Resul-i Ekrem (asm) şifalı eliyle onun gözünü alıp eski yuvasına yerleştirdi, şifa buldu
Günün Risale-i Nur dersi
Bismillahirrahmanirrahim
MU'CİZÂT-I AHMEDİYE (asm)
...
ON ÜÇÜNCÜ İŞARET
Mu'cizât-ı Ahmediye aleyhissalâtü vesselâmın hem mütevatir, hem misalleri pek çok bir nev'i dahi, hastalar ve yaralılar, nefes-i mübarekiyle şifa bulmalarıdır. Şu nevi mu'cize-i Ahmediye aleyhissalâtü vesselâm, nev'i itibarıyla mânevî mütevatirdir. Cüz'iyatları, bir kısmı dahi mânevî mütevatir hükmündedir. Diğer kısmı âhâdî ise de, ilm-i hadîsin müdakkik imamları tashih ve tahriç ettikleri için, kanaat-i ilmiye verir. Biz de, pek çok misallerinden birkaç misalini zikredeceğiz.
BİRİNCİ MİSAL
Allâme-i Mağrib Kadı İyaz, Şifa-i Şerif'inde, ulvî bir an'ane ile ve müteaddit tariklerle, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın hâdimi ve bir kumandanı ve Hazret-i Ömer'in zamanında ordu-yu İslâmın başkumandanı ve İran'ın fatihi ve Aşere-i Mübeşşereden olan Hazret-i Sa'd ibni Ebî Vakkas diyor:
Gazve-i Uhud'da, ben Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın yanındaydım. Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm, o gün kavsı kırılıncaya kadar küffâra oklar attı. Sonra bana okları veriyordu, "At" diyordu. Nasl'sız, yani okun uçmasına yardım eden kanatları olmayan okları verirdi ve bana emrederdi: "At!" Ben de atardım; kanatlı oklar gibi uçardı, küffârın cesedine yerleşirdi.
O halde iken, Katâde ibni Numan'ın gözüne bir ok isabet etmiş. Gözünü çıkarıp, gözünün hadekası yüzünün üstüne indi. Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm mübarek, şifalı eliyle onun gözünü alıp, eski yuvasına yerleştirip, iki gözünden en güzeli olarak, hiçbir şey olmamış gibi şifa buldu.
Şu vakıa çok iştihar etmiş. Hattâ Katâde'nin bir hafîdi, Ömer ibni Abdi'l-Aziz'in yanına geldiği vakit, kendini şöyle tarif etmiş: "Ben öyle bir zâtın hafîdiyim ki, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm onun çıkmış gözünü yerine koyup birden şifa buldu; en güzel göz o olmuş" diye, nazım suretinde HAŞİYE Hazret-i Ömer'e söylemiş, onunla kendini tanıttırmış.
Hem nakl-i sahihle haber verilmiş ki: Meşhur Ebu Katâde'nin, yevm-i Zîkarad denilen gazvede, bir ok mübarek yüzüne isabet etmiş. Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm mübarek eliyle meshetmiş. Ebu Katâde der ki: "Kat'iyen ve asla ne acısını ve ne de cerahatini görmedim."
HAŞİYE: اَنَا ابْنُ الَّذ۪ى سَالَتْ ﱰ الْخَدِّ عَيْنُهُ ﱳ فَرُدَّتْ بِكَفِّ الْمُصْطَفٰى اَحْسَنَ الرَّدِّﱳفَعاَدَـتْـ كَـمَا كَــانَتْ لاَوَّـلِـ اَمْرِهَا ﱳ فَيَا حُسْنَ مَا عَـيْنٍ وَيا حُسْنَ مَا رَدٍّﱳ
Bediüzzaman Said Nursi
Mektubat