Kiraladığı çorak arazilerde 16 bin ceviz fidanı ekti

Kiraladığı çorak arazilerde 16 bin ceviz fidanı ekti

Türkiye'nin farklı illerinde geçen yarım asırlık gurbet hayatı ve iş tecrübelerinin ardından memleketi Erzurum'da dönen Hamza Doğan, Şenkaya ilçesindeki çorak arazileri diktiği 16 bin ceviz fidanıyla yeşertti

Farklı illerde tarım, inşaat, enerji ve akaryakıt sektöründe yıllarca çalışan Erzurumlu 67 yaşındaki girişimci Hamza Doğan, yaklaşık 50 yıllık gurbet hayatından sonra 2019'da doğduğu topraklara döndü.

Ceviz üretimi yapmaya karar verip arazi arayışına giren Doğan, Şenkaya ilçesi Turnalı Mahallesi'nde Milli Emlak'tan 1300 dönümlük arazi kiraladı.

Çocukları Nuri ve Akif ile çalışmaya başlayan Hamza Doğan, 2020'de kendi iş makineleriyle çorak ve engebeli araziyi büyük emeklerle ceviz fidanı dikimi için hazırladı. Buraya 16 bin fidan diken Doğan, fidanları sulamak için boru döşeyerek 7 kilometre uzaktaki kaynaktan su getirdi.

Kendi imkanlarıyla arazinin farklı noktalarına 22 gölet yapan Doğan, kar ve yağmur sularını burada biriktiriyor. Motor ve borularla, ihtiyaç halinde göletlerden birbirine su takviyesi yapan girişimci, meyve verme aşamasındaki ceviz fidanlarını damla sulama sistemiyle bu göletlerden suluyor.

Bunlarla da yetinmeyen Doğan, büyük şehirlere göç eden vatandaşların 700 dönüm boş arazisini kiraladı. Çorak arazileri sulu tarıma geçiren girişimci, bu arazilerin büyük bölümüne de arpa, buğday, yulaf, yonca tarım ürünleri ekti. Sonrasında hayvancılığa başlayan Doğan'ın 470 küçükbaş hayvanı bulunuyor.

Tarım ve hayvancılığı birlikte yürüten Doğan, arazilerde yetiştirdiği bitkilerle hayvanlarının yem ihtiyacını karşılıyor.

"Gecemizi gündüzümüze katarak çalışıyoruz"

Girişimci Hamza Doğan, AA muhabirine, yarım asır sonra döndüğü memleketinde tarım ve hayvancılıkta yaptığı entegre bir çalışmanın Türkiye'de çok fazla örneğinin bulunmadığını söyledi.

Doğan, her zaman Türkiye'de ve dünyada tarımın vazgeçilmez olduğuna inandığı için böylesine devasa ve iklim şartlarına göre zahmetli bir işe giriştiğini belirtti.

Milli Emlaktan kiraladığı yaklaşık 1300 dönümlük arazinin yüzde 80'inin dağ ve bayırdan oluştuğunu belirten Doğan, "İş makinelerimizle dağları karış karış, adım adım işleyerek fidan ekimine hazırladık. Üniversitelerden destek aldık, danışman hocalar tuttuk. Bu bölgede fidanların işlenmesi batıya nazaran hem zor hem de maliyetli. Aynı zamanda da fidanı yaşatması iklimsel olarak zor çünkü kış soğuk, yaz da bu bölge aşırı derece sıcak oluyor. Zira fidan, dikiminden sonra 3 yıl bakım istiyor. Eleman bulmakta zorluk da çekiyoruz. Biz ailece işin başında, gecemizi gündüzümüze katarak çalışıyoruz." dedi.

Doğan, fidanlara adeta çocuk gibi baktıklarını, Doğu Anadolu şartlarına göre fidanları yetiştirmede yüzde 100 başarı sağladıklarını söyledi.

Fidanların dikiminin ardından tarım ve hayvancılık işine girdiklerini dile getiren Doğan, "Bölgede çevre köylerden arazilerini terk edip büyük şehirlere göçen insanların yerlerini kiraladık. 201 parsel 700 dönüm kadar arazinin içerisinde arpa, buğday, yulaf, yonca gibi ekimler yaptık. 500 dönüm kadar ekim yaptık. 200 dönüm de çayır alanı bıraktık." diye konuştu.

Tüm bu faaliyetleri kendi imkanlarıyla yaptıklarını anlatan Doğan, şunları kaydetti:

"Yaptığımız göletlere kar ve yağmur sularını topluyoruz. Yani yukarıdan bir damla yağmur düşüyorsa aşağıda biz göletlerimize bunları topluyoruz. Tabi vatandaşı da incitmeden, onların suyuna dokunmadan tamamen kışın kar sularını, yağmur sularını göletlere depoluyoruz. Arazilerde damlama yöntemiyle fidanların her birinin başını damlama borusu çektik. Sulamayı da böyle yapıyoruz. 500 dönüm ekim yaptığımız araziye de su getirdik. Hayvanlarımızın tamamının yemini kendimiz üretiyoruz."

Hamza Doğan, arazide 15'i sabit olmak üzere döneme göre 50 kişiye kadar istihdam sağladıklarını, ilerleyen zamanlarda bu sayının artacağını belirtti.

"Proje tamamlandığında 35 bin fidanımız olacak"

Hayallerini gerçekleştirip üretime katkı sunabilmenin mutluluğunu yaşayan Doğan, şunları kaydetti:

"Biz akşama kadar yorulsak, akşam olduğu zaman, suyun aktığını, ekinlerin yeşerdiğini, kuzuların melediğini, bir şeylerin oluştuğunu görmekten çok mutlu oluyorum. Çok doğru bir iş yaptığımızı ve hiç pişman olmadığımı düşünüyorum çünkü 67 yaşındayım. Gelecekten ne bekleyebilirim ki? Ama çalışmaktan mutlu oluyorum. Kendim için yapmıyorum. Çocuklarım, torunlarım, Türkiye için herkese faydası olsun diye bunları yapıyorum. Proje tamamlandığında 35 bin fidanımız olacak. Bu fidanlar dağları yemyeşil edecek. Buradan hem kuşlar gibi her canlı faydalanacak hem de gelecek nesle büyük bir eser bırakmış olacağız. Bu anlamda çok mutluyuz."

aa

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum