İşte onlar, ikrâm olunacak kimselerdir

İşte onlar, ikrâm olunacak kimselerdir

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Saffat Sûresi 40-49. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor

40 . Ancak Allah’ın ihlâsa erdirilmiş kulları müstesnâ.

41,42 . İşte onlar var ya, kendileri için ma‘lûm bir rızık, türlü meyveler vardır. Ve onlar, ikrâm olunacak kimselerdir.

43,44 . Naîm Cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerindedirler.(*)

45 . Pınardan (doldurulmuş) kadehlerle, (onların) etraflarında dolaşılır.

46 . (O içecekler ki) bembeyazdır; içenler için lezzetlidir.

47 . Onda ne bir sersemletme vardır, ne de onlar ondan sarhoş olurlar.

48 . Ve yanlarında, (kocalarından) başkasına bakmayan iri gözlü (zevce)ler vardır.

49 . Sanki onlar örtülüp saklanmış (toz toprak görmemiş latîf bir rengi olan) yumurta gibidirler.

(*) “Ehl-i Cennet (Cennet ehli) elbette arzu ederler ki, dünya mâcerâlarını tahattur etsinler (hatırlasınlar) ve birbirine nakletsinler. Belki o mâcerâların levhalarını ve misâllerini (manzaralarını) görmeyi çok merâk ederler. Elbette sinema perdelerinde görmek gibi, o levhaları ve o vâkıaları (hâdiseleri) müşâhede etseler çok mütelezziz olurlar (lezzet alırlar). Mâdemöyledir; her hâlde dâr-ı lezzet (lezzet yurdu) ve menzil-i saâdet (saâdet yeri) olan dâr-ı Cennette عَلٰي سُرُرٍ مُتَقاَبِل۪ينَ [karşılıklı tahtlar üzerindedirler] (meâlindeki) âyetinin işâretiyle sermedî (dâimî) manzaralarda dünyevî mâcerâların muhâveresi (sohbeti) ve dünyevî hâdisâtın manzaraları Cennette bulunacaktır.” (Tılsımlar, 24. Mektûb, 74)