Kabre koydular, kabir dışarıya attı, kaç defa koydularsa yer kabul etmedi
Günün Risale-i Nur dersi
Bismillahirrahmanirrahim
MU'CİZÂT-I AHMEDİYE (asm)
...
BEŞİNCİ MİSAL
Hususî adamlara bedduasının dehşetli kabulüdür. Bunun çok misalleri var. Kat'î üç misali, nümune olarak beyan ederiz.
Birincisi: Utbe bin Ebî Leheb hakkında şöyle beddua etti:
اَللّٰهُمَّ سَلِّطْ عَلَيْهِ كَلْبًا مِنْ كِلاَبِكَ Yani, "Yâ Rab! Ona bir itini musallat et." Sonra, Utbe sefere giderken, bir arslan gelip, kàfile içinde onu arayıp bulmuş, parçalamış. Şu vakıa meşhurdur; eimme-i hadîs nakil ve tashih etmişler.
İkincisi: Muhallim ibni Cessâme'dir ki, Âmir ibni Azbat'ı gadr ile katletmişti. Halbuki, Âmir'i, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm, onu cihad ve harp için kumandan edip bir bölükle göndermişti. Muhallim de beraberdi. Bu gadrin haberi Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâma yetiştiği vakit hiddet etmiş, اَللّٰهُمَّ لاَ تَغْفِرْ لِمُحَلِّمِ (Allah'ım, Muhallim'i affetme) diye beddua buyurmuş. Yedi gün sonra o Muhallim öldü. Kabre koydular, kabir dışarıya attı. Kaç defa koydularsa yer kabul etmedi. Sonra mecbur oldular; iki taş ortasında muhkemce bir duvar yapılmış, o surette yeraltında setredilmiş.
Üçüncüsü: Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm görüyordu, bir adam sol eliyle yemek yer. Ferman etmiş: كُلْ بِيَمِينِكَ "Sağ elinle ye" demiş. O adam demiş: لاَ اَسْتَطِيعُ "Sağ elimle yapamıyorum." Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm demiş: لاَ اسْتَطَعْتَ diye beddua etmiş: "Kaldıramayacaksın." İşte ondan sonra o adam sağ elini hiç kaldıramamış.
Bediüzzaman Said Nursi
Mektubat