Manzume-i şemsiyeyle balarısının gözleri arasındaki irtibatı La İlahe İllallah ile ilâm ediyorlar

Manzume-i şemsiyeyle balarısının gözleri arasındaki irtibatı La İlahe İllallah ile ilâm ediyorlar

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Ve keza, manzume-i şemsiyeyle balarısının gözleri arasındaki irtibat ve keyfiyetçe birbiriyle münasebetleri, ikisinin bir Nakkaşın nakşı olduğuna olan delâletlerini اَللهُ لاَ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ ile ilâm ediyorlar.

Ve keza, zerrat arasındaki câzibenin, güneş ve yıldızlar arasında bulunan câzibeye kardeş olması, her iki kısmın da bir kalem-i vahidin yazısı olduğunu اَللهُ لاَ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ ile izhar ediyorlar.

Ve keza, terkip ve mürekkebatta görünen intizam, o mürekkebattaki her zerrenin, lâyık mevziine konulmasıyla hasıl olmuştur. Binaenaleyh, o zerreleri, aralarındaki münasebetler bozulmamak şartıyla lâyık mevkilerine koyabilmek, ancak bütün o mürekkebatı yaratabilecek bir kudret sahibine hastır.

İşte, zerrattaki intizam ve şu vaziyetin lisanıyla Allahu ekber diyerek, اَللهُ لاَ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ 'yu okur.

Ve keza, bir neviden bir ferdin, bütün efraddan imtiyazını temin edecek teşahhus ve taayyününün kalem-i kudretle yazılması, bütün nev-i beşerin, meselâ, efradının nazar-ı kudrette meşhud ve melhuz olduğunu istilzam eder. Çünkü, bir fert, alâmet-i farikası cihetiyle bütün efrada muhalif olacaktır. Eğer bütün efrad hazır bulunmazsa, taayyünlerinde, alâmatlarında muhalefetin bulunmaması ihtimali vardır. Bu ihtimal ise bâtıldır. Öyleyse, bir ferdin hâlıkı, bir nev'in hâlıkı olacaktır.

Ve keza, bir nev'e hâlık olabilmek, cinse de hâlık olabilmeye mütevakkıftır. En nihayet, iş اَللهُ لاَ اِلٰهَ اِلاَّ هُوَ 1 'da nihayet bulur...

Ve keza, hilkat ve yaratılışın Vâcibü'l-Vücuda isnad edilmesini, nazarları çok kısa olanlar, baîd, garip, külfetli olduğunu tevehhüm etmekle inkârına zehab ediyorlar. Halbuki, esbaba isnad edilirse, onların tevehhüm ettikleri bu'd, garabet, külfet kat kat muzaaf olarak hakikate inkılâp eder. Çünkü Vâcibe daha kolay olur. Meselâ, bir adamdan birkaç şeyin suduru, birkaç adamdan birşeyin sudurundan daha ehvendir. Meselâ, balarısının hilkati, kudret-i İlâhiyeye isnat edilmezse, nihayetsiz müşkilât olur.

Bediüzzaman Said Nursi
Mesnevi-i Nuriye