Ramazan mâni çadırı: On sekiz bin âlemde Sultan oluyor insan

Ramazan mâni çadırı: On sekiz bin âlemde Sultan oluyor insan

Namaz Mü'min miracı, Tövbe, Şükrün ilacı

Çocukken çok severdik
Hurma ile şerbeti
Bugünün çocukları da
Ramazanı bilmeli.

(Mustafa Oğuz)

Derler ki dünya bir han
Hem meydan-ı imtihan
On sekiz bin âlemde
Sultan oluyor insan

(Zafer Akgül)

ONSEKİZ gençlik çağı,
Hazır Şeytan tuzağı,
İmanı sağlam ise;
Kabûl etmez o bağı.

(Eyüp Otman)

Namaz Mü'min miracı, 
Tövbe, Şükrün ilacı, 
Kardeşine çok acı, 
Bize merhamet gerek. 

(Hülya Yakut)

Mani geleneği
Dört mısralı, tek kıtadan oluşan anonim halk edebiyatı nazım biçimine mâni; bunun belirli ortamlarda, bilen kişiler tarafından ve geniş bir katılımla, belirli bir ezgi ile söylenmesine de mâni söyleme geleneği denir. Tek kıtalı olmasına rağmen etkisi büyük olan mâni ancak şiir yeteneğine sahip usta kişilerce söylenebilir. Halk arasında “mâni söylemek” deyimi yerine “mâni yakmak”, “mâni atmak”, “mâni düzmek” deyimleri kullanılır. Mâni daha çok iş yaparken, tarlada, imecede ve kına gecesi gibi törensel ortamlarda söylenir. Gelin-kaynananın, kadın-erkeğin atışma esnasında söyledikleri iletişim unsuru mâniler ile Ramazan mânileri, mantıfar mânileri ve yüzük oyunu gibi belirli oyunlarda söylenen mâniler de vardır. Konuları da söyleniş sebebine bağlı olarak değişir. 
Ramazan manileri Osmanlıdan günümüze kadar gelenek güzel bir gelenektir. Eskiden şartlar gereği davulcular insanları sokaklarda çaldıkları davul ve ramazana uygun söyledikleri maniler ile uyandırırdı.