Medeniyetler ittifakı

ABD Başkanı Obama’nın ziyareti Türkiye’de ve dünyadaki en önemli yankısı “Medeniyetler ittifakı”na yönelik olmuştur. Yapılan yorumlarda Başkan Obama’nın George W. Bush’un 11 Eylül sonrası “İslam dünyası ile bozulan ilişkilerini tamire yönelik olduğu” yönündedir. Obama’nın İslam’a olan saygısını dile getirmesi ve “Amerika’nın İslam ile savaşmayacağı” yönündeki sözleri bu konuda önemlidir.
6-7 Nisan 2009 tarihlerinde İstanbul’da Medeniyetler İttifakı Formu düzenlendi. Bu toplantılara AB’den birçok yetkili ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı. Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın açılış konuşması ile başlayan forum, Türkiye ve İspanya Başbakanları ve BM Genel Sekreterinin konuşmaları ile Genel Kurullarını yaptılar.
Genel Kurul konuşmaları birinci günü “Kriz Döneminde Küresel Gündemin Şekillenmesi” “Diyalog ve İşbirliklerinin Güçlendirilmesi ve Yenilikçi Politikalar” “Farklılıkların Öğrenilmesi” “Göçmenlerin Entegrasyonu” ve “Kültürlerarası Anlayış ve Diyalogu Geliştirmede Gençliğin Rolü” üzerinde duruldu. İkinci gün ise “Kültür ve Kalkınma” “Medya’nın Kültürler Arası Köprü Kurması” “İnsaniyetperverlik ve Kalkınma Alanında Farklılıkları Aşmak” konulu oturumlar yapıldı ve katkı sağlayan gençler ve vakıflar kutlandı.
**
“Medeniyetler İttifakı” ne getirir ne götürür? Çeşitli platformlarda bunlar da tartışılmaktadır. BM seviyesinde politik bir girişim olarak da ele alınabilir. Ancak Sivil Topum Kuruluşlarının gönüllü katkılarını da inkâr etmemek gerekir. Her ne olursa olsun “Küresel” bir organizasyon… Devletler buna yardımcı olmazsa elbette başarılı olma şansı azalır. Ama görünen o ki başta ABD olmak üzere AB ve dünya devletleri bu ittifakın başarısı yönünde gayret göstermektedirler. Barak Obama’nın Türkiye ziyareti ile “Medeniyetler İttifakı Formunun” büyük ilişkisi olabilir. Her şeyden önce Obama’nın hedefleri ile İttifakın hedefleri örtüşmektedir.
**
Günümüz medeniyeti üç dünya dininin ve bu dinlere bağlı olanların gayretlerinin ürünü olduğu gerçeğini hiç kimse inkâr edemez. Bunlar Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâmiyet’tir. Her şeye rağmen insanlığın bu üç dine bağlı olduğunu; inanç, ibadet ve ahlakta; muamelat ve hukukta dinden nemalandığını inkâr edemeyiz.
Medeniyet denince bundan iki şeyi anlamaktayız. Birincisi inanç ve bundan kaynaklanan ilim, muamelat, ahlak ve kültür… İkincisi ise insan akıl ve zekâsının ürünü olan ve hayatı kolaylaştıran teknik ve teknolojik gelişmeler. Her iki kutupta da semavi din mensuplarının katkıları ile oluşmuştur. Dolayısıyla ortak çalışma sonucu asırlar boyu oluşan bu kültür ve medeniyete elbette sahip çıkılacak ve dinsizliğin tahribatına göz yumulmayacaktır.
Bu nedenle “Medeniyetler İttifakı” şarttır.
**
Üç semavi din arasında barışa ve uzlaşmaya en müsait olan din İslamiyet’tir. Çünkü adı üzerinde “silm ve islam” zaten “barış ve uzlaşma” anlamına gelmektedir. Kur’ân-ı Kerim “Ey İnananlar! Hepiniz silme ve barışa gelin. Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Çünkü aranıza düşmanlık sokan şeytandır” (Bakara, 2:208) buyurarak barışı ve uzlaşmayı emretmektedir. Bu çağrı diğer semavi kitaplarda yoktur. Bu sebeple barış ve uzlaşma denince koşacak olanlar elbette Kur’ân-ı Kerime inananlar olacaktır. Bunun içindir ki “Medeniyetler İttifakı Projesine” İslam dünyası samimiyetle yaklaşmaktadır.
Kur’ân-ı Kerimin bir kitaba inanan diğer semavi din mensuplarına “Ehl-i Kitap” şeklinde hitap etmekte ve onları bir dine inananlar olarak görüp dinsizler ve putperestlerden tamamen farklı yere koymaktadır. Kur’ân-ı Kerim diğer din mensuplarına hitap ederken çok yumuşak bir ifade kullanır. “Ey Ehl-i kitap! Sizinle bizim aramızda bulunan ortak bir kelimeye gelin” (Âl-i İmran, 3:64) buyurarak insanlığın en fazla bunalıma girdiği günümüzde semavi din mensuplarına hitap ederek ortak noktada birleşmeye davet eder. 
Nedir bu ortak nokta?
Her türlü aşırılıktan uzak olan, inançta tevhit ve istikameti, toplumlarda barış ve huzuru, hukukta hak ve adaleti, ekonomide emeğe saygıyı ve iktisadı, sosyal ilişkilerde ahlak ve fazileti, siyasette meşveret ve imtiyazsızlığı, ilimde aklı ve kalbi hâkim kılmaktır.
Medeniyetler ittifakının amacı ve hedefi de bu olmalıdır.
** 
Medeniyetin düşmanı insanlığın da ortak düşmanı olan hususlardır. Bunlar gerek ahlakı ve bilgi birikimi denen kültürü; gerekse hayatımızı kolaylaştıran unsurları ve kamu düzenini ortadan kaldıran “Anarşi” “Terör” “Zulüm” ve “Ahlaksızlık”tır. İnsanlığı tahrip eden ve medeniyetleri yıkan en önemli etken ise dinsizlik ve imansızlıktır. Dolayısıyla medeniyetin düşmanı, tahribat ve zulmün kaynağı, imansızlıktır. Peygamberimiz (sav) asırlar ötesinden günümüz insanlığının düştüğü acı ve acınacak durumu görerek semavi din mensubu olan İsevilere ve Müslümanlara aralarındaki ihtilaflı konuları bir tarafa bırakarak müşterek düşmanları olan “mütecaviz dinsizlere karşı” beraber hareket etmeye davet etmektedir. (Lem’alar, 2005, s.375)
Müslümanlar elbette bu çağrıya kulak vereceklerdir.
**
Medeniyetler arası ittifak sağlamak elbette kolay değildir. Bunun için her şeyden önce önyargıları ve tabuları yıkmak gerekecektir. Bunların başında “İslam’ın medeniyete bakışı” “Demokrasiye yaklaşımı” “Cihad ve Savaş” konusundaki yaklaşımlarının iyi anlaşılması gerekmektedir. Tabii ki bunlar ancak Müslüman ve Batılı din, ilim ve siyaset adamlarının karşılıklı çabalarına ve gayretlerine bağlıdır.
Bunun için küresel organizasyonlar yapılmalı, güvenlik köprüleri inşa edilmeli, medya eğitim politikaları geliştirilmeli, Üniversiteler arası ilmî araştırma ve bilgiyi paylaşma ağı kurulmalı ve en önemlisi de din ve inançlar hakkında eğitim projeleri gerçekleştirilmelidir. Bu projelerin hayata geçmesi ittifakı hızlandıracak ve geleceğin dünyasına yeni bir medeniyetinin temellerini oluşturacaktır.
Sonuç olarak:
Medeniyetler İttifakı Projesinde Türkiye tarihin akışını değiştirecek çok önemli imkânlara, tarihî ve kültürel mirasa sahiptir. Yeter ki bunun farkına varsın ve bu ittifak için gayret göstersin…

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.