Prof. Dr. Musa Kazım YILMAZ

Prof. Dr. Musa Kazım YILMAZ

Çocuk Yaştaki Evlilikler-1

1) Genellikle konuyla ilgili olarak sorulan soru şudur: Dinimize göre çocukları erken yaşta evlendirmek caiz midir? Bu soruya cevap vermeden önce bir hususu belirtmekte fayda vardır: Erken yaşta evlilikler genellikle ekonomik yetersizlik, yanlış ve eksik bilgilerden kaynaklanan dini inançlar ve örf-adetler, eğitimsizlik, aile içi şiddet, toplum baskısı, mülkiyet endişesi gibi sebeplerle gerçekleşmektedir.

2) Çocuk hakları açısından bakıldığında, erken evliliklerde hem erkek hem de kız çocuklar için bir hak ihlali söz konusu olmakla birlikte kız çocuklarının erkeklerden çok daha erken yaşta evlendirildikleri biliniyor. Dolayısıyla erken evlilikler kız çocukları bakımından daha dramatik ve bazen fecaatle sonuçlanan olaylara sebep olabiliyor. Erken yaştaki evlilik, sonuçları itibariyle kızlar açısından daha ciddi sakıncalar doğurduğu için bu konuda söz söyleyenler, kız çocuklarının daha fazla mağduriyet yaşadıklarına dikkat çekmektedirler. Elbette, bu mağduriyetleri dile getirenler haklıdırlar.

3) Erken yaşta yapılan evlilikler, kadının bizim toplumumuzda var olan eşitsiz konumunu daha da kötüleştirmekte ve hayat tercihlerini, başka bir deyimle pazarlık güçlerini azaltmakta, hatta yok etmektedir. Kadınları eğitimsizlik, yoksulluk, cahillik ve bağımlılık girdabına hapseden erken evlilikler, onların geleceğe dair hayallerini de ellerinden almaktadır. Günümüzde, erken yaşta yapılan evliliklerin bir çocuk hakkı ihlali, bir kadın hakkı ihlali ve bir insan hakkı ihlali olduğu kabul edilmiştir.

4) Peki, dinimiz böyle bir hakkın ihlaline cevaz verebilir mi? Bu soruya olumlu bir cevap vermek elbette ki mümkün değildir. Ancak bazı çevreler bazı ayetleri, İslam tarihinde yaşanan bazı olayları ve o olaylarla ilgili söylenmiş hadisleri delil getirerek çocuk yaştaki evliliklerin caiz olduğunu söylemişlerdir. Konuyu birkaç açıdan ele almaya çalışacağız:

5) Bazı İslam hukuk bilginleri Hz. Peygamber’in (s) Hz. Âişe ile küçük yaşta evlendiği yolundaki rivayetlere dayanarak çocuk yaştaki evliliklerin İslam’da caiz olduğunu söylemişlerdir. Hz. Âişe’nin ifadesine göre Resûlüllah (s) kendisiyle nişanlandığında altı yaşında, evlendiğinde ise dokuz yaşındaydı. Hadis rivayetlerinde sözü edilen “dokuz yaş” bölgede yaşayan kız çocukları için büluğ (ergenlik) yaşı olarak kabul edilmiştir. Bu rivayete dayanarak, küçük yaştaki bir çocuğu, evlilik yaşına gelmeden önce, velisinin izniyle nikâh altına almanın caiz olduğunu söylemişlerdir.

6) Şu var ki, o zamanın şartlarıyla günümüz şartlarını, Arabistan’da yetişen bir kızın ergenliği ile soğuk memleketlerde yetişen bir kızın ergenliğini mukayese etmek doğru değildir. Hz. Peygamber (s), İlk eşi Hz. Hatice validemizin vefatından sonra Medine’ye hicret edene kadar evlenmemişti. Mekke’de iken Hz. Aişe ile nişanlanmış, hicretten sonra da evlenmiştir. Dikkat edilirse Hz. Aişe’nin küçük yaşta Hz. Peygamberle (s) evlenmiş olması, Hz. Peygamber (s) tarafından başlatılan bir sünnet değil, istisnaî bir “zaruret” halidir.

7) Bunun anlamı şudur: Şayet küçük yaşta evlilik mutlaka kız çocuğunun faydasına ve maslahatına uygun ise, ekonomik sıkıntılar ve sosyal şartlar bu nikâhı gerekli kılıyorsa, ya da evlenmediği takdirde çocuk heder olacaksa, bu nikâh velinin izniyle bir zaruret olarak caiz görülmüştür. Hiç kuşkusuz, bütün hukuk sistemlerinde istisnaî halleri oluşturan zaruretler vardır. Bu itibarla Hz. Âişe’nin Resûlüllah (s) ile küçük yaşta evlenmesi tamamen nebevî bir istisna ve bir zarurettir. Çünkü bu nikâh, az önce de ifade ettiğimiz gibi, dokuz yaşındaki kızlarla evliliği bir kural ve bir sünnet haline getirmemiştir.

8) Eğer olay peygamberliğin istisnaî durumu ve bir zaruret hali olmasaydı, dokuz yaşındaki kızlarla evlenmek kesinlikle Resûlüllah’ın (s) bir sünneti olur ve başta sahabe-i kiram olmak üzere Resûlüllah’ın (s) sünnetine bağlı insanlar mutlaka dokuz yaşındaki kızlarla evlenirlerdi. Hatta her Müslüman aile, kızlarını dokuz yaşında evlendirir, her erkek de henüz dokuz yaşına yeni girmiş bir kızla evlenmeyi tercih ederdi. Oysa İslam dünyasında böyle bir gelenek asla oluşmamıştır. Demek ki, Resûlüllah’ın (sav) Hz. Aişe validemizle evlenmesi tamamen nebevi bir istisnadır.

9) Modern hukukta da istisnai evliliklerle ilgili hükümler vardır. Nitekim günümüzde uygulanan batı menşeli hukuka göre reşit olma ve evlenme yaşı on sekiz olarak kabul edilmiştir. Ama Türk Medenî kanununun 24. Maddesi gereğince, henüz reşit olmayan ve 17 yaşında olanlar velisinin izniyle, 16 yaşında olanlar da yargıcın izniyle evlendirilebilir. Yani yargıç gerekli gördüğü takdirde, henüz kanunen reşit olmayan on sekiz yaşın altındaki gençlerin evliliklerine, bir zaruret hali olarak karar verebilir.

10) Diğer taraftan, Hz. Peygamber’in (s) erken yaşta Hz. Âişe ile evlenmesindeki gerçek şudur: Hz. Peygamber (s) Mekke’de iken Hz. Aişe ile nişanlanmış, hicretten bir yıl sonra da Medine’de onunla evlenmiştir. Hz. Aişe’nin Resûlüllah (s) ile evlendiğinde dokuz yaşında olduğu hususu kesindir. Bu hususu tevillerle saptırmaya gerek yoktur. Bunu Hz. Aişe’nin vefat tarihinden de anlayabiliriz. Çünkü Hz. Aişe hicretin 58. Yılında vefat ettiğinde altmışaltı (66) yaşında olduğu, dolayısıyla Hicret sırasında sekiz (8) yaşında olduğu, hicretten bir yıl sonra evlendiğine göre dokuz (9) yaşında olduğu anlaşılmaktadır. Arabistan şartlarında bir kızın ergenlik çağına girmesi dokuz yaşında başlayabilir.

11) İslam âlimlerinin bir kısmı, Hz. Aişe’nin dokuz yaşında evlenmesini göz önünde bulundurarak, buluğ çağına ermemiş çocukları kötü ortamlardan kurtarmak ve geleceklerini teminat altına almak için onları velilerinin izni ile ya da yargıcın kararıyla nikâh altına almanın caiz olduğunu söylemişlerdir. Kuşkusuz bu bir zaruret halidir. Fakat geçerli olan ve İslam âlimlerinin birçoğu tarafından kabul edilen kural, çocukların buluğ çağına gelmeden, yani reşit olmadan evlendirilmemesidir.

(Devam edecek)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
15 Yorum