Mevsimlerin Dili ve Görev

Her mevsimin ayrı bir anlamı ve fonksiyonu vardır. Ana mevsimler dört kategoride ele alınsa da mevsimler arasında birbirine geçiş süreçleri ile ileriye ve geriye doğru ara mevsimler oluşabilir.

Mevsimlerin, yılın 365 gün ve 6 saatin döngüsü içinde 360 derecenin aylık 30 dereceye tekabül eden yıldızlarının ve burçlarının oluştuğu açılarla kendi dönemini tamamlar.

Kışın bahara selam verdiği bu günlerle birlikte "gaflet, sıkıntılar ve usanç" sarmalında dünya telaşının daha da arttığı, bağ, bahçe, tatil ve hasat gibi yeryüzünün bereketlendiği mevsimle açılan, koşan, koşturan, gezen ve eğlenen kesimlerin yoğunluk hali başlıyor.

İnsan, kulluğunu ve sorumluluklarını unutabiliyor. Gaflet hali hakikati unutturabiliyor. Rabbini her an zihnen, fikren anma ve tefekkür hali azalabiliyor.

Hayatın içinde sıkıntılar ve bunun tetiklediği yan etkiler ise işin cabası.

Bu süreçlerin getirdiği yorgunluk ve yıpranma hali iyi şeyleri yapma iradesini baltalayabiliyor. Bir nevi bıkkınlık başlıyor. İnsan gayret ve faaliyetlerinden uzaklaşabiliyor, bir nevi kaçıyor sorumluluktan. Bir usanç ve devamında yetersizlik hali baş gösteriyor. Tükenmişlik sendromu, bir şey yapamamanın getirdiği huzursuzluk veya isteksizliği bile bir iş yükü gibi yorgun düşüncelere ve kaygılara dönüşür ki, insan neredeyse bir stres deposuna döner.

Bütün bu enerji kaybına sebep olan davetkar baharın, bahar yorgunu olmamak için baharın içinde daha çok işimiz var. Bununla birlikte insani sorumluluk ve topluma hizmet rolümüzü de canlandırarak hizmet yapma motivasyonumuzu yükseltebiliriz.

Bu faaliyet hazinesinin motoru fedakârlıktır. Şahsileşmeden şahsiyet oluşturma çabasıdır. O zaman daha korunaklı ve koruyucu ruh halinin güven limanlarında seyrin en güzeline nazarlık olabiliriz. Ferahlık veren nurani iklim içinde mevsimin cennet kokulu doğallığıyla heyecan ve dinamizmimizi kaybetmeden coşkuyla faaliyet zeminini genişletebiliriz.

Nihayetinde, bahar mevsimi ile birlikte gaflet, sıkıntı, usanç ve dünya meşgalesi içinde insanın asli görevlerini ihmal ettiğini, ubudiyet ve iman hizmetini aksattığını görmekteyiz. Buna mukabil istisnai bir imkân, istihdam ve fedakarlığın nasip olabileceğini görmek de mümkün. Bunu ilahi bir lütuf olarak has ve "hususi bir inayet" ödülü gibi düşünmemizi sağlayan Kastamonu Lahikası'ndaki mektup, dün sabah sahur misafirimizdi.

Kendime çıkardığım dersi paylaştım.

Dünya ne kadar cazibesini, konforunu ve gaflet yolunu açık tutup bizi çekse de mevsim buna ortam hazırlasa da iman hizmetinin kesintisiz önceliğini korumak; bir inayet tezahürü olarak aldatıcı heveslerden ve sorumluluklardan uzaklaştıran gevşetici telkinlerden bizleri korumaktadır.

Günahların türbülansına girmemek ve gafleti delmek için kendimizi korumaya değer.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.