İlla edep illa edep

Yaratılmışların içinde en ulvi, en faziletli en meziyetli kişiler edep sahibi olanlardır. Edep, hayâ çizgisinde yaşamayı kendine şiar edinen varlık âlemi paha biçilmez vasıflara, güzelliklere elbet hâsıl olur. Yaratıcı, kâinatı hayâ, edep üzerine halk etmiş; beşerin bu hususta birer iffet, edep üstadı olmalarını emretmektedir. Nice edep güzel ahlak timsali olan abidlerin, zahidlerin önemli izler bıraktığını idrak etmeliyiz. Buna binaen lisan-ı hal ile bu duruma kanıt gösterilmektedir.   

Asrı Saadet'in hayâ, edep örneği olan HZ Osman'ın hayatı umumi anlamda bizlere emsali görülmeyen bir hali yaşatmaktadır. Gökteki yıldızlardan biri olma iltifatına mazhar olan HZ Osman, inandığını yaşayan bir zat idi. Onun sahip olduğu ihsanlar vasıflar bu duruma ispat niteliği taşımaktadır. Edep gibi yüksek manidar bir vasfı kuyumcu titizliği ile kendi iç benliğinde ruhunun derinliklerinde işleyen kamalat, güzel ahlak sahibi HZ Osman büyük bir örnek teşkil etmektedir. Bu güzide meziyetlerin ayyuka çıktığı apaçık görülmektedir.

"Edep bir taç imiş nur-i hudadan
giy o tacı emin ol her beladan"

Bu mısralar edebin ne kadar değerli bir elmas parçası niteliğinde olduğunu dile getirmektedir edepten nasibini almış kişilerin bu mısraları daha bir vecd halinde kavrayıp idrak etmiş olacaklardır. Edep gibi hadsiz kuvvetli bir hasletin zuhur etmesi Allah'ın inayetiyle her bir günahın, küfrün, belanın helakin ortadan kalkması demektir. İnşallah. Edebe sarıldığın, hikmete ittiba ettiğin, hayâ duygusunu içinde büyüttüğün vakit yaratıcının sonsuz  azameti sayesinde elem dolu, yeis yüklü bedbaht bir halden kurtulduğun vakittir. 

Edebin kıymetli vakarlı üstadı erbabı olan Bediüzzaman'ın " Hiçbir meselesi yoktur ki altında bir nur, edep bulunmasın." sözleri bu konuda mutlak, eşsiz bir hassasiyet taşır. Netice itibariyle edep duygusuna vakıf olan sözün piri Bediüzzaman hakkıyla, ısrarla bu konuda durmuştur. Edep perdesini yırtmadan, güzel ahlak içerisinde benliğimizi dosdoğru inşa etmek; yüksek faziletlerin başında olan bir meziyettir. Edep gibi sırlı, muazzam bir meziyeti sinelerden ağızlardan düşürmemek ayan beyan ehemmiyetli bir husustur. Edep; yeryüzünün halifesi olan insana ilahi yardım sayesinde leziz, manevi uhrevi bir lezzet kapısı açmaktadır. Bu çizgide doğru ilerleyen insanların ne kadar bahtiyar oldukları ortada olan bir vaziyettir. Edep bu hususta büyük bir nazar içerisinde gönüllere, ruhlara fıtratın gayesine manevi hayatımıza umumi anlamda en güzel şekilde nüfuz eder. Bu vakit sağlam, masum ve dipdiri kalplere ancak ve ancak halis, nurlu bir edeple kapı açılır. Zira varlık âlemi edep gibi kalıcı hadsiz bir hazine ile hayatını kıymetlendirmiş olur. Kemale giden bir yolda edebin had safhada bir ehemmiyeti olduğu an be an görülmektedir. Mutlak olarak, kâmil, engin bir ruh; ehil kişi, mana insanı ancak edep gibi sırlı bir kelime ile mutmain olur. Buna binaen kalbi öldürmemek için edebi elden bırakmamayı şiar edinmek esasen en faideli bir neticedir.

Güzel ahlakın güzide bir parçası olan edep gibi bir meziyeti, fazileti ruhlara, kalplere bahşeden Allah'tan edeplerin en güzeli, ahlakın en iyisi en temizi ile muvaffak olmayı dileyelim inşallah...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum