Merhum Prof. Gürbüz Aksoy’un STK projelerindeki rolü

Prof. Dr. M. Sait Şahinalp’in yazısı

Prof. Dr. Gürbüz Aksoy hocamla ilk tanışmamız henüz üniversite öğrencilik yıllarıma denk gelmişti. O yıllarda İstanbul’dan tatil için Şanlıurfa’ya gelişlerimle katıldığım umumi derslerde tanışmıştık. Mezun olduğumda öğretmenlik için atama beklerken öte yandan Harran Üniversitesi’nde Araştırma Görevlisi kadroları ilan edilmişti. Sınavlara girip üniversitede görev almaya başladıktan sonra merhum hocamla artık mesai arkadaşı ve meslektaş olmuştuk.

Kendisi o yıllarda Harran Üniversitesi’nin rektör yardımcısı ve aynı zamanda Fen-Edebiyat Fakültesi’nin dekanlığını yürütmekteydi. Bu nedenle daha sık görüşme imkânımız başlamıştı. Üniversitemizin kuruluşunda büyük emekleri olan birkaç kişiden biriydi ve aynı zamanda üniversitemizin o yıllarda parmakla gösterilen birkaç profesöründen biriydi. Yardımcı Doçentlerin adeta kral olarak görüldüğü o yıllarda merhum hocamız sahip olduğu konuma ve ünvana rağmen her zaman mütevaziliği ve üniversitemizi geliştirmek için yaptığı çalışmalar ve verdiği emeklerle ile ön plandaydı. Her zaman için yeni kurulan üniversitemize yeni akademisyenler kazandırarak akademik kadroyu güçlendirmeye, yeni fakülteler ve bölümler açılmasını sağlamaya, öğrenci sayısını arttırmaya, üniversitenin fiziki altyapısını geliştirmeye öncelik verdi ve bu konuda çok çaba harcadı.

Merhum Gürbüz hocamın o yıllarda yakinen şahit olduğum diğer bir özelliği de bir akademisyen olarak ilkeli bir duruş sergilemesi ve ilkelerinden taviz vermemesiydi.

28 Şubat sürecinin o meş’um günlerinde doğru bildiklerinden şaşmadı ve her zaman haktan taraf oldu. O yıllarda özellikle muhafazakâr öğretim elemanlarına ve öğrencilere baskılar artmış, öğretim elemanlarının ve öğrencilerin cezalandırılması ve hatta üniversitelerden atılmalarına kadar giden bir süreç başlamıştı. O yıllarda merhum Gürbüz Aksoy hocamız haksızlıklara müsaade etmedi, baskılara asla boyun eğmedi, personelini ve öğrencilerini korudu. Bu uğurda üniversitedeki idari görevlerinden oldu ve YÖK tarafından hakkında birçok soruşturmalar başlatıldı. Ama başlatılan bu soruşturmalar da onu yıldırmadı ve hak bildiklerini ne pahasına olursa olsun söylemeye devam etti. İşte bu özelliği itibariyle Gürbüz hocamız o yıllarda mütevazi, girişken, yenilikçi kişiliği yanında ilkeli ve omurgalı bir insan olarak hafızalarımız kazınmıştı.

Birçok akademisyen, siyasetçi, kamu yöneticisinin zarar görmemek adına ilkeli duruş sergileyemediği, hakkı konuşup kollayamadığı ve hatta dokunulmamak için dış görünüşünü bile değiştirdiği yıllarda dik durabilen ender insanlardan biriydi. Evet, omurga herkeste vardı ama herkesi dik tutmazdı. Gürbüz hocamız dik duruşu olan omurgalı bir insan ve akademisyendi.

Merhum Gürbüz Aksoy sadece iyi bir akademisyen ve idareci değil aynı zamanda yaşadığı toplumun ve şehrin sorunlarıyla ilgilenen, çözüm yolları arayan ve geliştiren, potansiyelinin kullanılması ve yenilikler ortaya konulmasına çalışan bir aksiyon adamıydı.

Bu özelliği nedeniyle 2004 yılında, şu an başkanlığını yürüttüğüm, GAP Kültür, Araştırma ve Kalkınma Derneği (GAPDER)’nin de kuruluşunda ve yönetiminde yer almış, sadece Şanlıurfa’nın değil tüm bölgenin kalkınması için çaba harcamıştı. Harran Üniversitesi’nde elde ettiği yöneticilik tecrübesini, GAPDER’de de paylaştı.  GAPDER’de kendisiyle 2008 yılından itibaren daha yoğun bir şekilde çalışma fırsatım olduğu için vefatına kadar olan süreçte onun projeci, çözüm üretici, üretken, teşvik edici, enerji dolu kişiliğine yakinen şahit oldum.

Her zaman Avrupa Birliği, çeşitli bakanlıklar ve diğer kamu kuruluşlarının sayfalarını takip eder ve yapabileceğimiz ne gibi projeler olduğunu inceler ve bizleri haberdar ederdi. “İşe göre adam” prensibiyle işin ehil kişilerce yapılmasına önem verirdi. Onun yenilikçi ve projeci kişiliği, GAPDER bünyesinde birçok projenin geliştirilmesini ve uygulanmasını sağlamıştı. Birçok zaman ne gibi projeler yapabileceğimiz hakkında dernekte bir araya gelir saatlerce fikir alış-verişinde bulunurduk. Birlikte proje hazırladığımız zamanlarda, soğuk kış günlerinde bile bizden yaşça büyük olmasına rağmen usanmadan, bıkmadan sabahlara kadar projenin dizayn edilmesinde ve yazımında elde ettiği verileri paylaşır ve yol gösterirdi. Vefatına kadar da aynı disiplinle toplumsal projeler geliştirmeye devam etti. Hatta vefatının henüz öncesinde bile yeni bir proje bitirmiştik.

Projeler konusunda mütalaalarda bulunduğumuzda bazen bir öğrenci gibi dinler bazen de bir hoca gibi yol gösterir ve tavsiyelerde bulunurdu. Sabırla dinlerdi, kolay kolay sinirlenmezdi ve sinirlendiğinde bile çok belli etmezdi. Aykırı fikirlere açıktı, hemen itiraz etmez, değerlendirdikten sonra karar vermeyi tercih ederdi.

Merhum Gürbüz hocamız, diğer sivil toplum kuruluşlarıyla münasebetlere önem verirdi. Ortak projeler geliştirme ve sinerji oluşturma cihetiyle birçok STK ziyareti gerçekleştirir veya gerçekleştirilmesine öncülük ederdi.

Gürbüz hocamız, GAPDER bünyesinde bir sivil toplum kuruluşu gönüllüsü olarak sadece proje üretimi ve uygulanmasında değil aynı zamanda iman ve Kur’an hizmeti için de birçok faaliyette baş rolü oynamıştı. Bu kapsamda derneğimiz bünyesinde birçok panel, seminer ve konferansın düzenlenmesine öncülük etmiş ve bizzat aktif bir rol üstlenmişti. Gerek yukarıda bahsedilen faaliyetlerin düzenlenmesinde ve davetlilerin organizasyonunda ve bizzat gerekse konuşmacı olarak aktif bir rol almıştı. Bunun yanında Türkiye’nin birçok yerinde tertip edilen sair hizmetlere de bizzat kendi maddi imkânlarıyla üşenmeden iştirak etmeyi bir vazife addeder ve asla üzerine düşen vazifeden uzak durmazdı.

O bütün yaşamıyla, enerjisiyle, aksiyoner şahsiyetiyle ve dik duruşuyla hepimize örnek teşkil eden; teşvik edici, mütevazi bir ağabey, akademisyen, STK gönüllüsü ve bir dava adamıydı. Bizler kendisinden razıydık, Rabb’im de kendisinden razı olsun ve ona rahmet eylesin. Mekânın cennet olsun, ruhun şâd olsun güzel adam…        

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum