Hac Düşünceleri-8

Haccın zaman, mekan ve sembol ile menasikler ilişkisi, başlı başına esaslı ve bütüncül temsilî hakikati gösteriyor.

Hakikatin temsili, hatta göreceli temsili olan yer yüzü sahnesi, dünya sakinleri için yaratılışın her çeşit gösterisine her an ve her yerde rastlamak mümkün. Yaratılış mucizesinin her daim bu dünya hanında gireni ve çıkanı ile birlikte dönüşümü hakikî olan ebed yurduna bir örnek ve temsil mahiyetindedir.

Buranın fani oluşu Baki olanın numunesi olarak anlamlanıyor.

İşte Hacda bu temsil ve hakikate giden yol bağlamında evrende zaman ve mekan içinde insan dönemi ile olgunlaşan ve günümüze gelen ilahî bir senaryo var. Hz. Adem (as) ile başlayıp Hz. Muhammed (asm) ile tamamlanan, ikmal edilen ve beşerî planda bir harekat ve prova disiplini içinde tatbik edilen bir hakkın ve haccın farziyyeti ve sünnet-i seniyyeye ittibaı var.

Âyetle sabit, sünnetle meşhud, uygulaması ile net ve tamamlayıcılık açısından süreçler bütünü ile oldukça sistematik bir ümmet ve insanlık havzası var. Berzahı, haşri, mahşeri, cennet ve cehennemi çağrıştıran sahneler. Her biri farklı esma tecellilerine mazhar bir ibret ve terbiye sistemi. Ahiretin fragmanı, imanın aksiyonu, hakikatin temsili, tatbiki ve örneği Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm) olan bir sahne ve zaman kesiti. Mekan hiyerarşisi açısından bir akış, dönüş ve yükseliş olan insanın bilinçlenme sahası.

Anlamak, anlamlandırmak, yaşamak, yaşatmak, sabretmek ve kesintisiz kurallar/emirler disiplini var. Evrenle, çevreyle ve hepsinin merkezinde olan zihninin ve kalbinin merkezine aldığı Kabe ile bizzatihi deneyimleyerek içselleştirdıği feyiz var. Kâbe ile sarılarak ve sararak billurlaşan ve yükselen Hak ile Hac sırrında ruhun ve vicdanın hissiyatı taçlandıran iman yansımaları var. Yeniden doğmak, anlamlanmak ve anlamlandırmak şeref ve üstünlüğünü sağlayan ilahî muhatabiyet ve davet var.

Nübüvvet burcunda kabul ve ziyaret ile müşerref olan insanın alay-ı illiyin yolculuğu var. Kemalat yolu açılıyor, insan-ı kamile dünya gözü ve manevî kabulle müşahede alemi canlanıyor. Bu lütufkar kavrayış ve kararlılık inşası ile vicdanın dört ana unsuru olan irade-zihin-his-latife bütünlüğü fıtratı dokuyor. Devamında ibadet-marifet-muhabbet-ruhanî lezzet sıralı eşleşme tezahürleri ile müşahedenin zaman, mekan ve görüneni aşan yeni boyutları, yepyeni anlamlarla bizi yeni bir yolculuğa çıkarıyor.

Bekaya yöneliyoruz, Bâki olana akıyoruz, beka yurdunda bizi bekleyen başta sertacımız Efendimiz Peygamberimize (asm) iştiyakla varmak istiyoruz. Nebiler silsilesine gidişi tahayyül ve tasavvur etme bilinci taşıyacak sonrasına aidlikle ahirete geçişi daha hayattayken yaşatacak bir inkişaf ile "Ölmeden ölmek..." inşirah ve huzuru tam da burada, Hac’da ve Hak’ta yaşanıyor. Evrenin çekim merkezi ve yükselen mana ve ruhun kulluk istisnalığı, her türlü hamdi ve şükrü besliyor.

İmtiyazlı bölge, takdir edilmiş belde, karakter tanımı yapılmış oyuncular... Mekanları seçilmiş sahneler, temsilleri ruha dokunan hareketler ve senaryosu, planı, çekimi, kurgusu ile tamamlanmamış kareler... Çünkü devamı ve tamamı bâki âlemde. Buradaki fragman, dünya ömrü ile tamamlanmış bir kısa kesit, filme davet, ebedî yurdu temâşa bahtiyarlığıyla nasip olmuş bir hidayet..

Hacıların yeryüzü mescidinde Kabe iştiyakı ile dönüşü berzaha doğru devam ediyor...