Muhammed Numan ÖZEL
Risale-i Nur Her Konuda Yeterli Midir?
“Risale-i Nur ise, Kur'anın malıdır ve manasıdır.” (Şualar, 749)
"Bana risaleler yeter" ifadesi, Risale-i Nur'un içerdiği bilgi ve manevi öğretilerin yeterli olduğunu düşünen bir yaklaşımı yansıtır. Bu düşünceyi savunanlar, Risale-i Nur'u hem Kur’an-ı Kerim’in bir tefsiri hem de bireysel ve toplumsal hayat için rehber olarak kabul etmektedir. Bu yüzden, başka kaynaklardan bilgi edinme ihtiyacı duymadıklarını veya Risale-i Nur’un tüm ihtiyaçlarına cevap verdiğini düşünürler.
Bu mantığın doğru veya eksik olması, kişinin ihtiyaçlarına, arayışlarına ve İslami bilginin bütünlüğüne bakış açısına ve beklentilerine bağlı olarak değişebilir.
Risale-i Nur, özellikle iman, ahlak ve Kur'an tefsiri konusunda geniş bir rehberlik sunar.
“Bu asrın dehşetine karşı, taklidî olan itikadın istinad kal'aları sarsılmış ve uzaklaşmış ve perdelenmiş olduğundan; her mü'min, tek başıyla dalaletin cemaatle hücumuna mukavemet ettirecek gayet kuvvetli bir iman-ı tahkikî lâzımdır ki dayanabilsin.
Risale-i Nur bu vazifeyi; en dehşetli bir zamanda ve en lüzumlu ve nazik bir vakitte, herkesin anlayacağı bir tarzda, hakaik-i Kur'aniye ve imaniyenin en derin ve en gizlilerini gayet kuvvetli bürhanlar ile isbat ederek... (yapmaktadır.)” (Şualar, 748)
Ancak, bazı durumlarda farklı kaynaklara yönelmenin faydaları olabilir. Çünkü;
“Risale-i Nur, hakaik-i İslâmiyeye dair ihtiyaçlara kâfi geliyor, başka eserlere ihtiyaç bırakmıyor.
Kat'î ve çok tecrübelerle anlaşılmış ki, imanı kurtarmak ve kuvvetlendirmek ve tahkikî yapmanın en kısa ve en kolay yolu Risale-i Nur'dadır.” (Kastamonu, 77)
Risale-i Nur, İslam'ın temel itikadî inançlarını iman hakikatlerini detaylı bir şekilde izah eder. Bu sayede Müslümanlar, dinlerini daha iyi anlayabilir ve imanlarını güçlendirebilirler. İtikadlarını geliştirerek amentülerini sağlam tutabilirler.
Dikkat edilirse zaten Risale-i Nur sizin her ihtiyacınıza yeterlidir demiyor Zübeyir Gündüzalp burada. “Hakaik-i İslâmiyeye dair ihtiyaçlara kâfi geliyor” diyor.
Risale-i Nur bu kadar, geniş içerikli ve etkili olsa da İslamiyet'in fıkıh, tarih, siyer, hadis, ilm-i hâl gibi diğer alanlarını derinlemesine ele almaz. Bazı meselelerine değinse de bütün olarak bu alanlara bakmaz. Bu alanlarda bilgi sahibi olmak, İslamiyet'in tüm yönlerini anlamak için başka eserler de yararlı olabilir. Ama hiç bir kaynak tek başına tüm alanlarda yetmez.
Hatta Kur'an-ı Kerim'i tefsir edecek heyetin özelliklerini şu şekilde olması gerektiğini Bediüzzaman Said Nursi ifade etmektedir
“Herbiri birkaç fende mütehassıs olmak üzere muhakkikîn-i ulemadan yüksek bir heyetin tedkikatıyla, tahkikatıyla bir tefsirin yapılması lâzımdır.
Nitekim kanunî hükümlerin tanzim ve ıttıradı, bir ferdin fikrinden değil, yüksek bir heyetin nazar-ı dikkat ve tedkikatından geçmesi lâzımdır ki, umumî bir emniyeti ve cumhur-u nâsın itimadını kazanmak üzere millete karşı bir kefalet-i zımniye husule gelsin ve icma-ı millet hücceti elde edebilsin.” (İşarat-ül İ'caz, 8)
Çağdaş Meselelere Cevap
Günümüzde yaşanan yeni meseleler veya karşılaşılan yeni düşünceler hakkında bilgi sahibi olmak için farklı kaynaklardan yararlanmak gerekebilir.
Risale-i Nur, dönemin problemlerine ışık tutmakla birlikte, günümüzdeki bazı meseleler için ek kaynaklara ihtiyaç duyulabilir.
İlim ve Bilimsel Araştırma
İslami ilimlerde olduğu kadar fen bilimlerinde de araştırma yapmak, bir mümin için önemli olabilir.
Risale-i Nur'da fen ve bilim konularına yer verilse de, bunlar çok az miktarda olup tevhid açısından külliyatta geçmektedir. Bu alanların sürekli gelişmesi nedeniyle yeni kaynaklardan da yararlanmak gereklidir.
Netice itibariyle, "Bana risaleler yeter" yaklaşımı, şahsın dini ve manevi hayatında bir denge kurmasına ve sade bir inanç hayatı yaşamasına katkı sağlayabilir. Ancak, İslam’ın geniş yelpazesini ve farklı ihtiyaçları dikkate aldığımızda, gerektiğinde farklı kaynaklardan bilgi edinmek de zenginleştirici bir bakış sunabilir. Nitekim temel şeyleri bilmesi bir nur talebesinin itikad ve amel bakımından kalitesine kalite katacaktır. Şimdilerde ellerden düşmeyen ve farkında olmadan saatlerimizi alan telefonlardan bu ilimlere dair dokümanlara ulaşmak çok daha kolay. Bu sebeple elimizdeki cihazlarla kendimizi diğer alanlarla da tekmil edip techiz ederek kaliteli bir Müslüman olabiliriz.
Otuzüçüncü Söz'den başka Söz yazılmak ihtiyacı kalmadı.
Hem şer'an çok mübarek bu otuzüç adedden bazı esbaba binaen geçmeyeceğim.
Hem de hakaik-i esasiye-i Kur'aniye ve imaniyenin elzem ve lâzım olan kısımları hemen ekseriyet-i mutlaka itibariyle yazılmıştır. Ümid ediyorum ki, Cenab-ı Hak kabul etse tevfik verse, yazılanlar dalalet bulutlarını dağıtmaya kâfidirler.
Her derdin devası içinde var demeyeceğim, fakat mühlik dertlerin ağleb devası yazılanlarda vardır.
Siz onların mütalaasını, kıymetdar bir ibadet olan tefekkür nev'inde telakki ediniz.
Ve onlardaki ilmi, envâr-ı imandan ve marifetullahtan tasavvur ediniz ki usanç vermesin.
Hem sizde ve müstemiînde iştiyak olduğu zaman okuyunuz. (Barla, 249)
Selam ve dua ile.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.