Ramazan ayında beslenme önerileri

Ramazan ayında beslenme önerileri

Medicana İnternational Ankara Diyetisyeni Seval Alemdar, Ramazan ayında sahurda yağ konulmadan, bol nane ve yarma ya da iri bulgurla yapılan ayran çorbasını tavsiye ettiğini söyledi.

Ramazan ayına sayılı günler kala Diyetisyen Seval Alemdar, oruç tutacak olanlara nasıl beslenmeleri ve hangi gıdalardan kaçınmaları gerektiği konularında tavsiyelerde bulundu.

“Sahurda ayran çorbası için”
Alemdar, son yıllarda Ramazan ayı yaz dönemine geldiği için oruçlu olunan sürenin çok uzun olduğunu kaydederek, “Onun için sahurda yeterli ve dengeli beslenmek gerek gün uzun olduğu için. Hem gerekli protein ihtiyacını karşılamak aynı zamanda da ertesi güne devam edecek enerjiyi bulması gerekiyor kişinin. Sıvı tüketimi de tabii ki gece saatlerinde dengeli ve yeterli olmalı. Benim daha çok tavsiye ettiğim, ağır yağlı, salçalı, susatacak, salamura gıdalardan uzak durmaları gerektiğini düşünüyorum ama tavsiye olarak da ayran çorbası dediğimiz yarma ya da iri bulgurla, nohutla veya yeşil mercimek grubuyla yapılan, yağ konulmadan, bol nane ile yapılan çorbaları daha çok tavsiye ediyoruz. Yumurta mutlaka yiyin diyoruz, haşlanmış bir tane yumurta hem tok tutması açısından hem de protein kalitesi açısından. Eğer çorba türü bir şey yapmak istemiyorlarsa yine yumurta yiyip, müsli, meyve, badem, cevizi içine koyarak yoğurtlu meyve salataları gibi içinde tahıl grubundan ya da müsli, yulaf bunlardan bir tanesini tercih ederek bir karışım yapmalarını tavsiye ediyoruz. Su mutlaka içmeliler, çok koyu olmamak kaydıyla çay içebilirler uykularını da kaçırmasınlar ertesi gün mesaisi olan kişiler için söylüyorum. Bu şekilde beslenmeleri daha doğru olur, yağlı tohumlar, meyve, yoğurt, yulaf onlarla beslenmeleri daha doğru olur” ifadelerini kullandı.

“İftar sofralarında daha pratiğe kaçsınlar”
Kişinin uykuyla ilgili bir problemi olmadığı takdirde çay içmesinde bir sakınca olmadığını belirten Alemdar, “Toplum olarak genelde çayı şekerle tüketmeye alışmışız, şekerden biraz uzak durulursa hem kendi şeker dalgalanmalarını kontrol altında tutmaları açısından daha iyi olacaktır hem de ekstra bir kalori alımı söz konusu olmayacaktır. Çünkü çayı içip, yemeği yiyip yatacaklar. Onun dışında su, ertesi günü nasıl idame ettiriyorlarsa, kapalı bir ortamda mı çalışılıyor yoksa klimalı bir ortamda mı yoksa açık havada mı çalışılıyor bunlar da çok önemli, terleme faktörü de çok önemli. Bu tür bireylerin hepsinin sıvı tüketimi değişmektedir. Tabii ki yani sıcak ortamda, açık havada çalışan bir insanla masa başında, klimalı bir ortamda çalışanın aynı olmayacaktır. Onu rahatsız etmeyecek şekilde, 2-3 bardak su tüketmeleri gerekli. Kahvaltı sevenler için iftara başlangıçta bir kahvaltılık grubu söz konusu olabilir ama eğer kişilerin insülin dirençleri filan varsa bu kahvaltılıklardan bal, reçel, tereyağ, kaymak gibi kolestrol trigliseritini tetikleyecek grupları değil de daha çok peynir, çok tuzlu olmayan zeytin, bol yeşillik, ceviz, kuru meyveler ve hurma; bunlarla ilgili bir beslenme planı hazırlamaları gerektiğini düşünüyorum. Sonrasında zaten iftarın vazgeçilmezi çorbalarımız var, çorba tüketimi olabilir. Akabinde de mutlaka günün açlığının verdiği bir heyecanla akşama çok güzel yiyecekler hazırlanıyor, daha pratiğe kaçsınlar. Mevsimin getirdiği sebzelerden bir zeytinyağlı sebze yemeği, soğuk yenmeli. Bu içlerinin yangınlığını da alacaktır. Yanında ızgarada yapılmış tavuk, balık, hindi, kırmızı et veya bunların yerine geçebilecek kuru baklagillerle bir yemek hazırlanabilir” şeklinde konuştu. iha

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.