anayasa Mahkemesi verdiği kararla, 'bunun yasal düzenlemesini yapın', dedi bize. Yasamız, 1930'lu yıllara dayandığı için, bunun üzerine gelişen bilimsel hadiseleri de bu yasanın genelgelerine ve yönetmeliklerine dayandırdığımız için Anayasa Mahkemesi de 'bunun yasal zeminin oluşturun ve buna göre şekillendirin' dedi. Dolayısıyla, her ikisi konusunda da Türkiye'nin, bakanlığın durduğu nokta doğrudur. Yasal olarak varsa yeni düzenlemeyi hızla yapacağız."

Dört yıl sonra bütün aşılar Türkiye'de üretilecek

Yerli aşıya ne zaman geçileceği yönündeki bir soru üzerine de Müezzinoğlu, ihale sürecinin tamamlandığını söyledi. 31 Temmuz 2015'te yerli aşı süreci ile ilgili sözleşmeyi imzaladıklarını hatırlatan Müezzinoğlu, "Dört yılın sonunda tüm aşılar, Türkiye'de üretilecek noktaya gelecek. Önce difteri, tetanos üzerinden yol haritasını belirledik. Şu anda dünyanın en gelişmiş ülkeleri düzeyinde aşı yelpazesinde 13 aşıyı çocuklarımıza takvim olarak uyguluyoruz. Geniş bir yelpazeyi başarı ile uygulayan dünyanın sayılı ülkelerinden biriyiz ama aşıyı üretebilen bir dinamizmi de devreye soktuk. Bu süreç inşallah olağanüstü bir sıkıntı yaşamazsak 4 yıl sonra kendi milli aşısını üreten bir Türkiye olacağız" dedi.

Plazma ürünleri konusunda Kızılay, Sağlık Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ortak bir çalışma yürüttüğünü belirten Müezzinoğlu, Sağlık Bakanlığı kan ürünlerinin yüzde 35'ini tükettiğini söyledi. Yerli plazma ürünleri ihracının Çalışma Bakanlığı'na devredildiğini aktaran Bakan Müezzinoğlu, Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda da bu konuda değerlendirmelerin yapıldığını kaydetti.

İki ay içinde plazma ürünleri ile ilgili ihale süreçlerinin tamamlanacağını anlatan Müezzinoğlu, "Bunların ihale şartı da yok. Belirli bir alım sözleşmesi ile de yapabiliyorlar. 11 yıldan az olmayacak. Ciddi bir AR-GE ve ileri teknolojik bir alt yapının gelmesi gerekiyor. Dördüncü yıldan sonra üretime geçilecek. Ümit ediyorum ki, 1-2 ay içinde yüklenici belirlenecek ve süreç artık icraat dönemine geçmiş olacak. Türkiye'nin tek bir şeye ihtiyacı var. 'Sağlık Bakanı olarak neyi istiyorsunuz' derseniz sağlıklı demokrasi istiyorum. Sağlıklı bir milli iradeyi istiyorum. Bu varsa istikrar var. İstikrar varsa o zaman hedeflerini planlama gücü var" ifadelerini kullandı.

AA

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.