Korona ve ruh

Korona önceleri bir efsane idi ama şimdi bir gerçek. İnanmayanların büyük çoğunluğu hastanelerde veya evlerinde yatıyor şu an. Urfa’da yüzlerce ev karantina altında ve her üç kişiden birinin test sonucu pozitif çıkıyor. Şimdilik ülke çapında vak’a sayısının en fazla görüldüğü şehir maalesef Urfa. Aslında bu göz göre göre geliyorum diyen bir felaketti ama kimsenin umurunda değildi. Her şeyin çaresi var ama cehalet denen illetin çaresi yok. 

Karantina günlerimiz nihayet bugün bitti. Çok şükür nisbeten iyi sayılırız. Tam Korona Günlükleri kitabının çıktığı gün korona yakaladı bizi. Sevincimiz kursağımızda kaldı. Hayattaki bütün saadetler tam değil, kısmi. İnsan bir parça mutlu gibi olunca komşusunun, akrabasının, eş-dostunun mutsuzluğunu görüyor ve bundan dolayı kısmi mutluluğundan eser kalmıyor. İnsanın mutluluğu dolayısıyla kaderi diğer insanların mutluluğuna bağlı.  

Sosyal medya sayfaları koronadan can veren haber paylaşımlarından geçilmiyor. İnsanlar alıştı, kanıksadı artık. Belki de bu alışkanlık ve kanıksama bir zorunluluk. Her taraftan ölüm haberleri yağıyor. Bazen ölüm yaşamdan daha gerçek gibi geliyor insana. Her bir şehri yüz defa mezaristana boşaltan ölümün elbette hayattan ziyade bir isteği var diyor, Said Nursi. Ölümün insandan isteği ne olabilir ki? Ölümü yaratanın isteği malum gerçi. 

İnsan ruhunun istediği öldükten sonra herhangi bir yaşamın olması değil sadece. İnsan ruhunun asıl istediği öldükten sonra kendisi olarak, kendisi kalarak, sahip olduğu öz benliğini koruyarak, yani şimdiki gibi insan olarak yaşamının devam etmesidir. Bunun dışındaki diğer bütün yaşamların ve yaşam biçimlerinin yok olmaktan bir farkı yok. Tek tanrılı semavi dinler bunu taahhüt ettiği için canlılığını ve cazipliğini koruyorlar hala.              

Reenkarnasyon, nirvana gibi alternatif yaşam biçimleri insani duygu açısından hiçlikten farksız. Haşrin cismani değil de ruhani olduğunu söyleyen Müslüman filozofların dedikleri de aynı şekilde hiçlikten farksız. Çünkü son tahlilde insanı insan yapan şey bedendir, cisimdir, bilinçtir. Bunlarsız bir öte dünya insan dünyası değil. İnsana can veren meleke anlamındaki ruhun varlığının kaynağı Platon. Kur'an’a göre ruh demek galip ihtimalle vahyin mahiyeti demek. Onun için ruh üzerine yürütülen kelami tartışmaların çoğunluğu Kur'ani değil, felsefi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
5 Yorum