Habibi Nacar YILMAZ

Habibi Nacar YILMAZ

Mefluç Çocuklar

Kâinat kitabını, insan dışında varlıkların ibret, hayret, tefekkür ve tesbih ile mütalaa ettiğini bilmeyen, görmeyen ve anlamayan dinsiz felsefe; bunu "gaye ve maksat kanununa" zıt görüyor. "Bu kadar geniş âlemin ve hassas, ince varlıkların gayesi nedir?" o zaman, bu diye soruyor. İşte, bu gayenin tahakkuku, melaike ve ruhanilerin varlığını bize gösteriyor. Geçen iki yazıda melaike ve ruhanî varlıkların ispat cihetine gidememiştik. Nurların çok yerlerinde bu mevzu işlenmiş. Ama Şadi Eren Arabî Mesnevi çevirisinin Zühre'de bir sual cevap var ki diğer risalelerde olmayan örnek ve izahları bize sunuyor. Hiç müdahale etmeden, o mezkûr sual ve cevabını aynen aktarıyorum.

-Eğer desen: Kâinat kitabının hangi âyetleri, insan dışında ibret, hayret, tefekkür ve tespih ile şu kâinata bakanların olduğuna delalet eder? Bu kitabın hangi satırı buna işaret eder?

-El-cevap: Hikmet sayfasından, mizan satırındaki nizam âyeti...Görmez misin, mesela harika bir gösteri yerine gitsen, burada fikirlerin hayran kaldığı hayret verici pek çok nev'ileri, kulakların hoşlandığı nice sesleri, akıl ve hayalin telezzüz ettiği pek çok sihirbazlık oyunlarını ve hakeza insanın sayısız latifelerinin, havas ve hissiyatının lezzet aldığı şeyleri görsen, sonra da bu gösteri yerindeki kimselerin-pek azı dışında-havas ve hisleri "MEFLUÇ" sağır ve kör çocuklardan ibaret olduğunu fark etsen... Elbette örfî bir zaruretle hemen anlarsın ve yakînen bilirsin ki duvarların yüzlerine bırakılmış bu örtü ve perdelerin arkasında muhtelif zevk ve meşrepte, havassı sağlam akıl sahipleri vardır. Onlar buraya tenezzüh(seyir) için gelmişlerdir. Bu mecliste ortaya konulan ve teşhir edilen sanatlara iştiyak duyarlar. Seni ve sergilenen oyunları, sizin onları görmediğiniz yerden görürler.

Bu temsilin sırrını anladınsa, dünyadaki şu sanatlı eserlere dikkat et. Göreceksin ki bunların bir kısmı serilmiş nadide halılar, kıymeti yüksek sedirler, şahane elbiseler, saçılmış inciler, menşur sahifeler şeklindedir. Bir kısmı da gayet düzgün tanzim edilmiş çiçekler ve meyvelerdir. Bunlar renkleri, tatları, kokularıyla hayat ve ihtiyaç sahiplerini kendilerine davet ediyorlar. Kendilerindeki nakış, süs ve sanatlar ile akıl ve ibret sahiplerini çağırıyorlar.

Bir kısmı da yaratılış vazifesi için kollarını sıvamış bitkiler, ubudiyet vazifesi için ayakları üzerinde duran hayvanlardır. Bunların çoğu, kendilerine konulan ince güzelliklerin ve üstün letâifin farkında bile değildir.

Öyleyse, bu güzellik ve letâif, elbette bunları üzerinde taşıyan dil bilmez, sanattan anlamazların kendileri için olmayıp; işiten ve gören başkaları içindir.

Ve daha nice hadd ü hesabı olmayan başka başka mahlûkat vardır. İşte şu âlemde görülen
- bu derece celbedici haşmet,
- son derece cezbedici ziynet,
- çeşit çeşit taltif ve teveddüdler,
- çeşit çeşit sevdirme ve tarifler,
- kısım kısım taahhüt ve kasdi nimetler,
-sınıf sınıf tezeyyün ve tebessümler,
- çeşitli şekillerde işaretler ve cilveler ve daha diğer şeyler... Bunlar her ne kadar hâl dili ise de neredeyse kal diliyle konuşacak şekildelerdir. Halbuki şu dünya sahasında bunlara bakıp anlayan ve ibret alabilen insanlar ve cinlerden başka görülmüyor. Gaflet ise bunların çoğunu, tabiat tağutunun zulümatı içinde sağır, kör, "MEFLUÇ ÇOCUKLAR" gibi yapmış.

Öyleyse şu kâinatın cin ve insandan başka, ibret alan ve tesbih eden ruh sahipleri ile dolu olması sadık bir hads, kat'i bir zaruret ve aklî bir bedahetle bilinir.

Evet dostlar, yazıda geçen "mefluç çocuklar" tâbiri ne kadar da anlamlı ve yerinde kullanılmış. Mefluç çocuklar nitelemesi, tam da âyet-i Kur'an'ın "Gözleri vardır, ama onlarla görmezler; kulakları vardır, ama onlarla işitmezler, onlar hayvan gibidir. Hatta daha aşağıdırlar. İşte asıl kâfir onlardır." mealini de özetliyor biraz. Üstad ise, "derinliğine bakmayan, arkadaki sırrı çözemeyen, aklını bu noktada kullanmayan" anlamını "mefluç çocuklar" ile ifade ediyor. Rabbim uzak eylesin.

Selam ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.