Ramazan mâni çadırı: On altıncı gün bu gün, dualar olsun kabul

Ramazan mâni çadırı: On altıncı gün bu gün, dualar olsun kabul

Kul hakkını gözetsek, fakire yardım etsek

ONALTI yeşil Bursa,
Herkes bir hayâl kursa,
Benim de hep hayâlim,
Olacak yeşil Bursa…

(Eyüp Otman)

Kul hakkını gözetsek, 
Fakire yardım etsek, 
Zekât ve fitre versek, 
Bize kardeşlik gerek. 

(Hülya Yakut)

Hangi el boş çevrilmiş
Dua ile açılan 
Sofrasında bereket bulur
Helal yoldan kazanan.

(Mustafa Oğuz)

Oruç tutup sıhhat bul
Zahmeti çek rahat bul
On altıncı gün bu gün
Dualar olsun kabul.

(Zafer Akgül)

Mani geleneği
Dört mısralı, tek kıtadan oluşan anonim halk edebiyatı nazım biçimine mâni; bunun belirli ortamlarda, bilen kişiler tarafından ve geniş bir katılımla, belirli bir ezgi ile söylenmesine de mâni söyleme geleneği denir. Tek kıtalı olmasına rağmen etkisi büyük olan mâni ancak şiir yeteneğine sahip usta kişilerce söylenebilir. Halk arasında “mâni söylemek” deyimi yerine “mâni yakmak”, “mâni atmak”, “mâni düzmek” deyimleri kullanılır. Mâni daha çok iş yaparken, tarlada, imecede ve kına gecesi gibi törensel ortamlarda söylenir. Gelin-kaynananın, kadın-erkeğin atışma esnasında söyledikleri iletişim unsuru mâniler ile Ramazan mânileri, mantıfar mânileri ve yüzük oyunu gibi belirli oyunlarda söylenen mâniler de vardır. Konuları da söyleniş sebebine bağlı olarak değişir. 
Ramazan manileri Osmanlıdan günümüze kadar gelenek güzel bir gelenektir. Eskiden şartlar gereği davulcular insanları sokaklarda çaldıkları davul ve ramazana uygun söyledikleri maniler ile uyandırırdı.