Namaza Davet

Namaza Davet

Nur Kabadayı'nın yazısı...

Nur Kabadayı'nın yazısı:

Namaza Davet

“(Ey Muhammed!) Ailene namaz kılmalarını emret, kendin de ona sabırla devam et. Biz senden bir rızık istemiyoruz. Seni biz rızıklandırırız. Güzel akıbet takva sahiplerinindir.” Taha Suresi 132.Ayet

Bir ebeveynin evlatlarını ve evlatlarının da ebeveynlerini davet edebileceği en güzel yer Namaz’dır.

Namaz, sadece bedeni olarak eğilip, kalkmak değil, bildiğimiz sureleri okuyup, seccadenin başından kalkmak da değil; huşu ile huzur-u divanda el pençe durmaktır.
Namaz, insanın her iki dünyasını ışıtan bir güneş ve hayatın bir Nur’udur. Namaz, iffet, namus ve doğruluk demek ve şırıl şırıl akan pınarların altında temizlenmektir.
Beni, annemi, babamı, kardeşlerimi ve her şeyi yoktan var eden Allah’ın (c.c.) karşısında acziyetimiz ve fakirliğimiz ile secdeye kapanmak ve her şeyi O’ndan (c.c.) istemektir.

Namaz, hayatın her yerine nüfuz eden ve hayata hayat katan bir nimet ve vuslatın son bulduğu anlardır. Aldığımız her bir nefes için, –karşılığını ödeyemesek de- her bir hastalık için, anne, baba, kardeş, aş, eş, çocuk, beden, ruh, rızık, dünya, ay, gezegenler için ve en güzeli İMAN ve ÂŞK NİMETİ için Rabbimize hamd’dir.

Namaz, başımıza gelen her bir musibette ve zorluklarda Kendisine (c.c.) sığındığımız ve acılarımızı Rabbimize anlattığımız, gözyaşlarımız ile seccadeleri ıslattığımız, işlediğimiz hata ve günahlardan sonra bağışlanma dilediğimiz El-Gafur olan Rabbimizin dergâhıdır.
Namaz, omuz omuza verdiğimiz ve birbirimiz ile aynı dili ve aynı ruhu paylaştığımız, kardeşliğin doruk noktalara çıktığı anların ve Allah’ın cc rahmetine ulaştığımız yerdir.
Namaz, nefes almak, her bir hücre, her akan kan için hayat ve canlılıktır.
Namaz, bedendeki kemikler için şifa, ruh için miraç, akıl için tefekkür, dil için zikir.
Kudreti daima üstün gelen Allah’ın (c.c.) bir emri ve emre itaat ve kulluğun sergilendiği bir makamdır.

Namaz, huzurun sağanak sağanak yağdığı, kalbin hüzünle dolduğu, huzur-u ilahide ellerimizi bağlayarak halimizi arz ettiğimiz güzel bir hanedir.
Namaz, kalpteki Allah (c.c.) sevgisi ateşinin yükseldiği bir cennet bahçesidir.
Namaz, bir dua, bir kaçış, bir diriliş, bir mutluluk, bir şükürdür.
Namaz, Allah’ın (c.c.) kullarına ihsan ettiği asla ve asla karşılığı ödenemeyecek bir nimettir.

Rabbim! İhsan ettiğin namaz nimeti için, yarattığın zerreler adedince, kılınan namazlar ve namazda okunan sureler ve surelerin içinde geçen harfler adedince hamd-ü senalar olsun.

“Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazını dosdoğru kılanlardan eyle! Ey Rabbimiz! Duamı kabul et!” (İbrahim Suresi 40.ayet)
Ben Işık