Raflarda satılan sütte hile yapıldığı iddia edildi. Türkiye Tarım Hayvancılık ve Arıcılık Platformu (TAHAP) Genel Başkanı Mustafa Sarıoğlu, sahip olduğu protein, vitaminler ve besin değeri açısından vücudu her yönden besleyen gıdaların başında gelen sütte yapılan hilelere dikkat çekti. Sarıoğlu, artan enflasyon sebebiyle gıda fiyatlarının yükselmesinin bazı fırsatçıları harekete geçirdiğini ifade etti. Raflarda tağşiş ürünlerin arttığını belirten Sarıoğlu, gözünü kâr hırsı bürüyenlerin halk sağlığıyla oynadığını söyledi.

100 GRAM BİLE SÜT YOK

Sarıoğlu şöyle devam etti: “Önceden yalnızca sokak satıcılarında gördüğümüz hile artık market raflarına kadar ulaştı. Çiğ süte karbonat (soda) antibiyotik, glikoz, üre gibi maddeler katılıyor. Bazı market raflarında satılan 1 litrelik sütlerin içerisinde 100 gram bile süt olmadığını iddia ediyoruz. Maliyeti düşürüp daha fazla kazanç elde etmek için sütün yağını alarak süt kreması yapan tağşişçiler süte de bitkisel yağlar ekliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nca denetimler artırılır ve özellikle adı sanı henüz duyulmamış ambalajlı sütlerden örnekler alınırsa haklılığımız ortaya çıkacaktır. Bu yüzden gözünü kâr hırsı bürüyen ve toplum sağlığını tehdit eden fırsatçılara karşı derhal harekete geçilmelidir.”

STANDART GETİRİLMELİ

Süt Konseyi tarafından üreticiden alınacak çiğ sütün litre fiyatının 8 lira 50 kuruş olarak açıklanmasına rağmen, kazananın üretici değil sanayici olduğunu ifade eden Sarıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çiftçiden 8 lira 50 kuruşa çıkan inek sütü market raflarında litresi 15 ila 23 lira arasında satılıyor. Yüzde 200’lere varan fiyat farkı kabul edilebilir değildir. Ayrıca raflarda; laktozsuz yarım yağlı, doğal yarım yağlı, organik yüzde 3 yağlı, yüzde 3.3 yağlı, D vitaminli yarım yağlı, yağsız, yüzde 0.1 yağlı light, 1.5 yağlı laktozsuz gibi ifadelerle satışa sunulan sütler bir karmaşaya neden oluyor. Vatandaş, tam olarak ne içtiğini bilmiyor. Sadece fiyatlarına bakılarak yapılan tercihler vatandaşımızın sütün gerçek besin değerinden mahrum kalmasına neden oluyor. Bu sebeple raflarda satılan sütlere bir standart getirilerek, sütün içeriğindeki yeterli besin değerlerinin her üründe korunması gözetilmelidir. Gıda milli güvenlik meselesidir, gelecek nesillerimizin sağlığıyla oynanmasına göz yumulamaz.”

Yeni Şafak