Meryem Saîde GÜNEBAKAN

Meryem Saîde GÜNEBAKAN

Sırr-ı Ebediyet

Bazen hiçbir şeyden emin olamıyorum. An geliyor her şeyi sorgular oluyorum; kendi samimiyetim, değerlerime ne kadar değer verdiğim, elimden geleni ne denli ardıma koyduğum, olması gereken, olmaması gereken, doğru yanlış karışıyor bazen, apışıp kalıyorum, gerçekliğin arayışında bir gönlü sahteliğin kucağında oynaşırken yakalıyor, inkisar-ı hayale uğruyorum. Bu yolda kızdığım kendimden başkası olmamalı, çünkü ben hiçi hep yapan, çokluğu yokluğa çeviren bir kudrete şahid olmuşken çoğu zaman, bir noktadan elifin vücudunu seyretmişken ve gönlümü bilmişken her güzelliğin can suyu, sorumlu olamaz benden başkası eksik ya da kötü görünen hallerden. Hasılı kelam, her şeyi sorguladım, bir an oldu, Allah'ın varlığı birde içimde hiçbir şey ile tatmin olmayan bir duygunun varlığı dışında her şey yokluğa gömüldü… Kesinkes eminim ki, o bu deniyyata ait değil, bir cevher ki aslı gökte kendi bir yerlinin içinde, 'gerçeği arıyorum' diye sızlayıp duruyor. Ölmekten razı değil, oluşa meftun, olmak için var. Suç ve Ceza'da Raskolnikov'un bir sözü vardı, yaşama arzusuna dair çok samimi bir ifadeydi, şöyle diyordu:

“Bir idam mahkumu ölümünden bir saat önce, galiba şöyle düşünüyordu; eğer yüksek bir yerde, bir kayanın üzerinde, ancak iki ayağımı koyacak kadar daracık bir yerde oturmam gerekse, etrafım uçurumlarla, okyanuslarla çevrili olsa, sonsuz karanlıklar, sonsuz bir yalnızlık, bitmez tükenmez fırtınalar hüküm sürse, o daracık yerde öylece bir ömür, binlerce yıl, sonsuza kadar yaşamak isterdim. Evet şimdi ölmektense, öyle yaşamak isterdim. Yaşayabilsem! Yalnızca yaşayabilsem, yaşayabilsem! Her ne şekilde olursa olsun, yaşayabilsem! Ne yaman bir gerçek!.. Aman Tanrım ne yüce bir duygu bu!., insan ne alçak bir yaratıkmış!..”

Böyle bir ebediyet duygusunu taşırken ve ölümlüyken insan pek aciz, ama duygu pek yüce… Hem bir rota bu duygu hem yoldaki yegane işaret.. Üstadın “Aşk-ı ebedî için yaratılan ve âyine-i Samed olan kalp" sözünün canlandırılması bu söz. Fıtratın dili aynı. Tam da burda aklım çocukluğuma gidiyor, kalbimin bana ilk ebediyeti sorduğu güne, şu sızıyı ilk hissettiğimi hatırladığım güne. Arkadaşımın doğum günü kutlamasında, arkadaşları, sevdikleri yanında, her şey onun için, pastalar, hediyeler, gözlerinin ışıl ışıl parladığı gün, bende doğum günü kutlaması istemiştim annemden. Arkadaşlarımla beraber o mutluluğu paylaşmak istediğimi söylemiştim. 'Tamam' dedi annem. Sonra hayallere daldım, şöyle de yaparım böyle de olur, şöyle de olur, mutluluktan içim içime sığmıyordu, sonra ansızın pek dobra, biraz patavatsız, biraz can yakıcı bir sual sordu kalbim "Ya sonra?!"

"Sonra mı? Bu ne şimdi? Ne demek istiyorsun?"

"Sonra işte sonra" diye yineledi... Sonrası bitişti, herkes dağılır giderdi… Mutluluğun zirvesine çıktığım an, bana her lezzetin zevalinin elem olduğunu hatırlatıyordu. Gidişten, bitişten bahsediyor, sürüp gitmeyen şeylere meyledemez olduğunu haykırıyordu. Bitecek şeylere böylesi bağlanamayacağını salık veriyordu. O sızı, her çok mutlu olduğumda bir alev gibi yanar sadrımda. Şüphesiz kalp ve ruh ebediyetten başkasına razı değil… Ve şüphesiz, o ebediyet arzusu fani şeyler üzerine bina edilemez. Ve şüphesiz, en temel, en sağlam en hakiki, en samimi, en gerekli olan şey bu duygunun gösterdiği yöne doğru yol almak olacaktı. Sızım sızım sızlayan kalbim Üstad'ın şu sözleriyle sükuna ermiş, meskenini bulmuştu, "Ölüm idam değil, hiçlik değil, fenâ değil, inkıraz değil, sönmek değil, firak-ı ebedî değil, adem değil, tesadüf değil, fâilsiz bir in’idam değil; belki bir Fâil-i Hakîm-i Rahîm tarafından bir terhistir, bir tebdil-i mekândır, saadet-i ebediye tarafına, vatan-ı aslîlerine bir sevkiyattır, ilh."

Ben seni bulmuşum, ölümü alnından vurmuşum, yokluğu yokluğa gömmüşüm, varlığı ruhumda duymuşum. Seninle müstağni, seninle kudretli, seninle arşa gebe bir zerre olmuşum… İnşaAllah…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.