Mustafa Akyol: İslam bir dindir, mesajdır, devlet ve hükümet değildir

Mustafa Akyol: İslam bir dindir, mesajdır, devlet ve hükümet değildir

Mustafa Akyol, “Vardığım nokta, Mısırlı alim Ali Abdül Razık’ın bir asır önce söylediği gibi: ‘İslam bir dindir, devlet değildir; bir mesajdır, hükümet değildir’. Müslümanların tarihinin bir parçası olan her şey de İslam’ın bir hükmü değildir” dedi

Araştırmacı-Yazar Mustafa Akyol, Lejand Kitap tarafından yayınlanan ‘Müslüman Aklın Uyanışı’ kitabıyla ilgili Karar'a konuştu.

Kitapta ‘İslam’ın devletleşmesi’ne dair görüşlerini yazdığını belirten Akyol'un sözleri şöyle:

"İslam’ın devletleşmesi dediğim bir süreç var. Emeviler dönemi bunun tek örneği ve sorumlusu değil, ama önemli etkileri var. Örneğin Cebriye ekolü olarak bilinen katı kadercilik düşüncesini Emevi sultanları ve onları destekleyen ulema yaygınlaştırıyor. Her yaşanan olayı Allah ezelde takdir ettiyse, Emevi iktidarı da ilahi takdirin neticesi olmuş oluyor çünkü. Nitekim Emevi iktidarına isyan edenler arasında özgür irade fikri gelişiyor ki, sonradan Mu’tezile tarafından daha da ilerletilecektir. Ancak Abbasiler döneminde de iktidarların teoloji dayattığını görüyoruz. İslam’ın devletleşmesi tartışması ise, İslam Peygamberinin Medine’de bir devlet kurmuş olmasına kadar gidiyor. Evet, bu Resulullah’ın ve ilk Müslümanların tarihsel tecrübesinin bir parçasıydı. Ama ilk baştan beri hedef bu muydu? Eğer Mekkeli müşrikler Kur’an’ın “Sizin dininiz size, benimki bana” çağrısını kabul etselerdi, bir ‘İslam devleti’ne gerek olacak mıydı? Bu gibi soruları tartışıyorum kitapta...

Vardığım nokta, Mısırlı alim Ali Abdül Razık’ın bir asır önce söylediği gibi: “İslam bir dindir, devlet değildir; bir mesajdır, hükümet değildir.” Müslümanların tarihinin bir parçası olan her şey de İslam’ın bir hükmü değildir.

John Locke ile başlayan bu liberal Aydınlanma’nın en büyük katkısı da her insanının, dini veya siyasi inançlarından bağımsız olarak, doğal haklara sahip olduğu düşüncesidir. Yani komşunuzun zındık, kafir, müşrik olduğunu düşünebilirsiniz; ama sizle eşit haklara sahip olduğunu teslim etmeniz, insanlık ortak paydasını kabul etmeniz gerekir. Bu düşüncenin altında yatan hümanizme İslam dünyasından yapılan önemli katkılar var ki, kitabımın bir bölümünü oluşturan ‘Hayy Bin Yakzan’ romanı da bunun çarpıcı bir örneği. 12. yüzyılda Endülüs’te yazıldıktan beş asır sonra İngiltere’de Latince yayınlanıyor ve Aydınlanma devrinin ‘bestseller’ romanı oluyor.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum