Mülteciler sağlık haklarına erişmede sıkıntı yaşıyorlar

Mülteciler sağlık haklarına erişmede sıkıntı yaşıyorlar

Dünya da mülteciler sağlık haklarına erişimde ciddi sıkıntılar yaşamakta.

Uluslararası Mülteci Hakları Derneği (UMHD) Başkanı Abdullah Resul Demir, dünya genelinde mültecilerin Kovid-19 pandemisinde sağlık haklarına erişim konusunda ciddi sıkıntılar yaşadıklarını belirterek, "Sağlık anlamında mültecilerin Türkiye'de herhangi bir problemi yoktu, pandemi ile ilgili tedavileri de yapıldı ancak farklı ülkelerde sıkıntı yaşadılar." dedi.

Demir, 20 Haziran Dünya Mülteci Günü dolayısıyla mülteciliğe ve göçe neden olan temel nedenler ile göçmenlerin yaşadığı sıkıntılar ve Yunanistan'ın yakın zamanda Avrupa'ya geçmek isteyenlere uyguladığı şiddeti, AA muhabirine değerlendirdi.

Koronavirüs sürecinde sınırdan geçişlerin zorlaştığını dile getiren Demir, bu süreçte mültecilerin dünya genelinde yaşadığı sıkıntıları anlattı.

Pandemi sürecinde Türkiye dışındaki diğer ülkelerde mültecilerin sağlığa erişmede ciddi sıkıntılar yaşadığını, bu konuda derneklerine gelen başvuruları incelediklerinde ortaya çıkan tabloyu değerlendirdiklerini belirten Demir, "Dünya genelinde mülteciler sağlık haklarına erişimde ciddi anlamda sıkıntı yaşadı. Sağlık anlamında mültecilerin Türkiye'de herhangi bir problemi yoktu, pandemi ile ilgili tedavileri de yapıldı ancak farklı ülkelerde sıkıntı yaşadılar. Farklı ülkelerde özel sağlık sigortası gibi hususlar geçerli, bir mülteci için bunların konuşulması zaten mümkün değil. Yine ekonomik anlamda ve eğitime erişme anlamında sıkıntı yaşadılar." diye konuştu.

"Türkiye ciddi anlamda bir sınav verdi"

Demir, Birleşmiş Milletlerin (BM) açıkladığı rakamlara göre dünya genelinde 80 milyonun üzerinde mülteci olduğuna işaret ederek, şu bilgileri paylaştı:

"Dünyadaki 80 milyon mültecinin yaklaşık 5 milyonu Türkiye'de bulunuyor. Türkiye dünyanın en çok mülteci barındıran ülkesi konumunda. Kapılarına gelen birçok da Afgan var. 2012, 2013 yıllarında göç akınlarının başladığı zamana göre Türkiye çok fazla yol katetti, kanunlarında değişikliğe gitti, göç müdürlükleri kurdu. Biz göç müdürlükleriyle muhatap olduğumuzda, ciddi anlamda bir problemin çözülmesi için elinden gelenleri yaptıklarını görüyoruz. Karşımızda gayet dostane bir yaklaşımla sorunun çözülmesi için önlemler alınıyor. Avrupa ile ya da diğer ülkelerle kıyasladığımızda Türkiye ciddi anlamda bir sınav verdi, bunu hem devlet hem de vatandaş olarak vermiştir."

BM'ye son bir yılda 1 milyon 700 bin sığınma başvurusu yapıldığını aktaran Demir, bu başvurulardan sadece 92 bininin kabul edildiğini belirtti.

Türkiye'de en çok Suriyelilerin bulunduğunu, ikinci sırada ise Afganlıların yer aldığı bilgisini veren Demir, bunları Özbekler, Türkmenler, Doğu Türkistanlılar, Mısırlılar ve Filistinlilerin takip ettiğini söyledi.

Bu insanların siyasi ve ekonomik nedenler ile ülkelerindeki zulümden kaçmak için Türkiye'ye geldiklerini vurgulayan Demir, bu konuda farklı hukuki statüler bulunduğunu ifade etti.

"Mülteciliği doğuran sebeplerin ortadan kaldırılması gerekiyor"

Demir, dünyada her yıl 10 milyona yakın mülteci çocuk doğduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Esasında mülteciliği doğuran sebeplerin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bunlar savaşlar, iç çatışmalar, ekonomik sebeplerdir. BM Güvenlik Konseyi'ni oluşturan ve veto hakkına sahip ülkelerin aynı zamanda dünyanın en çok silah ihracatı yapan ülkeler olduğunu söyleyebiliriz. Bunun en çok Ortadoğu'ya yapılması ise ciddi bir problem. Kimse ülkesinden zorunlu olarak göç etmek istemez. Savaşlar bitirildiğinde insanlar ülkelerine geri dönecekler ve hak ettikleri hayata sahip olabilecekler."

Demir, yakın zamanda Edirne üzerinden Avrupa ülkelerine geçmek isteyen sığınmacıların, Yunanistan'ın orantısız gücüyle engellendiğini belirterek, Atina yönetiminin sığınmacı başvurularını almamasının bir hak ihlali olduğunu söyledi.

Başta Cenevre Sözleşmesi olmak üzere uluslararası kanunlar uyarınca başvuruların alınmak zorunda olduğuna işaret eden Demir, "Birçok mülteci öldü. Bu başta yaşam ihlalidir ve işkence yasağına aykırı durumdur. Yunanistan, mültecilerin ölmesine sebebiyet vermekle onların yaşam haklarını ihlal etmiş oldu. Mültecilerin bazıları sınırın öteki tarafına geçmeyi başardı ancak elbiseleri, paraları alınarak geri gönderildi. Burada işkence var. Uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hukuku vardır, eşyalarının alınmasıyla insanların bu hakları da ihlal edildi. Bu tür hak ihlalleri birçok kez yaşandı." ifadelerini kullandı.

Yunanistan'ın uyguladığı şiddet için AİHM'e başvuru

Yunanistan tarafından uygulanan şiddet nedeniyle mağdur olan kişilerle bizzat görüştüklerini aktaran Demir, bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvuru yaptıklarını ifade etti.

AİHM'e bireysel haklar üzerinden başvurduklarını kaydeden Demir, işkence yasağına aykırılık, sığınma başvurusunun alınmaması, geri gönderilme ilkesine aykırılık, akrabaları öldürülenler için de yaşam ihlali gibi konular üzerinden uyarı ve maddi yaptırım başvurusu yaptıklarını belirtti.

UMHD Başkanı Abdullah Resul Demir, Yunanistan'ın sığınmacılara orantısız güç kullanırken yalnız olmadığını anlatarak, "Bizim gördüğümüz bu fiilleri uygulayan Yunanistan'dı. Ancak Yunanistan'ı tek başına suçlamak doğru olmaz. Yunanistan da çok iyi biliyor ki göç eden mültecilerin hiçbiri Yunanistan'da kalma istediğinde değiller. Onlar Yunanistan'ı bir geçiş bölgesi olarak kullanarak Almanya, Hollanda, Fransa gibi akrabalarının bulunduğu ülkelere gitmek istiyorlar. Yunanistan'a bu yaptırımı uygulatan diğer tüm Avrupa ülkeleridir." şeklinde konuştu. 

AA

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.