Nihat Hatipoğlu, 'dava adamı'nı tarif etti

Nihat Hatipoğlu, 'dava adamı'nı tarif etti

İlahiyatçı Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, "dava adamı"nın özelliklerini yazdı.

Hatipoğlu'nun Sabah'taki yazısı şöyle

Dava adamı kendini; riyasız, kibirsiz, önyargısız bir formda tatlı dille, teşvik eden ve çizgisini zikzaklarla bozmadan dinine adayan kişidir.

Dava adamı güne göre pozisyon almaz. İlkelidir. İmanı ve davası her şeyin önündedir. Kendini kitabına ve peygamberine adar. Beklentisi teşekkür veya cennet değil, Allah'ın rızasıdır. Tehditten korkmaz. Teşvik de beklemez. Yaptığını illaki anlatmaz. Hesabını Allah'a bırakır. Davasına zarar vermez. Zarar görse bile. Kindar değildir. Affedicidir. Affederken de şahsi bir yatırım için değil, dini için affeder.

Dava adamı dürüsttür. Haramdan kaçınır. Helali bile ihtiyaç kadarınca, nefsani sefaya dalmadan işler. Dini kendine yontmaz. Dinin sahibine göre kendini programlar. Kalp kırmaz. Hasetle iş yapmaz. Kendini her şeye layık, diğerlerini itibarsız görmez. Gün adamı değildir, her günün adamıdır. Zor günde de, müreffeh günde de olması gereken yerdedir.

Dava adamı kendisi gibi iman edenle boğuşmaz. Kavga etmez. Zira kendisi gibi iman edenle boğuşuyorsa bu mutlaka şahsi bir hırs, haset veya beklentiden dolayıdır. Bu şu demek değildir; kendisi gibi iman edenin her hatasını görmezden gelir. Hayır! Asla. Bilakis uygun bir dille, düzeltmek için, hatadaki kardeşini kurtarmak için ona fısıldar. Bunu yaparken de kardeşini rencide etmez, yaralamaz.

Dava adamı, düşmanına karşı hunharca davranmaz. Ona tövbe imkânı tanır. İman etmesini, küfründe veya delaletinde devamına yeğler. Şu ayeti unutmaz: "Ey iman edenler! Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman iyi anlayıp dinleyin. Size selam verene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek 'Sen mümin değilsin' demeyin." (Nisa, 94)

Dava adamı namazını, orucunu, sadakasını, sadakatini, zekâtını, merhametini esirgemeyendir. Kumardan, içkiden, yalandan dolandan, merhametsizlikten kaçınan adamdır.

Dava adamı Allah'a, kitabına ve peygamberine, onların emirlerine, 'Acaba, ama, fakat' gibi kaçamak cümlelerle bakmaz. Rabbül Âlemin ne buyurmuşsa, onu baş-göz üzerine kabul eden adamdır. Üstadın deyimiyle zor günde, zor zamanda "Kim vardır?" diye sorulduğunda sağa-sola bakmadan ben varım diyen insandır. Nimet olduğunda ise -Hz. Ebu Bekir'in yaptığı gibigörünmeyen, köşeye çekilen adamdır.

Dava adamı sesiyle, kalemiyle, parasıyla, ekmeğiyle, imkânıyla, kısacası etkili neyi varsa onunla dinine hizmet eden adamdır.

Dava adamı gece namazını, gündüz zikrini, Kur'an kıraatini, Hz. Resul'e salatu selamı esirgemeyen adamdır.

Dava adamı rüzgâra göre pozisyon almaz.

Dava adamının Rabb'e olan bağlılığı mezara kadardır.

Dava adamı ümidini, umudunu, gayretini yitirmeyen adamdır.

Dava adamı tek Rabb'e teslim olandır. Sahte ilahlara, sahte gülücüklere, oyunlara, tezgâhlara, tuzaklara, aldatıcı tekliflere kapı aralamayan adamdır.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum