Müjdeler

لاَ اِلٰهَ اِلاَّ اللهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ يُحْيِى وَيُمِيتُ وَهُوَ حَىٌّ لاَ يَمُوتُ بِيَدِهِ الْخَيْرُ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ وَاِلَيْهِ الْمَصِيرُ1

Risale-i Nur Külliyatından Mektubat eserinin Yirminci Mektubunun başında Bediüzzaman Said Nursi, “Sabah ve akşam namazından sonra;

  • tekrarı pek çok fazileti bulunan
  • bir rivâyet-i sahîhada İsm-i Âzam mertebesini taşıyan
  • şu cümle-i tevhidiyenin on bir kelimesi var.

Herbir kelimesinde,

  • hem birer müjde ve beşaret,
  • hem birer mertebe-i tevhîd-i rubûbiyet,
  • hem bir İsm-i Âzam noktasında bir kibriyâ-i vahdet ve bir kemâl-i vahdâniyet vardır.” der.2

Ayrıca giriş bölümünde:

Kat'iyen bil ki,

  • hilkatin en yüksek gayesi ve fıtratın en yüce neticesi, iman-ı billâhtır.
  • Ve insaniyetin en âli mertebesi ve beşeriyetin en büyük makamı, iman-ı billâh içindeki marifetullahtır.
  • Cin ve insin en parlak saadeti ve en tatlı nimeti, o marifetullah içindeki muhabbetullahtır.
  • Ve ruh-u beşer için en hâlis sürur ve kalb-i insan için en sâfi sevinç, o muhabbetullah içindeki lezzet-i ruhaniyedir.

Evet,

  • bütün hakikî saadet
  • ve hâlis sürur
  • ve şirin nimet
  • ve sâfi lezzet, elbette marifetullah ve muhabbetullahtadır. Onlar, onsuz olamaz.

Cenâb-ı Hakkı tanıyan ve seven,

  • nihayetsiz saadete,
  • nimete,
  • envâra,
  • esrara, ya bilkuvve veya bilfiil mazhardır.

Onu hakikî tanımayan, sevmeyen,

  • nihayetsiz şekavete,
  • âlâma
  • ve evhama mânen ve maddeten müptelâ olur.

Evet, şu perişan dünyada, âvâre nev-i beşer içinde, semeresiz bir hayatta, sahipsiz, hâmisiz bir surette, âciz, miskin bir insan, bütün dünyanın sultanı da olsa kaç para eder?

İşte bu âvâre nev-i beşer içinde, bu perişan, fâni dünyada, insan sahibini tanımazsa, malikini bulmazsa, ne kadar biçare sergerdan olduğunu herkes anlar.

Eğer sahibini bulsa, malikini tanısa, o vakit rahmetine iltica eder, kudretine istinad eder. O vahşetgâh dünya, bir tenezzühgâha döner ve bir ticaretgâh olur.”3

On bir kelimesindeki müjdelerine baktığımızda çok müjdelerle ve hediyelerle bizi karşılamaktadır.

:DA ŞÖYLE BİR MÜJDE VAR Kİ لاَ اِلٰهَ اِلاَّ اللهُ

  1. İnsan;Nokta-i istimdatı, yardım alınan ve medet istenen noktayı bulur.
  2. Bütün ihtiyaçlarını temin edecek rahmet hazinesinin kapısını açar.
  3. Nokta-i istinad dayanak noktası bulur.
  4. Bütün düşmanlarının kötülüklerinden emin olur.
  5. Sınırsız güç sahibi olan mabudunu -kulluk edilen- ve halıkını- herşeyi yaratanı- bildirir, tanıttırır ve sahibini gösterir.
  6. gerçek mülk sahibinin kim olduğunu bildirir.
  7. Kalbini vahşeti mutlaka dan yalnızlıktan kurtarır.
  8. Ruhunu hüzün ve üzüntüden kurtarır.
  9. Ebedi sonsuz bir ferah bulur.
  10. Daimi bir süruru temin eder.

:ŞİFALI VE SAADETLİ MÜJDE VARDIR ŞÖYLE Kİ وَحْدَهُ

  1. İnsan kalbi ve ruhu kainatın çok çeşitleriyle alakar olması hasebiyle perişan ve karışıklıklardan kurtarır.
  2. İnsan kendine sığınak ve kurtarıcı bulur.
  3. Allah ın bir olduğunu ve yalnız O na müracaat edileceğini bildirir.
  4. Başkalarına tezellül ettirmez.
  5. Hiç bir kimsenin minneti altına girdirmez.
  6. Başkalarına karşı temellük-dalkavukluk- etmez, boyun eğdirmez.
  7. Başkalarının arkasına düşüp zahmet çektirmez.
  8. İnsan başkalarından korkup titremez.
  9. Herşeyin anahtarı Allah'ın yanında olduğunu bildirir.
  10. İnsan her şeyin dizgini Allah'ın elinde olduğunu bilir.
  11. Herşey O'nun emriyle olduğunu bildirir.
  12. İnsan her talebini isteğini O'nunla bulur.
  13. Hadsiz minnetlerden ve korkulardan kurtarır.

لاَ شَرِيكَ RUHU BEŞER İÇİN ŞÖYLE MÜJDELİ HABER VERİR VE DER Kİ:

  1. İnsan; manisiz, müdahalesiz, perdesiz, engelsiz olarak; her halinde, her arzusunda, her yerde Allah'ın huzuruna girer ve isteklerini söyleyebilir..
  2. Gerçek şefkat ve merhameti bulup Allah'ın güç ve kudretine istinad eder.
  3. İnsan tam sevinç ve mutluluk kazanır.

:ŞİFALI BİR MÜJDE VERİYOR VE DİYOR لَهُ الْمُلْكُ

  1. İnsan; kendi kendine sahip olmadığını, kendini idare edemediğini, O yükün ağırlığını ve kendi başına muhafaza edemediğini, belâlardan sakınıp levazımatını yerine getirmediğini ayrıca ızdıraba düşüp azap çekmemesini bildirir.
  2. Çünkü Mülk başkasınındır.Mülkün hakiki sahibi Allah hem Malik hem Kadîr, hem Rahîmdir. Kudretine istinad etmesini, rahmetini ittiham etmemesini söyler.
  3. “Kederi bırak, keyfini çek. Zahmeti at, safâyı bul.” der.
  4. Mülkü sahibine teslim etmesiyle rahat ve huzur bulacağını ihtar eder.
  5. O hem Hakîmdir, hem Rahîmdir. Mülkünde istediği gibi tasarruf eder, çevirir.
  6. Dehşet aldığın zaman, İbrahim Hakkı gibi "Mevlâ görelim neyler / Neylerse güzel eyler" der.
  7. Ayrıca “ pencerelerden seyret, içlerine girme.” sözüyle ikaz eder.

لَهُ الْحَم KELİMESİNİN ŞÖYLE MÜJDESİ VARDIR:

İnsana;

  1. Nimetin ve lezzetin yok olmasından üzüntü çekmemesini, rahmet hazinesinin tükenmediğini bildirerek; “Ağaç bâki ise, meyve gitse de yerine gelen var.”der.
  2. Nimetin lezzeti içinde, o lezzetten yüz derece daha ziyade lezzetli bir rahmetin iltifatını hamd ile düşünüp, lezzeti, birden yüz derece yapabilirsin.
  3. Hamd ve şükürle,nimetten nimeti vereni hissetmek,tanımak, Onun rahmetinin iltifatını ve şefkatini ve nimetin devamını düşünmekle, nimetten bin derece daha leziz, mânevî bir lezzet kapısını sana açılacağını bildirir.

يُحْيِى FANİ VE ACİZ BEŞERE NİDA EDER, MÜJDE VERİR VE DER:

“Ey insan!

  1. Hayatın ağır tekâlifini omuzuna alıp zahmet çekme.
  2. Hayatın fenâsını düşünüp hüzne düşme.
  3. Yalnız dünyevî, ehemmiyetsiz meyvelerini görüp, dünyaya gelişinden pişmanlık gösterme.
  4. Belki, o sefine-i vücudundaki hayat makinesi, Hayy-ı Kayyûma aittir. Masarıf ve levazımatını O tedarik eder.
  5. Ve o hayatın pek kesretli gayeleri ve neticeleri var ve Ona aittir.
  6. Sen o gemide bir dümenci neferisin.
  7. Vazifeni güzel gör, ücretini al, keyfine bak.
  8. O hayat sefinesi ne kadar kıymettar olduğunu ve ne kadar güzel faideler verdiğini ve o sefine sahibi Zâtın ne kadar Kerîm ve Rahîm olduğunu düşün, mesrur ol ve şükret.
  9. Ve anla ki, vazifeni istikametle yaptığın vakit, o sefinenin verdiği bütün neticeleri, bir cihetle senin amel defterine geçer, sana bâki bir hayatı temin eder, seni ebedî ihyâ eder.”

وَيُمِيت İŞTE ŞU KELİME, ŞÖYLECE FANİ CİN VE İNSE BAĞIRIR, DER Kİ:

  1. Mevt idam değil, hiçlik değil, fenâ değil, inkıraz değil, sönmek değil, firak-ı ebedî değil, adem değil, tesadüf değil, fâilsiz bir in'idam olmadığını bildirir.
  2. Bir Fâil-i Hakîm-i Rahîm tarafından bir terhistir, bir tebdil-i mekândır.
  3. Saadet-i ebediye tarafına, vatan-ı aslîlerine bir sevkiyat tır.
  4. Yüzde doksandokuz ahbabın toplanma yeri olan berzah âlemine açılan kavuşma kapısı olduğunu söyler.

وَهُوَ حَىٌّ لاَ يَمُوتُ İŞTE ŞU KELİME, CİN, İNS,ZİŞUUR VE EHL-İ MUHABBET VE AŞKA İLAN EDER Kİ:

  1. Yaratılmış her varlıkta görünen muhabbet,kemal,hüsün ve ihsan vesilelerinin sahibi, sonsuz daimi bir hayatı olan var ki; O, yokluktan, gelip geçicilikten ,kusurdan uzak ve noksansızdır.
  2. Sevdiklerinizden sonsuz ayrılıkların yaralarını tedavi edip merhem süren sonsuz ebedi bir sevgili olan Allah ınız var.
  3. Madem O var ve bâkidir; başkaları ne olursa olsun, merak çekmeyiniz.
  4. Belki o sevdiklerinizde muhabbet sebebi olan hüsün ve ihsan, fazl ve kemâl, o baki sevgilinin sonsuz cemalin yansıması ve çok perdelerden geçip, gayet zayıf bir gölgenin gölgesidir.
  5. Onların yoklukları sizleri incitmesin. Çünkü onlar bir nevi âyinelerdir. Âyinelerin değişmesi,güzelliğin parıltısının yansımasını tazeleştirir, güzelleştirir.
  6. Madem O var, herşey var.

بِيَدِهِ الْخَيْرُ CİN VE İNSE NİDA EDİP MÜJDE VERİYOR. VE DİYOR Kİ:

  1. “Her hayır Onun elindedir. Her yaptığınız iyilikler Onun defterine geçer. Her işlediğiniz salih ameller, yanında kaydedilir.
  2. Çaresiz olanlara seslenir.Mezaristana göçtüğünüz zaman "Eyvah, malımız harap olup çalıştıklarımız boş ve faydasız oldu. Şu güzel ve geniş dünyadan gidip dar bir toprağa girdik"demeyiniz, feryad edip ümitsiz olmamayı hatırlatır.
  3. Çünkü sizin herşeyiniz muhafaza ediliyor.
  4. Her ameliniz yazılmıştır.
  5. Her hizmetiniz kaydedilmiştir.
  6. Hizmetinizin mükâfâtını verecek ve her hayır elinde ve her hayrı yapabilecek bir Celal sahibi olan Zat,Allah sizi çekip yeraltında geçici durdurur, sonra huzuruna aldırır.
  7. Ne mutlu sizlere ki, hizmetinizi ve vazifenizi bitirdiniz.
  8. Zahmetiniz bitti; rahata ve rahmete gidiyorsunuz.
  9. Hizmet, meşakkat bitti; ücret almaya gidiyorsunuz. Mükâfat verilecektir.”

وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ KELİMESİNİN ŞÖYLE MÜJDESİ VARDIR:

  1. “O Vâhiddir, Ehaddir. Herşeye kàdirdir. Hiçbir şey Ona ağır gelmez. Bir baharı halk etmek, bir çiçek kadar Ona kolaydır. Cenneti halk etmek, bir bahar kadar Ona rahattır. Her günde, her senede, her asırda yeniden yeniye icad ettiği hadsiz masnuatı, nihayetsiz kudretine nihayetsiz lisanlarla şehadet ederler.
  2. Yaptığın hizmet, ettiğin kullugunuz boşu boşuna gitmez.
  3. Bir mükâfat yurdu, bir saadet yeri senin için hazırlanmıştır.
  4. Senin şu geçici dünyana bedel, sonsuz bir Cennet seni bekler.
  5. İbadet ettiğin ve tanıdığın Hâlık-ı Zülcelâlin vaadine iman ve itimad et. Ona, vaadinde sözünden dönmek imkansızdır.
  6. Kudretinde hiçbir cihetle noksaniyet yoktur. İşlerine acz müdahale edemez.
  7. Senin küçük bahçeni halk ettiği gibi, Cenneti dahi senin için halk edebilir ve halk etmiş ve sana vaad etmiş. Ve vaad ettiği için, elbette seni onun içine alacak.
  8. İman ehlini asıl vatanı olan Cennete koyacaktır.”

وَاِلَيْهِ الْمَصِيرُ ŞU KELİME, BÜTÜN MÜJDELERİN ÜSTÜNDE ŞÖYLE MÜJDE EDER Kİ:

  1. “Ticaret ve memuriyet için, mühim vazifelerle bu imtihan yeri olan dünyaya gönderilen insanlar, ticaretlerini yapıp, vazifelerini bitirip ve hizmetlerini tamamladıktan sonra, yine onları gönderen Hâlık-ı Zülcelâllerine dönecekler ve Mevlâ-yı Kerîmlerine kavuşacaklar.
  2. Bu dâr-ı fâni yerden gidip bâki yerde Allah ın huzurunda şerefleneceksiniz.
  3. Sebeplerin karmaşasından, vasıtaların karanlık perdelerinden kurtulup, Rabb-i Rahîmlerine, perdesiz kavuşacaksınız.
  4. Doğrudan doğruya, herkes, kendi Hâlıkı ve Mâbudu ve Rabbi ve Seyyidi ve Maliki kim olduğunu bileceksiniz ve bulacaksınız.
  5. Dünyanın bin sene mes'udâne hayatı, bir saat hayatına mukàbil gelmeyen Cennet hayatının; ve o Cennet hayatının dahi bin senesi, bir saat rüyet-i cemâline mukàbil gelmeyen bir Cemîl-i Zülcelâlin daire-i rahmetine ve mertebe-i huzuruna gidiyorsunuz.
  6. Bir muhabbetin parıltısı olan bir sonsuz ibadete ve muhabbete layık olan Allah ın, huzur dairesine gidiyorsunuz.
  7. Ebedi sonsuz ziyafet yeri olan Cennete çağırılıyorsunuz.
  8. Kabir kapısına ağlayarak değil, gülerek giriniz.
  9. Ey insan! Fenâya, ademe, hiçliğe, zulümata, nisyana, çürümeye, dağılmaya ve çoklukta boğulmaya gittiğinizi evham edip düşünmeyiniz.
  10. Siz fenâya değil, bekàya gidiyorsunuz.
  11. Yokluğa değil, daimî vücuda sevk olunuyorsunuz.
  12. Karanlığa değil, nur âlemine giriyorsunuz.
  13. Sahip ve Malik-i Hakikînin tarafına gidiyorsunuz.
  14. Sultan-ı Ezelînin payitahtına dönüyorsunuz.
  15. Çoklukta boğulmaya değil, birlik dairesinde teneffüs edeceksiniz.
  16. Ayrılığa değil, kavuşmaya yönelmişsiniz. ELHAMDÜLİLLAH

KAYNAKLAR
1-Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla "Allah'tan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. O birdir; Onun hiçbir şeriki yoktur. Mülk Ona ait, hamd Ona mahsustur. Hayatı veren de Odur, ölümü veren de Odur. O, kendisine asla ölüm ârız olmayan Hayy-ı Ezelîdir. Bütün hayır Onun elindedir. O herşeye hakkıyla kàdirdir. Herşeyin ve herkesin dönüşü de Onadır." Buharî, Ezân: 155; Teheccüd: 21; Müslim, Zikir: 28, 30, 74, 75, 76; Tirmizî, Mevâkıt: 108; Hac: 104; Nesâî, Sehiv: 83-86; İbni Mâce, Dua: 10, 14, 16; Ebu Davud, Menâsik: 56; Dârîmî, Salât: 88, 90; Muvatta', Hac: 127, 243; Kur'an: 20, 22; Müsned, 1:47; 2:5; 3:320; 4:4; 5:191.
2- http://www.erisale.com/#content.tr.2.317
3- http://www.erisale.com/#content.tr.2.318-712

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum