Mustafa Ağabey'in Bediüzzaman hatırası-ÖZEL

Mustafa Ağabey'in Bediüzzaman hatırası-ÖZEL

Dün vefat eden Mustafa Oruç Ağabey'in, kendi dilinden Üstad'la yaşadığı hatırası ve Risale-i Nur'dan kendisiyle ilgili bir pasaj...

Cemil Yüzer/RisaleHaber

Dün vefat eden, Bediüzzaman Hazretleri'nin talebelerinden Mustafa Oruç Ağabey'in cenazesi, bugün Öğle namazının ardından kılınan namazla Safranbolu Mezarlığına defnedildi. Mustafa Oruç Abi'nin Ömer Özcan'ın "Ağabeyler Anlatıyor" isimli kitabındaki kendi dilinden Üstad ile yaşadığı bir hatırası:

"Üstad hazretlerini ortaokul 1. ve 2. senelerinde, Kastamonu’da ziyaret ederek tanıdım. Bir ziyaretimizde ikindi namazını Üstad’ın arkasında kılarken yanımdaki arkadaşımın gülmesi üzerine, ben de güldüm. Namazdan sonra Üstad’ın bizi fırçalayacağını düşünürken, Üstad namaz kılıp kılmadığımı sordu. Ben de ortaokulda yatılı olduğumdan kılamadığımızı söyledim. Bunun üzerine Üstad, farz namazlarımızı kılmamızı söyledi. Ben de namaza başladım.

"Bir ziyaret sırasında Üstad, “Bir yerde ben 8 sene kalıyorum. Allahualem, ben burada ya öleceğim veya başka bir yere gideceğim” dedi. Bunun üzerine “Madem ayrılacağız, bir hatıra isterim” dedim. Üstad, Münacat Risalesiyle tercüme-i hayatına ait küçük bir kitabı verdiler."

Oruç mu Ramazanoğlu mu?

Mustafa Ağabey, soyadının karıştırılmasıyla ilgili adı geçen kitapta şunları söylemişti:

"Risalelerde adı geçen Mustafa Oruç benim. Baştan soyadı için Ramazanoğlu diye müracaat emiştik, o zamanlar kabul edilmedi. Sonra serbest bırakıldı biz de tashih ettik. Maraş'daki Mustafa Ramazanoğlu da akrabamızdır. "


Emirdağ Lahikası, 238. sayfada geçen, Mustafa Oruç Ağabeyle ilgili bir pasaj:

Nurun hakiki şakirtlerine Nur kafidir. Onlar da kanaat etmeli, başka şereflere veya maddi, manevi menfaatlere gözünü dikmesin.
Hem münakaşa, münazaa ve mesail-i diniyede damarlara dokunacak tarafgirane mübahese etmemek lazımdır ki, Nur aleyhinde garazkarlar çıkmasın. Hatta, bir hiss-i kablelvuku ile, Mustafa Oruç kardeşimizin Risale-i Nur'un mesleğine muhalif olarak birisiyle mübahesesi, aynı zamanda, belki aynı dakikada ona gayet hiddet ve şiddetle bir gücenmek kalbime geldi. Hatta o Nurdan kazandığı çok ehemmiyetli makamından atmak arzusu oldu, kalben müteessir oldum. Bu benim için bir Abdurrahman idi, neden böyle şiddetli hiddet ettim? Sonra bu bayramda yanıma geldi, Cenab-ı Hakka şükür ki, çok ehemmiyetli bir ders dinledi ve o büyük hatasını da anladı ve benim burada hiddetimin aynı dakikada hatasını itiraf etti. İnşaallah o kefaret oldu, tam temiz olarak kurtuldu.

İlgili haber:  Son şahitlerden Ramazanoğlu vefat etti