Irak askerlerinin yaptığı işkenceler belgelendi

Irak askerlerinin yaptığı işkenceler belgelendi

Russia Today (RT), Irak’ın elit tümeninde görevli askerlerin, DEAŞ ile işbirliği yapmaktan şüphelendikleri insanları yargısız infaz ettiklerini kanıtlayan belgeleri yayınladı.

Birleşmiş Milletler'in (BM) Irak İnsani Program koordinatörü Hans-Christof von Sponeck, durumla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Von Sponeck, konu ile ilgili kapsamlı uluslararası soruşturmanın açılması konusunda ısrar ediyor. Röportajı veren kişi, kendisinin ve yakınlarının ölümle tehdit edildiği için saklanmak zorunda. 
 
RT, bir seri röportajla Musul’un DEAŞ militanlarından kurtarılması sırasında Iraklı askerlerin yaptığı gaddarlıkların kanıtlarını yayınladı. Acımasız bir cinayeti görüntüleyen videoda, elit tümende görevli askerler bir şüpheliyi dövmek ve işkence çektirmekle kalmayıp, kurşuna diziyor. Kurbanın hakkında herhangi bir soruşturma açılmadan, yargılanmadan, sadece DEAŞ'a yardım ve yataklık ettiği iddiasıyla öldürüldüğü belirtiliyor.
 
ARKADİ, MUSUL OPERASYONUNU TAKİP EDİYORDU
 
RT muhabiri Murad Gazdiyev, kanala Irak ordusunun işlediği askeri suçların fotoğraf ve video kayıtlarını sağlayan foto muhabir Ali Arkadi ile iletişime geçmeyi başardı. Arkadi, cephede çalışarak, Musul’u kurtarma operasyonunu takip ediyordu. Arkadi'nin ilk röportajında Iraklı askerler, DEAŞ ile nasıl kahramanca çatıştıklarını anlattı. Ardından Arkadi'ye daha çok güven duyulmaya başlanmasıyla muhabir, askerlerin yaptıkları sorgulamaları gördü.
 
Arkadi, “Her gün birlikte çalışıyor, aynı çatı altında geceliyorduk. Onlarla, ailemle geçirdiğim zamanın daha fazlasını geçirdim. Onları kahraman olarak görüyordum. Her gün cephede savaşmak için çok cesur olmak gerekiyor. Daha sonra olayların ters yüzünü, işkenceleri, tecavüzleri, cinayetleri gördüm. İlk başlarda bunları çekmemi istemiyorlardı, sonra izin verdiler” diye konuştu.
 
PENTAGON TARAFINDAN EĞİTİLDİLER
 
Arkadi, Pentagon uzmanları tarafından eğitilen çevik kuvvet askerleriyle daha fazla zaman geçirdikçe, daha çok zorlanmaya başladı. Askerler her gün gözlerinin önünde insanlara işkence çektiriyordu ve işkencenin kıvamını giderek arttırıyordu.
 
Önemli olduğunu bildiği için çekimlere devam ettiğini anlatan muhabir, “Gördüklerimi hemen idrak edemedim. İkinci hafta evime gittim ve yakınlarım bana 'Ne oldu?' diye sordu. Bundan sonra her şey değişti. Olup bitenler psikolojik durumumu etkiledi. Sürekli olarak işkenceleri, tüm bu insanları ve çektikleri acıları düşünüyordum. Zaman geçtikçe her şey daha da kötüye gidiyordu ve 5 hafta sonra durum o kadar vahim bir hal aldı ki, çektiklerimi yayınlama kararı aldım” ifadelerini kullandı.
 
'GÜNLÜK PLANLARINI ARALARINDA TARTIŞIYORLARDI'
 
Askerler günlük planlarını aralarında tartışıyordu. Bir defasında birine işkence çektirmek, sonra da o kişiyi öldürmek istediklerini anlattılar. Muhabir, cep telefonuyla çekilen kaydı görünceye kadar buna inanamamıştı. Bu durumun bardağı taşıran son damla olduğunu açıklayan Arkadi, “12 Aralık’ta Yüzbaşı Omar Nazar ve Çavuş Hayder’in bize bir video gösterdiklerini hatırlıyorum. Bu videoda çavuş bir kişiye 6-9 kez ateş etti, ardından yüzbaşının, ‘Hayder, yeter. Onunla konuşmak istiyorum’ dediği duyuldu. Sonrasında kendisi de bu kişiye 3 mermi sıktı” diye konuştu.
 
'AİLEMİ TEHDİT ETTİLER'
 
Muhabir, DEAŞ ile savaşın öteki yüzünü anlatmanın görevi olduğunun bilincine vardığını söyledi. Bununla birlikte Arkadi, bazı çekimleri yayınlamasının kendisinin ve yakınlarının hayatına mal olabileceğini çok iyi anladığını ifade etti. Arkadi hikayesine şöyle devam etti: “Ailem çevik kuvvet birliğinden ve özellikle Yüzbaşı Omar Nazar’dan birçok tehdit aldı. Nazar, Facebook’ta babama gece vakti gelip yakınlarımı öldüreceklerini yazdı. Saklandığım için benimle bağlantı kuramadılar. Fakat elbette ki hayatımın tehlikede olduğunu anlıyorum.”
 
​İNSAN HAKLARI İZLEME ÖRGÜTÜ: TEPKİ GÖSTERİLMEMESİ ŞAŞIRTICI
 
RT, birçok hukuk örgütüyle iletişime geçip, kendilerinden yayınlanan görüntüler ile ilgili yorum almaya çalıştı. Ancak şu anda başvuruda bulunulan 30 örgüt arasından sadece 3’ü yanıt verdi. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) temsilcisi Belkis Wille, daha önce RT’ye hukukçuların DEAŞ ile mücadele eden koalisyona üye olan ülkelerin açık bir şekilde yapılan insan hakları ihlallerine tepki göstermediklerine şaşırdıklarını aktardı. Wille, “Irak’ı DEAŞ ile mücadelede destekleyen Amerikalı, İngiliz ve diğer koalisyon ortakları tarafından yeterli bir tepki görmedik. Eğer teröristlerle mücadele cezasız kalmayı, ordulara insan haklarını ihlal etme imkânı sağlıyorsa, demek ki koalisyonun itibarı da bu suçlarla lekelenmiş oluyor” diye konuştu.
 
NİNEHAM: MUSUL'DA YAŞANANLAR TEK TARAFLI HABERLEŞTİRİLİYOR
 
Stop the War koalisyonu aktivistlerinden Chris Nineham, medyada insan hakları ihlalleri konusunda sessiz kalındığına dikkat çekti. Nineham, “Bence Musul’daki olaylar son derece tek taraflı olarak haberleştiriliyor. Medya araçları oralarda yaşanan yıkım ve ölümleri çok az kaleme alıyor. Medya araçlarında tarafsızlık eksiği var” dedi.
 
Daha önce ABD Savunma Bakanı James Mattis, teröristler ile savaşta ‘sivil kayıpların kaçınılmaz bir gerçek’ olduğunu açıklamıştı. BM Genel Sekreteri eski yardımcısı ve BM Irak insani program koordinatörü Hans-Christof von Sponeck, kimlerin suçlu olduğu konusunda tahmin yürütmek ve tek taraflı sonuçlar çıkarmak için henüz erken olduğunu vurguladı. (Sputnik)

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.