Mustafa İslamoğlu ve Said Nursi

Bir internet kanalında “Said Nursi ve Nurculuk” başlıklı yeni bir konuşmasını dinliyorum Mustafa İslamoğlu’nun. Konuşmayı ana başlıkları ile şöyle özetlemek mümkün:

"Said Nursi bir güç sarhoşu… Üç Said döneminin de ortak özelliği gücü elde tutmak, hiç kimseye bırakmamak… Said Nursi henüz Teşkilat-ı Mahsusa kurulmadan evvel istihbaratta görevli bir eleman… Gittiği her yere görevli olarak gitmiş… Kosturma’ya sürgün deniliyor ama olayın içyüzü öyle değil… Parapsikolojinin merkezi olan Kosturma’dan döndükten sonra ebcet, cifir gibi şeyler yazıyor… Gerçek Said-i Nursi’yi öğrenmemek için her şey yapılıyor… Risaleler paralel Kur'an…"

Şimdi bu satırların neresinden tutalım? Bir insan bir insana karşı bu kadar mı önyargılı olur! Daha doğrusu bir insan bir insana karşı bu kadar mı yüzeysel davranır? Said Nursi’nin bir beşer gibi hayat sergüzeşti hatasıyla-sevabıyla ortadadır.

Eleştirmek eyvallah ama ötekileştirmek, mahkum etmek, gerçekleri çarpıtmak, ajan yapmak bunlar ne kadar ilmi, ne kadar ahlaki, ne kadar insani? Kabrine bile tahammül edilmeyen, hayatı yaklaşık otuz yıl hapislerde geçen bir insan nasıl ajan veya güç sarhoşu olabilir, anlamak zor gerçekten.

Kosturma, parapsikoloji, ebcet-cifir ilişkisi Cemal Kutay gibilerden dinlediğimiz bayatlamış hikayeler.

Said Nursi’nin kendi ifadesiyle en büyük mirası hayatı değil, Risale-i Nur külliyatı. O koca külliyatta bu iddiaları doğrulayacak tek bir cümle yok.

Özellikle kapu gibi şu sözü bütün külliyatına damgasını vurmuşken: “Size söylediğim sözler hayalin elinde kalsın, mihenge vurunuz. Eğer altın çıktıysa kalpte saklayınız. Bakır çıktıysa, çok gıybeti üstüne ve bedduayı arkasına takınız.” Dolayısıyla Said Nursi bu ülkede mezkûr iddialara maruz bırakılacak en son din mazlumudur.

Burada dikkate şayan ikircikli bir tutum var: Mustafa İslamoğlu bir zamanlar Said Nursi’yi göklere çıkarırken şimdi ise bazı çevrelerin yıllardır yaptığı gibi Said Nursi’yi vatan haini gibi gösterip bütün hizmetlerini inkar etmesi; aynı şekilde bir zamanlar Atatürk ve kemalizm aleyhinde ateşin yazılar yazarken şimdi ise Atatürk’e rahmet okuması ve hatırası önünde saygıyla eğilmesi.

İşin yanlışlığı ve doğruluğu bir tarafa ama burada affedilmesi imkansız bir tutarsızlık, ilkesizlik ve omurgasızlık var bence.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
25 Yorum