Mehmet Ali KAYA

Mehmet Ali KAYA

İlim adamının değeri

Yüce Allah şeytanları ve şerirleri insanın her nevi kemalatına engel olması için yaratmıştır; tâ ki, mücahede ve mücadele ile insanın istidat ve kabiliyetleri inkişaf etsin. İnsanın maddi ve manevi terakkisini ve tekâmülünü sağlayacak olanlar ise ilim adamlarıdır. Bu sebeple “mü’minlerden hiç kimsenin ölümü bir âlimin ölümü kadar şeytanı sevindirmez” denilmiştir.
Bir ilim adamı ve âlim vefat ettiği zaman İslam’da ve toplumda kapanmayan bir gedik açılmış ve yeri doldurulmayan bir boşluk meydana gelmiş olur. Zira ilim adamı bulunduğu toplumun şerefini ve itibarını artırır. Araplar “şerefü’l-mekân bi’l-mekîn” yani ‘bir yerin değeri içinde bulunan şeyledir’ demişlerdir. İlim adamları ve bilhassa din âlimleri bir şehri her türlü düşmandan koruyan kale surları gibi içinde bulunduğu toplumu her nevi maddi ve manevi felaketlerden muhafaza ederler.

İlim satırlarda yazılı olan ve kitaplarda yığılı bulunan şey değildir. İlim, âlimlerin kalplerinde ve insanları irşat edip yol gösteren dillerinde ve insanların faydasını düşünen, toplumun dertlerine ve problemlerine çözüm üretmek için çalışan beyinlerindedir. Bu sebeple Allah âlimin ölümü ile ilmi de beraberinde alır; âlimin ölmesi ile ilim de kalkar. Âlimin yerine geçen beyinsiz cahiller okuduklarını yanlış anlar ve problemleri, hastalıkları yanlış teşhis eder ve çare yerine yeni problemler üretirler.

Yüce Allah Kur’ân-ı Kerimde “Bizim yeryüzünü eksilttiğimizi görmez misiniz?” (Ra’d, 13:41) buyurur. Müfessirler yeryüzünün eksilmesinin âlimlerin ölümü ile olduğunu ifade ederler. Ehl-i Beytin imamlarından Zeynel-Âbidin ve Muhammed Bakır (ra) bu ayeti böyle tefsir etmiştir.

İlim adamı insanlara yol gösterir ve daima faydalı şeyleri konuşur. Bu sebeple âlimlerle oturmak ibadet, alimin yüzüne bakmak sevaptır. Âlim daima sohbetlerinde insanları Allah’tan korkmaya, yeryüzünde mütevazı olmaya, düşmanlığı terk etmeye ve ibadetlerde ihlâslı olmaya çağırır ve insanlar arasında uhuvvet tesis etmeye çalışır. Dünyanın fani ve geçici olduğunu, insanın ahiret için yaratıldığını ve bu sebeple ahiret yurdunu kazanmak amacı ile dünyaya gönderildiğini anlatır. Böyle bir âlimin sohbetinde bulunmak padişahların sofrasında oturmaktan evlâdır. Bilginler onun ilminden istifade ederek ilimlerini artırırlar, cahiller de ondan ahlak ve fazilet dersi alırlar. Allah bilginlere inzal ettiği rahmeti ile yanındakileri de rahmetinin gölgesine alır.

Peygamberler insanlara âlimler ile oturmalarını tavsiye etmişlerdir. Havariler Hz. İsa’ya (as)  “Kiminle oturalım” diye sorduklarında Hz. İsa (as)  “Gördüğünüz zaman size Allah’ı hatırlatan, konuştuğunuz zaman size faydalı olan ve bilginizi artıran, amelleri ile size örnek olan ve sizi ahrete teşvik eden kimselerle oturun” buyurmuştur. Böyle bir kimse ile oturmak insanın dünyada da ahirette de şerefini artırır.

Cehalet en büyük felaket, ilim en yüce zenginliktir. İlmi elde etmenin yolu ise sormaktır. Bunun için peygamberimiz (sav) “Sual ilmin yarısıdır” buyurmuşlardır. Nitekim gerek Kur’na-ı Kerim, gerekse hadislerin ortaya koyduğu ilimlerin sebebi sorulan sorulardır. Pek çok ayetleri ve hükümler sorularak öğrenilmiş ve Allah insanların sorularına cevap olmak üzere inzal buyurmuşlardır. İlim hazineleri soru anahtarı sayesinde açılmış ve insanlar ondan böyle istifade etmişlerdir. Bunun içindir ki peygamberimiz (sav) “Bana istediğinizi sorun. Bir soru üç kişiye sevap kazandırır. Sorana, cevap verene ve bunları dinleyip istifade edene” buyurarak sormayı teşvik etmişlerdir. Câfer-i Sâdık (ra) “İnsanlar bilmediklerini sormadıkları ve âlimlerden öğrenmedikleri için helak olurlar” demiştir.

Evet, ilim hazinesi kilitlidir, anahtarı da doğru soruyu doğru kişiye sormaktır. İnsanlar bilmediklerini sorup öğrenmedikçe, öğrendikleri ile amel etmedikçe asla sıkıntılarından kurtularak ferahlığa kavuşamazlar. İlim adamının değerini bilmedikçe cehalet bataklığından ve bunun sonuçları olan helaket ve felaketten asla kurtulamazlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum