Kur'an onlarla alay etmiş (tehekküm) ve yüzlerine gülmüştür

Onları şüpheye düşürten, güya Kur'ân'ın def'aten nazil olmamasıdır!

Kur'ân ile mübarezeye çıkanların kuvveti Cenâb-ı Hak tarafından körleştirildi

Hangi çareye başvurursanız, alacağınız cevap, Kur'ân'ın i'câzıdır

Onların şüphelerinin menşei, hasta tabiatlarıdır

O kocaman Cehennem, arzın (Dünyanın) karnında nasıl yerleşir?

Cehennem şimdi mevcut olduğu takdirde, yeri nerededir?

Odunu insanlar ile taşlar olan bir ateşin heybeti, dehşeti ve havfı daha şedittir

Hiçbir müellif, hiçbir kitabında Kur'ân-ı Kerimin üslûbunu taklit etmeye muvaffak olamamıştır

Emvâl-i uhreviyede sırr-ı uhuvvet ile tesanüd ve sırr-ı ittihad ile teşrikü’l-mesâi

Muhammed (asm) Allah'ından yardım istedi, ilahlarınız da size yardım etsin

Kur'ân'ın Allah'ın kelâmı olduğunu nasıl bileceğiz?

Kur'ân'a bir nazire yapmak mümkinattan imiş niçin yapılmamıştır?

Hz. Muhammed'in (asm) dâvâsını kalemle iptal etmeye ihtiyaçları vardı

Kur'ân'ın insan âleminde yaptığı büyük inkılâp ile okunan âyet

Gece gündüz çalışıp Kur'ân'a bir nazire yapmalıydılar ki rezil ve rüsvây olmasınlar

Kur'ân'ın mu'cize olduğu vecihler

İnşikak-ı kamer mu'cize iken âlemce o kadar şöhret bulmamıştır esbabı nedir?

O zâtın (asm) ruhu, istikbalin her tarafına uçup gezmiş ve gördüğü vukuatı söylemiştir

Kur'ân, Cenâb-ı Hakkın vücut, vahdet ve azametine istidlâl suretiyle kâinattan bahsetmiştir

Kur'ân-ı Kerim, fencileri mahrum etmemek üzere hakikatlere işaretler yapmıştır

Şecere-i âlemde meylül-istikmâl, insanda da meylü't-terakki vardır

Cenâb-ı Hakkın hitâbâtında yaptığı tenezzülât-ı İlâhiye, İlâhî bir okşamadır

Kabahat, onların fehimlerindedir -hâşâ- Kur'ân-ı Kerimde değildir

İştirak-i emval düsturu a’mâl-i uhreviyeye girse, zararsız azîm menfaate medardır

Şeriatın kanunları nereden gelmiş ve nereye kadar devam eder gider?

Kur'ân veya hadîs ile ilgili şu kaideleri koynuna koy, sana lâzım olur

Şeriat-ı İslâmiye, aklî burhanlar üzerine müessestir, ulûm ve fünundan mülâhhastır

Asırlar boyunca gençliğini, güzelliğini, tatlılığını muhafaza eden Kur'ân, elbette ve elbette harikadır

O Zat (asm) çirkin ahlâkları kaldırarak pek yüksek âdât ve güzel ahlâkı tesis etti

Muhammed-i Arabînin (asm) vahşî bedevîlere verdiği cilâyı, o feylesoflar yüzde bir nisbetinde verebilir mi?

Böyle ruhî, kalbî, vicdanî bir inkılâp hiçbir kanuna tatbik edilebilir mi?

O zat (asm) geçmiş enbiya ile kavimlerinin ahvallerini Kur'ân'ın lisanıyla söylemiştir

Düşmanları bile onun (asm) hileye işaret eden bir halini görmemişler

Eğer sıdk kalkıp araya kizb girerse o adam da insanlara oyuncak olur

O zâtın (asm) ahval ve harekâtı öyle bir delil olur ki, şeytanları bile tasdike mecbur eder

Üstadü'l-Beşer ünvanını taşıyan Hazret-i Muhammed aleyhissalâtü vesselâm

Bu âyet, nübüvvet-i Muhammediyenin (asm) ispatı hakkındadır

Hakikati kabul ve safsatalı evhamı reddetmek İslâmiyetin şânındandır

Bütün sû-i istimâlât ve zararlarıyla beraber, harika bir kuvvet, bir menfaat

O'dur Mâbud, şerik yapmayınız, O'dur Mün'im, şükründe şerik yapmayınız

Yağmurun katreleri başıboş değildir bir mizan-ı kastî ile inerler

Böyle bir âlemin insanın istifadesi için yaratılmış olduğu akla giremez

Arzdaki nebatat ve hayvanat, erzak vesaire gibi levazım-ı beytiye hükmündedir

Kur'ân-ı Kerim, bu ayet ile insanları ibadete teşvik edip heyecana getiriyor

İnsan, ibadetine itimad etmemelidir ve daima ibadetinin artmasına çalışmalıdır

İbadet, yaratılışın ücreti ve neticesidir, sevap Cenâb-ı Hakkın keremidir

O'nun, o nimetlerine şükür lâzımdır şükür ise ancak ibadettir