Mustafa Öztürk, hakaret ettiği ayetin mucizeliğini ispat etti!

Mustafa Öztürk, hakaret ettiği ayetin mucizeliğini ispat etti!

Doç. Dr. Yasin Pişgin'den dikkat çekici açıklama

RİSALEHABER

Antalya Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yasin Pişgin, 'Kur'an Allah'ın dili olamaz' diyerek eleştirdiği ayetlerdeki örneklerin İlahiyatçı Mustafa Öztürk'e "cuk diye oturduğunu" söyledi.

Pişgin, "Bunun Kur'an'ın bir mucizesi, mucizenin Allah'ın bir tasarrufu; dolayısıyla da Kur'an'ın Allah kelamı olduğunu"
farkında olmadan ifade ve ispat  etmiştir" dedi.

Tarihselcilik deizme evirildi

Pişgin'in sosyal medya hesabından paylaştığı "Lavuğun Biri" başlıklı yazısı şöyle:

Belki hatırlarsınız; bir zaman önce "Tarihselciliğin Cemaziyelevveli" ve "Tarihselcilik Ne Menem Bir Şeydir?" başlıklı iki kısa makale yazmıştım ve tarihselciliğin;
"Kur'an'ın Allah'tan Hz. Peygamber'e bir ilham olarak geldiğini"
"Kur'an'ın lafzının Allah'a ait olmadığını"
"Yani Kur'an'ın Allah'ın değil Hz. Peygamber'in kelamı olduğunu"
iddia ettiğini ve 
"Son dönemeçte tarihselciliğin deizme nasıl evirildiğini, böylece hem Kur'an'ın hem de Hz. Peygamber'in anlamsızlığına ve gereksizliğine hükmettiğini" ifade etmiş ve eleştirilerimde hakkaniyetsizlikle itham edilmiştim.

Kıyamet koptu, kopmalıydı da

Şimdi bir tarihselci çıktı, "Orion takım yıldızına bak, Andromeda'ya bak... Bir de Kur'an'a bak! 23 sene Velid b. Muğire aşağı As b. Vâil yukarı... Kur'an'ın insanlığa söyleyeceği sözün çapı üç beş lavuk müşrik... Bu, Allah dili olabilir mi? Olamaz. İnsan dili olabilir mi? Olabilir" dedi ve kıyamet koptu, kopmalıydı da...

Çünkü adamın biri çıkacak, hayat rehberimiz Kur'an'ı, üç beş lavuğu konu edinen çapsız bir beşer sözü olmakla itham edecek ve biz de sineye çekeceğiz öyle mi? En az onun düşünce özgürlüğü kadar bizim de kutsalı müdafaa hürriyetimiz vardır.

Kur'an'ın bir mucizesini farkında olmadan ifade ve ispat etmiştir

İmdi:
"Üç beş lavuk"tan biri Velid b. Muğire adındaki müşrik idi. Kaderin cilvesine bak ki; o da bu tarihselci gibi Kur'an'ın bir beşer sözü olduğunu iddia etmiş ve "Allah onun hakkında şöyle buyurmuştu":

"Düşündü taşındı, Ölçtü biçti. Kahrolası nasıl da ölçtü biçti! Gerçekten kahrolası, nasıl ölçtü biçti! Sonra (Kur'an hakkında) derin derin düşündü. Sonra yüzünü ekşitti, kaşlarını çattı. Sonra arkasını döndü ve büyüklük taslayıp şöyle dedi: "Bu, ancak nakledilegelen bir sihirdir. Bu, ancak bir insan sözüdür." (Müddessir 18-25)

Kur'an'ı "üç beş lavuk"u konu edinip hayatın anlamını ıskalamakla itham eden bu şahıs; "O lavuklardan birinin Kur'an'a beşer sözü diyen Velid b. Muğire olduğunu, Kur'an'a 'bir beşer sözü' demekle kendisinin de o lavuklardan biri olduğunu, dahası Kur'an'ın beşer sözü olduğunu iddia ederken verdiği Velid b. Muğire örneğinin bugün kendisine cuk oturduğunu, bunun Kur'an'ın bir mucizesi, mucizenin Allah'ın bir tasarrufu; dolayısıyla da Kur'an'ın Allah kelamı olduğunu" farkında olmadan ifade ve ispat  etmiştir.

Şimdi bir kısım medya ve bazı kesimler düşünce özgürlüğü ve kürsü dokunulmazlığı gibi teranelerle bu şahsı himaye etmeye çalışıyorlar.

Tepkiler yerindedir ve hatta yetersizdir.

Onların "kutsala dil uzatma özgürlüğü kadar" bizim de dil uzatana misilleme yapma hakkımız vardır.

Müslüman mahallesinde salyangoz satamayacaklar.

Mahalle(de) müslüman olduğu müddetçe...

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
6 Yorum