‘Risale-i Nur yeter’ sözünü doğru anlayalım lütfen!

‘Risale-i Nur yeter’ sözünü doğru anlayalım lütfen!

Bediüzzaman bir de böyle referanslar veriyor. Ne olacak şimdi?

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Öğr. Gör. Dr. Sadık Tanrıkulu, “Nurcular neden sadece Risale-i Nur okuyor? sorusuna verdiği cevabın 4. bölümü:

TEK ALANDA ÇALIŞIRSAN TAASSUP OLUŞUR, ALANININ MUTAASSIBI OLURSUN

Farklı kitap okuma meselesinde şimdi nur talebelerine konuşuyorum. Adam şu benim kütüphaneme geliyor, şöyle bir bakıyor; “Abi ne yapıyorsun” diyor. Ben kelam alanında nasıl ihtisas yapacağım? İslami ilimler çalışacaklara üstadın verdiği bir pusula var; “en az iki ilimde ihtisas sahibi olacaksınız” der Üstad. İslami ilimler çalışana, sadece Kelamda çalışma, sadece hadiste çalışma. Tek alanda çalışırsan taassup oluşur, alanının mutaassıbı olursun. O yüzden en azından iki alanda çalışacaksın. Diğer İslami ilimlerin tamamında da ansiklopedik bilgi sahibi olacaksın, üstadın ifadelerini hatırlamıyorum, genel malumat sahibi olacaksın diyor.

Not: Sadık Hocamızın işaret ettiği yer şurası olsa gerektir; “Şimdi bu kaide, fenlerde aynen cereyan eder. Çaresi odur ki: Bir fenni esas tutup sair malûmatını avzen ve zenav gibi yapmaktır. Hem de âdât-ı müstemirredendir ki; kitab-ı vâhidde ulûm-u kesîre tezahüm eder. Zira ulûm birbirini intac ve birbirinin elini tutmakla teanuk ve tecavüb ettiklerinden o derecede iştibak hâsıl olur ki; bir fende te'lif olunan bir kitabda o fennin mesaili o kitabın muhteviyatına nisbeti ancak zekatı çıkabilir.” (Muhakemat, s. 29)

ŞİMDİ BU ADAM NE YAPACAK? SADECE RİSALE-İ NUR MU OKUYACAK?

Bir avam vardır bir de havas vardır, genel Risale-i Nur talebesi vardır. Bir de fıkıhta, tefsirde, hadiste, mantıkta şurada burada ihtisaslaşan insanlar vardır. Şimdi bu adam ne yapacak? Sadece Risale-i Nur mu okuyacak?

Tekrarlıyorum, avam, haftada bir akşam sohbete anca geliyor ya da iki gün anca geliyor. Geldiği sohbette kısacık bir dersi anca dinliyor, anlıyor. Ne kadarsa, günün yorgunluğuyla oturuyor, biraz uyuklayarak, biraz gözünü açarak haftada bir akşam bir sayfa ders dinliyor, hadi iki sayfa olsun. Şimdi bu adamın zaten yapabileceği bu. Sizin bu adama kalkıp da tefsiri hadisi fıkıh oku demeniz olmaz. Olmayacak bir şeyi söylüyorsunuz.

Avam, halk İslam’ını canlı tutuyor zaten. Bir ehl-i sünnet itikadını öğrencisine veriyor. O öğrenciyi bundan fazlasına zorladın mı, zaten kaçırırsın. Risale-i Nur grupları dışındaki bütün gruplar zaten sohbet meclisi. Falan hocaefendiyi dinlemeye gidiyor adam, 40 yıldır falan hocaefendiyi dinliyor. Bu böyledir yani. Ama Üstad insanları -Profesör Şerif Mardin'in söylediği gibi- okur-yazar yaptı, kitabın başına oturttu. Şerif Mardin “bu, devlet eliyle ancak yapılabilir, Said-i Nursi bunu başardı” diyor.

Risale-i Nur talebesi kardeşlerime söylüyorum; değerli kardeşim, Üstad Bediüzzaman'ın Risale-i Nur'la ilgili talebelerinden beklentisi var değil mi; İşaratül İcaz'ın başında Kur'an-ı Kerim'i tefsir edecek bir ekipten bahsediyor. Tefsiri tek bir kişinin yapamayacağını, bir heyet hem de sadece İslami ilimlerde değil; orada astronom da olacak, biyolog da olacak moleküler biyolojide mütehassıs da olacak. Bütün ilimlerde ihtisas sahibi bir ekip oturacak, böyle bir tefsir yazacak diyor. İşaratü’l İ’cazın devamının ileride tamamlanmasını umuyor mu Üstad? Bunu kim yapacak? Risale-i Nur dışında hiç kitap okumamış biri mi yapacak, nasıl olacak? Sen belagat biliyor musun yok, mantık biliyor musun yok, kelam biliyor musun yok, felsefe yok…

BU SÖZÜN BİR MAKAMI VAR

Bir ara bir toplantıda söyledim. “ben filozof olun demiyorum, felsefe okuyun. Bir Risale talebesi felsefe tarihini şöyle bilmesi lazım” dedim. Böyle tepkisel bakıyor. Sen anlayamazsın ki, sen felsefe tarihini şöyle bir ana hatlarıyla son 300 yılda ne olmuşu görmezsen, Risaleyi anlayamazsın, açık söylüyorum. “Hocam öyle deme, Üstad Bediüzzaman “bu kitaplar başka kitaba ihtiyaç bırakmıyor” diyor. Bu sözün bir makamı var.

Risale-i Nur'un muhtelif yerlerinde “bu kitaplar başka bir esere ihtiyaç bırakmıyor” vesaire tarzı ifadelerden maksat nedir, düzgün anlayalım. Aynı Üstad şunları da diyor:

“Bunun tafsilâtını, "Şerh-ül Mevakıf" ve "Şerh-ül Makasıd" gibi muhakkiklerin büyük kitablarına havale ederek.” (Sözler, s. 683)

“Eğer bir şübhen varsa "Makasıd" ve "Mevakıf"a git; maksada vukuf ve ıttıla' peyda edeceksin ve göreceksin” (Muhakemat, s. 56)

“Eğer o kapı sana açılamadı; "Mefatîh-ül Gayb" olan İmam-ı Râzî'nin geniş olan tefsirine gir ve serir-i tedriste o dâhî imamın halka-i dersinde otur, dersini dinle.” (Muhakemat, s. 56)

“Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın geleceğini ve nübüvvetini haber vermişler. Onlar çoktur; biz, onlardan meşhurları ve manevî tevatür hükmüne geçmiş ve ekser tarih ve siyerde nakledilmiş birkaçını zikredeceğiz. Onların uzun kıssalarını ve sözlerini siyer kitablarına havale edip,” (Mektubat, s. 174)

“Bütün ahlâk-ı hamîdede en yüksek ve yetişilmeyecek bir dereceye mâlik idi. Şu mu'cize-i ekberi, Allâme-i Mağrib Kadı Iyaz'ın Şifa-i Şerif'ine havale ediyoruz. Elhak o zât, o mu'cize-i ahlâk-ı hamîdeyi pek güzel beyan edip isbat etmiştir. (Mektubat, 179)

“Hudûs mesailini Risale-i Nur'a ve muhakkikîn-i Kelâmiyenin kitablarına havale ile o bahsi kapıyoruz.” (Şualar, s. 141)

Bediüzzaman bir de böyle referanslar veriyor. Ne olacak şimdi?

BUNLARI OKUMAN RİSALE-İ NUR'A MI ZARAR?

Risale-i Nur'da Peygamberimizin hayatı var mı kardeşim? Yok. İslam tarihi var mı kardeşim? Yok. Bir Müslümanın Kur'an-ı Kerim'i şöyle ne söylüyor baştan sona bir meali bir kere okuması gerekmez mi kardeşim? Risale Nur’da var mı? Yok. Risale-i Nur'da ilmihal var mı değerli kardeşim? Namaz, oruç, zekât, hac fıkhı var mı? Cennet ve cehennemin iman ve itikat boyutunu dehşet ispatlayarak anlatıyor. Ama ne diyor; “Cennet'e dair, Cennet'ten daha güzel, hurilerinden daha latif, selsebilinden daha tatlı olan beyanat-ı âyât-ı Kur'aniye kimseye söz bırakmamıştır ki, fazla birşey söylensin.” (Sözler, 497)beyan-ı Kur'andan sonra beyan olamaz ve hacet kalmaz.” Sözler (384)

Bu ne demek? Sen kendin Kur'an ve hadisten Cennet ve Cehennemi şöyle bir okuyacaksın. Beni ne bekliyor? Risale-i Nur bunu anlatmıyor ki? Cennetin nasıl bir yer olduğunu senin oturup da ayetlerden ve hadis-i şeriflerden okuman, cehennemi de aynı şekilde okuman Risale-i Nur'a mı zarar?

“Huneyn’in bidayetinde, Uhud'un nihayetinde bir mağlubiyetden” bahsediyor. (Lem’alar, s. 29) Ya oturup da okuman gerekmiyor mu Uhud'da ne oldu, Huneyn’de ne oldu? Bunları bilmen gerekmiyor mu?

Bir münafıklar bahsi var, İşaratül İ’caz’da upuzun açıklıyor. Başka yerlerde de var. Peki, bu münafıklar Medine'de ne yapmış, bir kitaptan okuman kötü mü?

Miraç meselesinde “miracın hikâyesini anlatmıyorum” diyor. Niye? Kitaplarda var. Sen miracın nasıl olduğunu açıp da bir hadis kitabından ya da bir siyer kitabından okuman gerekmiyor mu?

Bakın üstadın talebelerine verdiği iki vazife var dedim. Birini tefsir cihetinde söyledim. Bir de diyor ki; "Bu dürûs-u Kur'aniyenin dairesi içinde olanlar, allâme ve müçtehidler de olsalar; vazifeleri -ulûm-u imaniye cihetinde- yalnız yazılan şu Sözler'in şerhleri ve izahlarıdır veya tanzimleridir.” (Mektubat, s. 426)

Şerh ne demek? Açıklamak demek. Zaten bugün bir kesim Risale-i Nur'un açıklanmasına karşı oldukları için değişik gerekçeler söylüyorlar. Beş sene, 15 sene, 20 sene okuyor. “hocam, benim oğlan medreseye gelmiyor” diyor dostum. Oğlan tıp okuyor. Niye dedim. “Yılları medresede geçmiş, külliyat o biçim okudu, kaç kere okudu” dedi. Dedim; “hocam anlamadan okudu. Anlatamadınız, çocuğun kafasına sokmadınız” dedim.

Şunu kabul ederim; okumasına, anlamasına rağmen bir yerlere kayabilir, bugün tehlike çok, o ayrı konu. Ama siz dinle babam dinle, yani oturuyorsunuz, böyle hafız gibi okuyorsunuz. Ne anlayacak? Haşir Risalesi’ni dümdüz okudum ne anlayacaksın abi? Hiçbir şey anlamazsın. Ene Risalesi hiçbir şey anlamaz. Miraç hiçbir şey anlamaz. Tılsımlar, 11 söz, 12 söz, bir sürü yerler var. Bunlar açıklamadan anlaşılmaz.

Açıklama ilimle olur kardeşim. Belagat bilmeyen, mantık bilmeyen, tefsir ve Kur'an ilimleri bilmeyen bir insan Muhakemat’ı açıklayamaz.

ŞERH, TANZİM, İZAHA YÖNELİK UFKUNUZU GELİŞTİRME ANLAMINDA OKUYACAKSINIZ

En basit giriş risalesini söyleyeyim; Meyvenin 6 meselesi. Meyve risalesinin 6 meselesi ne anlatıyor? Orada sıra sıra bir şeyler anlatıyor. Oradaki her bir paragraf; elektrik, makine, erzak vs. birkaç başlık söylüyor. Onun her birinin açılımı şu kitap kadar yapılabilir? Neyle açacaksın? Sırf Risale-i Nur okuyarak mı?

Yıllar önce 1992'de oturdum, uzayla ilgili bir 3-4 sayfa bir metin okudum. Kendimden geçtim. “Allah'ım” dedim, “kafamızı secdeye koysak, hiç kaldırmasak az gelir” dedim. Bir ara okuduğum bir kitap çok etkiliydi, Şaban Döğen’in “Kâinatın Diliyle Allah” Risale-i Nur mantığıyla, Kâinat bilgilerini vermiş.

Ayetü’l Kübra ince bir kitaptır. Açılabilir, 500 sayfa anlatılabilir. Ama senin Ayetü’l Kübra'yı şerh edebilmen için bir kütüphanen olması gerekiyor. Bunu söylemeye çalışıyorum.

Kimse şunu söylemiyor; “biz Risale-i Nur'u anlayamıyoruz, başka kitap okuyacağız. Risale-i Nur bize yetmiyor, tatmin etmiyor.” Kimse bunu söylemiyor ki? Risale Nur’daki anlayışınızı üstadın söylediği şekilde; şerh, tanzim, izaha yönelik ufkunuzu, dünyanızı geliştirme anlamında okuyacaksınız.

Herkes için söyleyeyim; bütün Risale-i Nur talebeleri ilmihal okumak zorunda. Müslüman olarak Peygamberimizin hayatını okumak zorundasın. Risalede Hayat’ü Sahabe yok. Sahabe Risalesi var, felsefesi anlatılıyor. Senin sahabe ile ilgili biraz malumatın olmalı. Hayatü’s Sahabe oku kardeşim. Bunu avama söylüyorum. Ama tekrar ediyorum, Risale-i Nur'un havassı olan, ilimle meşgul olan adam, 30 yıldır Risale Nur'daki tabirle söyleyeyim vakıf. 50 yıldır, 60 yıldır vakıf olanlar var. Yani bunların belli bir düzeyi, seviyeyi geçmesi gerekmiyor mu? Oturuyorsunuz insanlara cemaate ders anlatıyorsunuz, Risale-i Nur anlatıyorsunuz. Sizin biraz daha ilminiz olması, Risale-i Nur'a zarar mı fayda mı kardeşim?

BAZILARI KASTEN, ŞEYTANLIĞINA, OPERASYON OLSUN DİYE YAPIYOR

Şunu söylemeden geçmeyeyim; Fetö-Risale-i Nur bağlantısı konusunda büyük bir cehalet yapılıyor. Bazı kesimlerin kafa basmıyor, mantıksız muhakemesiz… Bazıları da kasten, şeytanlığına, operasyon olsun diye yapıyor. Nedir; “Fetö nurculuktan çıktı, Fetö Risale-i Nur'dan çıktı. Aha Risale-i Nur, Aha Fethullah Gülen” diyor. O zaman size soruyorum; Hariciler nereden çıktı, Şia nereden çıktı. Hadis-i Şerife göre söyleyeyim, 73 tane bidat, sapkın mezhep nereden çıktı? Hz. Ali'yi kim öldürdü? Hz. Osman'ı kim katletti? Hariciler. Hazret-i Ali'yi aynı şekilde hariciler. Daha sonrasında, o fitne dönemlerinde savaşlar falan. Şia nereden çıktı? Hariciler nereden çıktı? Mutezile nereden çıktı? Bir sürü bidat mezhep var. Nereden çıktı? Hepsi İslam'ın içinden çıktı, hepsi “Kur'an” diyor, “hadis” diyor. Şimdi bu kadar bidat ve sapkın mezhep çıktı diye suçlu Kur'an ve Sünnet mi? Suçlu –hâşâ- Allah ve Resulü mü? Suçlu vahiy mi? Suçlu din mi?

Bu mantık çok saçma salak bir mantık. Her fikrin, her hareketin içinden inhiraflar, sapmalar olur, operasyona gelenler olur. Bu, merkezin suçlu olduğu anlamına gelmez. Bir uzman olarak söylüyorum Fetönün Risale-i Nurla, Nurculukla, Bediüzzaman'la uzaktan yakından alakası yok. Bunlar NATO projesi. NATO 1960'tan itibaren Türkiye başta olmak üzere bütün Orta Doğu'yu dizayn etti. Irak’ta Saddam'ı, Ürdün'de Kral Hüseyin, Mısır'da Cemal Abdunnasır’ı, Sudan'da Numeyri’yi, bilmem neleri NATO dizayn etti. Fetö de bu dizaynın bir parçası.

Bakın hiçbir Fetöcü Risale-i Nur’u bilmez. Bir molla grubu var, onlar bilir, aşağısı Risale-i Nur’u bilmezler. Yani Fetö Risale-i Nursuz nurculuk iddiasıdır. Risaleler onlar için paravandır. Çünkü Risale-i Nur etkili olduğu için, insanları büyüleyen bir yapısı olduğu için, insanları onunla istismar etmeye çalıştı.

Sonuç itibariyle şunu söyleyeyim; bu kitapların bir fikir manzumesi var, bir fikir projesi var, bir faaliyeti var. Avam o kadarla anca yetinir, korunur. Havas ise havassın okuması, kendisini geliştirmesi gerekir ki, zaten Risale’de havas olan insanları çok görüyorum; Değişik alanlarda, ilahiyat alanlarında özellikle bir çok hocalar, doçentler, profesörler vesaireleri var.

Yani Risale-i Nur'u şerh-tanzim edecek kişiler de havas olacak, hoca olacak. Vakıf olacak insanların birazcık İslami kültür almaları ve ufuklarını genişletmeleri gerekir diye düşünüyorum.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
5 Yorum