Risale-i Nur’da kainatın üç sırrını çözen bölümler

Risale-i Nur’da kainatın üç sırrını çözen bölümler

İnsanoğlunun da en büyük merakını ihtiva eden sırlar

Tılsım bir anahtardır ki, sır ve muammaları açar. Onun için tılsım da keşfedilmesi gereken özelliğe sahiptir. Sır ve muamma ise hal ve şerh edilir. Sözler’in ve Mektubat’ın fihristinde geçtiğine göre, tılsım-ı kainatın ise üç muamması vardır. Bunlar üç müşkili azim veya üç müthiş sual diye de geçer.

"Sırr-ı hilkat-i âlem olan muamma-i acibanesini hal ve şerh edip ve sırr-ı kâinat olan tılsım-ı muğlakını fetih ve keşfederek, bütün mevcudattan sorulan, bütün ukûlü hayret içinde meşgul eden üç müşkil ve müdhiş sual-i azîm olan 'Necisin? Nereden geliyorsun? Nereye gidiyorsun?' suallerine mukni, makbul cevab verir."(1)

Birçok sual olabilir ama Üstad, özellikle üç tanesine dikkat çeker. Bunlar Risale-i Nur’un birçok yerinde değinilse de en güzel ve tam bir şekilde üç yerde halledilmiştir.

"Hem bütün ukûlü hayrette bırakan ve hiçbir felsefenin eliyle keşfedilemeyen ve sırr-ı hilkat-i âlem ve tılsım-ı kâinat denilen ve Kur'an-ı Azîmüşşan'ın i'cazıyla keşfedilen o tılsım-ı müşkilküşa ve o muamma-yı hayretnüma, Yirmidördüncü Mektub ve Yirmidokuzuncu Söz'ün âhirindeki remizli nüktede ve Otuzuncu Söz'ün tahavvülât-ı zerratın altı aded hikmetinde keşfedilmiştir."(2)

1. Tılsımın birinci muamması: "Nereden geliyorsun?" sualidir. Bu sual, Yirmi Dördüncü Mektup ve On Sekizinci Mektup'ta tam halledilmiştir.

2. Tılsımın ikinci muamması: "Nereye gidiyorsun?" sualidir? Bu sual Yirmi Dokuzuncu Söz'ün ahirindeki Remizli Bir Nükte'de halledilmiştir.

3. Tılsımın üçüncü muamması: "Necisin / görevin nedir?" sualidir. Bu sual Ene bahsinde yani Otuzuncu Söz, Birinci Maksad'da tam halledilmiştir.

Üstad Hazretleri İşaratü'l-İcaz’da dördüncü bir sual ekliyor. O da "Reisiniz kimdir?" sualidir. Bu soruya cevap verirken de Kur'anın dört temel esası olan "Tevhid, Nübüvvet, Haşir, Adalet ile İbadet" konularıyla ilişkilendirir. Şöyle ki;

"Saniyen: Kur’ân’daki anâsır-ı esasiye ve Kur’ân’ın takip ettiği maksatlar tevhid, nübüvvet, haşir, adalet ile ibadet olmak üzere dörttür. Bu dört unsuru beyan edeceğiz."

"Sual: Kur’ân’ın, şu dört hedefe doğru yürüdüğü neden malûmdur?"

"Cevap: Evet, benî Âdem, büyük bir kervan ve azîm bir kafile gibi mâzinin derelerinden gelip, vücut ve hayat sahrâsında misafir olup, istikbalin yüksek dağlarına ve müzeyyen bağlarına müteveccihen kafile kafile müteselsilen yürümekte iken, kâinatın nazar-ı dikkatini celb etti. 'Şu garip ve acip mahlûklar kimlerdir? Nereden geliyorlar? Nereye gidiyorlar?' diye ahvallerini anlamak üzere hilkat hükûmeti, fenn-i hikmeti karşılarına çıkardı ve aralarında şöyle bir muhavere başladı:

"Hikmet: Nereden geliyorsunuz? Nereye gidiyorsunuz? Bu dünyada işiniz nedir? Reisiniz kimdir?”(3)

Tılsımın birinci muamması tevhid ile ikinci muamması ahiret/haşir ile üçüncü muamması ibadet ve adalet ile dördüncü muamması ise nübüvvet ile ilişkilendiriliyor.

Dipnotlar:
(1) bk. Sözler, On Dokuzuncu Söz.
(2) bk. Mektubat, Yirmi Sekizinci Mektup, Yedinci Risale olan Yedinci Mesele.
(3) bk. İşaratü'l-İ'caz, Fatiha Suresi Tefsiri.

Sorularla Risale

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum