Kısa mesafeye yolcu almayana ceza veririz

Kısa mesafeye yolcu almayana ceza veririz

Üsküdar Kısıklı'daki Emniyet Taksi durağında görev yapan taksi şoförleri mescitlerinde cemaatle sabah namazını kıldıktan sonra işe başlıyorlar.

Merve Sena Kılıç'ın haberi:

Günde iki vardiya çalışan şoförler mahalleden olmayanı taksi durağında çalıştırmıyorlar. Kendilerini ''mahallenin emanetçisi'' olarak gören taksiciler, durağın giderlerini karşıladıktan sonra ellerinde kalan parayı ihtiyaç sahiplerine dağıtıyorlar.

Emniyet Taksi durağı 1993'de yirmi beş arkadaşın birlikte kurduğu bir taksi durağı. Şuan ki yerleri olan Üsküdar Kısıklı'da 2008'den beri hizmet veriyorlar. Durağa bağlı yirmi dokuz taksi ve elli sekiz taksici var. Günde iki vardiyalı çalışıyorlar. Sabah beşte gelen vardiya, öğlen üç gibi işi diğer arkadaşına devrediyor. Öğlen devralan da sabaha kadar taksi başında direksiyon sallıyor. Buraya kadar her şey normal, durağı diğerlerinden farklı kılanlarsa bundan sonra başlıyor. Bu taksi durağında disiplin olmazsa olmaz. Hata yapanlara ciddi cezalar var. Hataların tekrarını yapanlar ise duraktan men ediliyor. Mahallenin dışından kimseyi çalıştırmıyorlar. Diyelim ki taksi plakası aldınız, durakta çalışmak istiyorsunuz ama mümkün değil. Üstüne bir o kadar daha para verseniz yabancıya bu kapıda ekmek yok. Çünkü kendilerini 'mahallenin emanetçisi' olarak görüyorlar. Güne sabah namazını, kendi yaptıkları mescitte, cemaatle kılarak başlıyorlar. Durakta bir dayanışma kültürü var. Yemeğini getiren paylaşıyor, temizliği nöbetleşe yapıyorlar. Tabi herkes önce kendi temizliğinden mesul. Çay ocağı her daim fokurduyor. Durağın giderleri için topladıkları paradan arta kalanları ihtiyacı olana, etraftaki yardıma muhtaç komşulara veriyorlar. Her şey seçimle yapılıyor. Yılda bir başkan seçimi oluyor. Eğer başkandan memnun kalmazlarsa on beş kişinin imzası ile başkanlığına son verilebiliyor. Yedi yıldır taksicilik yapan şuan ki durak başkanı Cenk Bey de bu elli sekiz kişi arasından seçilmiş. Taksiciliğin geçmişteki kötü sicilinin ceremesini çektiklerini söyleyen Cenk Bey korsan taksicilik konusunda öz eleştiri yapıyor ve 'Korsan taksinin oluşmasına sarı taksiler sebep oldu' diyor.

CEZALAR KATLANIYOR

Taksicilerin yüzde doksanının şikâyet ettiği kısa mesafede yolcu almama durumu Emniyet taksinin en titiz davrandığı hususlardan biri. Kısa mesafe diye müşteri almayan taksiciden şikâyet gelirse on beş gün cezası var. Kırmızı ışıkta geçene de ikinci defada bir ay uzaklaştırma cezası veriliyor. Zaten üçüncü hatada taksici duraktan men ediliyor. Kendi telefonu ile işe giden uzaklaştırma ve yüz lira para cezası alıyor. 'Gerçek değil gibi geliyor ama katı kurallarla böyle bir disiplin oluşturabildik. Bu yüzden 'Emniyet' taksiyiz ve huzurlu hizmet veriyoruz.'' diyen Cenk Bey zamanında çok sorun yaşadıklarını, tecrübeyle sabit olarak bu cezaların huzurlu bir ortam oluşturduğunu söylüyor ve ekliyor: ''Bir taksici alacaksak önceliğimiz mahalleden birinin olması, değilse referansla çalıştırıyoruz. Genelde burada çalışanların akrabası ya da köylüsü oluyor. Eğer dışarıdan tanımadığım birini alırsam bütün araçlara kamera taktırmak zorunda kalırım. Müşterilerimiz eşlerini, çocuklarını bize emanet ediyor. Arıyorlar, eşimi Beşiktaş'tan alır mısınız diyorlar, gidip alıyoruz. Yabancı taksiye bindirmek istemiyorlar.''

TAKSİDE EŞİNİ UNUTTU

Cebinde bir lirası olanın da bin lirası olanın da taksiye bindiğini söyleyen Cenk Bey gün içinde türlü insanlarla karşılaştıklarını, başlarına komik olayların da geldiğini anlatıyor: ''Mesela bir gün müşterim karısını takside unuttu. Karı koca alkollüydüler. Adam parayı verdi, indi. Bir süre gittikten sonra eşinin arkada olduğunu fark ettim. Döndüm geri bıraktım. Çocuğunu, gelinliğini unutan oluyor. Bagajda bebek arabasını unutan mı, seyahate gidecek bavulunu unutan mı dersin, ne ararsan var. Hiç parasız taksiye biniyorlar. Tanıdığımız müşterinin veresiye defterine yazıyoruz ama yoldan aldığımız müşteri 'çift kapı' yapıyor. Yani taksi durduğu anda inip kaçıyor. Ya da eve çıkıp para alacam deyip kaçan da oluyor.'' Bu kadar zamandır taksi şoförlüğü yapan Cenk Bey artık müşteriyi yüzünden tanıdığını söylüyor. Taksisine gece sarhoş olmuş, ayakta duramayan müşteriyi almıyor. ''Biliyorum ki problem çıkartacak.'' diyor. Özellikle yılbaşı akşamlarında taksiye binenlerin yüzde otuzunun problem çıkarttığını söyleyen Cenk Bey, yılbaşı gecesi arabaya tuvaletini yapanın bile olduğunu ekliyor. Bunun yanında hiç bir can güvenliği olmadığının da altını çizen taksici, ''Eskiden taksilerde tepe lambası varmış. Acil bir durumda tepe lambası yanıp sönermiş. Polis bu gördüğünde takside problem olduğunu anlarmış. Geçici bir çözüm de olsa tekrar böyle bir sistem getirilebilir' diyor.

KORSANA SEBEP OLDUK

Korsan taksi oluşumuna tabir-i caizse sarı taksilerin sebep olduğunu iddia eden Cenk Bey kendilerine bir özeleştiride bulunuyor ve durumu şöyle özetliyor: ''Korsan taksi olayı taksi duraklarının içinde gelişti. Şöyle ki, durakta araç olmadığında şoför kendi arabasıyla işe çıkmak istedi ve durak sahibi de buna izin verdi. Telefondaki müşteriye de 'şuan taksimiz yok ama size burada çalışan sivil bir araç gönderiyoruz' denildi.'' Normale göre daha az ücret aldığı için korsan taksiciliğin haram olduğunu söyleyen Cenk Bey, sarı taksinin vergi, taksimetre parası ve ruhsatına para verdiği için giderinin fazla olduğunun altını çiziyor. Korsan taksi ise bir araba alıyor, bunları ödemeden para kazanıyor. Sarı taksi bir yere elli liraya giderken korsan taksi aynı yere otuz liraya gidiyor. Sarı taksi kazandığını üçe bölmek zorunda. Açılış parası ile kendi yevmiyesini kurtarıyor. Yakıt parasını ayırıyor ve bir de taksi sahibinin parasını çıkarıyor. Korsan taksi ise sadece kazancından yakıt parasını çıkarıyor. Bu yüzden az para ile bile kar yapabiliyor. Fakat artık korsan taksiye de, taksiye binen müşteriye de ceza kesiliyor.

SABRETMEYİ ÖĞRENİYORUZ

''Eve ekmek götüremiyoruz, para kazanamıyoruz'' diye yakınan taksici yalan söylüyordur diyen Cenk Bey, günlük kazancın seksen liranın altına düştü mü sıkıntı olacağını belirtiyor. Taksiciler aylık maaş almıyor, yevmiye usulü çalışıyorlar. Taksici gün içinde kazandığıyla yakıtını alıyor. Geriye kalanın ise üçte biri taksiciye, geri kalanını ise taksi sahibine veriyor. Aylık net bir gelir yok. Diyelim ki taksi şoförü üç gün hasta oldu. Çalışamadı. O zaman para kazanamıyor. ''Zor bir meslek fakat sevince iş değişiyor, zorluklarını unutuyorsunuz.'' diyen Cenk Bey, taksiciliğin insana sabretmeyi öğrettiğini söylüyor ve ekliyor: ''Günde beş yüz kilometre yol gidiyoruz. Ayda on iki bin kilometre yapıyor. Araçları beş yılda bir değiştirmek zorundayız. Zaten dört yıl sonunda araçta sorunlar çıkmaya başlıyor. Devletin yaptığı bu sistem çok iyi bence, sıcak bakıyorum.''

Yeni Şafak