Ağız şapırdatma gibi seslere karşı aşırı hassasiyet: Mizofoni
Atasoy, mizofoninin (belirli seslere karşı aşırı duyarlılık) kişinin günlük yaşamını, iyilik halini bozması durumunda yardım alınması gerektiğini söyledi
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuray Atasoy, mizofoninin özellikle "çiğneme", "yutkunma", "ağız şapırdatma", "kalem tıklatma" "saat tıkırtısı" gibi günlük hayatta sık karşılaşılan seslere karşı aşırı duyarlılıkla kendini gösterdiğini belirtti.
Bu tür seslerin bireylerde kaygı, öfke ve tiksinti gibi yoğun duygusal tepkileri tetikleyebildiğini ifade eden Atasoy, mizofoninin bir hastalık olmadığını, doğuştan veya ergenlik döneminden itibaren ortaya çıkabildiğini söyledi.
TERLEME, KIZARMA, TANSİYON ARTIŞI GİBİ TEPKİLER VERİLEBİLİYOR
Atasoy, mizofoninin aile içinde birden fazla kişide görülebildiğine dikkati çekerek, "Bazı zamanlar o kadar şiddetli oluyor ki bu sesin olabileceği durumlardan kaçınmaya çalışırken kaygı, endişe hatta sonradan depresyon gelişebiliyor. Aynı masada başka insanlarla ya da yakın çevrede yemek yeme, bir şeyler içme gibi faaliyetleri sürdüremez hale gelebiliyorlar" diye konuştu.
Bu durumun günlük yaşamı zorlaştırabildiğini dile getiren Atasoy, "Bu sese maruz kalıp sese takılmaya başladıklarında strese bağlı terleme, titreme, kızarma, tansiyon artışı gibi fizyolojik tepkiler verebiliyorlar" dedi.
Atasoy, mizofoninin çoğunlukla ergenlik çağında fark edilmeye başlandığını, hafif ve şiddetli vakalarla sık karşılaştıklarını anlattı.
Seslere karşı aşırı hassasiyeti olan bireylerin çoğu zaman ailelerine yönelik sert tepkiler verebildiğine işaret eden Atasoy, bu durumun aile içi çatışmalara neden olabildiğini ifade etti.
Atasoy, mizofoni rahatsızlığı bulunanların zamanla duruma adapte olduklarını ve yetişkinlikte sesleri çoğunlukla dinlememeyi başarabildiklerini, dikkatlerini başka yöne vererek durumun üstesinden gelmeye çalıştıklarını anlattı.
Mizofoninin neden kaynaklandığının tam olarak bilinmediğini belirten Atasoy, psikoeğitim, bilişsel müdahaleler ve kaygı ya da takıntıya yönelik tedavilerin uygulandığını söyledi.
aa

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.