Ramazan mâni çadırı: On beşindeyiz diyor, misafirdir Ramazan

Ramazan mâni çadırı: On beşindeyiz diyor, misafirdir Ramazan

On beş oldu bak bugün, yarıyı da atladık

"Vel-Asri" diyor Kur'an
Su gibi akar zaman
On beşindeyiz diyor
Misafirdir Ramazan

(Zafer Akgül)

ONBEŞ oldu bak bugün,
Yarıyı da atladık,
Hamdolsun sevapları,
Bir’den Bin’e katladık…

(Eyüp Otman)

Halim Sana ayandır, 
Az kulluğum beyandır, 
Affı şeref sayandır, 
Ye'se; ümit gerektir.

(Hülya Yakut)

Her sözün bir incidir
Dikkatli seç sözünü
Kırma kimsenin kalbini
Boşa atma bu öğüdü.

(Mustafa Oğuz)

Mani geleneği
Dört mısralı, tek kıtadan oluşan anonim halk edebiyatı nazım biçimine mâni; bunun belirli ortamlarda, bilen
kişiler tarafından ve geniş bir katılımla, belirli bir ezgi ile söylenmesine de mâni söyleme geleneği denir.
Tek kıtalı olmasına rağmen etkisi büyük olan mâni ancak şiir yeteneğine sahip usta kişilerce söylenebilir.
Halk arasında “mâni söylemek” deyimi yerine “mâni yakmak”, “mâni atmak”, “mâni düzmek” deyimleri
kullanılır. Mâni daha çok iş yaparken, tarlada, imecede ve kına gecesi gibi törensel ortamlarda söylenir.
Gelin-kaynananın, kadın-erkeğin atışma esnasında söyledikleri iletişim unsuru mâniler ile Ramazan
mânileri, mantıfar mânileri ve yüzük oyunu gibi belirli oyunlarda söylenen mâniler de vardır. Konuları da
söyleniş sebebine bağlı olarak değişir. 
Ramazan manileri Osmanlıdan günümüze kadar gelenek güzel bir gelenektir. Eskiden şartlar gereği
davulcular insanları sokaklarda çaldıkları davul ve ramazana uygun söyledikleri maniler ile uyandırırdı.