İhvan–asker krizinde tehlikeli dönemeç

İhvan–asker krizinde tehlikeli dönemeç

Müslüman Kardeşler, anayasa komisyonu konusunda liberal ve solcu partilerle mücadele ederken, hükümet konusundaki gensoru önergesindeki katı tutumu nedeniyle, Yüksek Askeri Konsey'den 'Meclisin feshi!' gibi ciddi tehdit aldı

Ülkede son bir haftadan beri kontrollü bir petrol krizi yaşanıyor. Meclis Başkanı Ketetni krizin kasti çıkarıldığını ifade ederek hükümeti suçladı. Meclis ise, Kemal Genzuri hükümetini düşürmek amacıyla gensoru önergesi vermek için harekete geçti.

Geçen Cumartesi günü Müslüman Kardeşler ve Selefiler'in, oluşturulan anayasa komisyonunda çoğunluğu elde etmesinin ardından gazeteler; 'Anayasa komisyonu İslamcıların eline geçti', 'Komisyonda çoğunluk İslamcılarda' ve 'Yeni anayasayı İslamcılar yazacak' gibi manşetler attı.

Başkanlık seçimlerinden iki ay önce Müslüman Kardeşler, anayasa komisyonu konusunda liberal ve solcu partilerle mücadele ederken, hükümet konusundaki gensoru önergesindeki katı tutumu nedeniyle, Mübarek'in devrilmesinden bu yana Mısır'ı fiilen yöneten Yüksek Askeri Konsey'den 'Meclisin feshi!' gibi ciddi tehdit yedi.

Müslüman Kardeşler yaklaşık iki hafta önce, Genzuri hükümetinin başkanlık seçimlerine hile karıştırmaya hazırlandığı iddiasından hareketle, hükümeti düşürmek için harekete geçmişti. Genzuri hükümetin düşmesi durumunda, askerin başkanlık seçimleri öncesinde zor bir siyasi dönemece girme ihtimali kuvvetle muhtemel olduğundan, Mübarek'in devrilmesinden sonraki süreçte yeterince yıpranan asker, tekrar itibar kaybına uğramamak için meclisi feshetme imasında bulunarak, hem gensoru ihtimalini bertaraf etti, hem de Ihvan'a Mart 1954'ü hatırlattı. (23 Temmuz 1952 Hür Subaylar Devrimi'nden, Mart 1954'e kadar Asker ile Ihvan aynı çizgide hareket etmiş, ardından başlayan kriz iki taraf arasındaki ipleri koparmış ve bu süreç 11 Şubat 2011 Tahrir Devrimi'ne kadar devam etmişti.)

Kriz, Mısır Genel Kurmay Başkanı Sami Anan'ın Meclis Başkanı Saad el Ketetni'yi arayarak, Anayasa Mahkemesi'nin 'Seçim sürecinin anayasaya aykırı yapıldığı ve bu nedenle parlamentonun meşru olmadığı' şeklindeki kararını hatırlatmasıyla başladı.

Aslında Anan, seçimlerin anayasaya aykırı olduğu şeklindeki Anayasa Mahkemesi kararını Ketetni'ye hatırlatarak, aba altından sopa gösteriyor, Müslüman Kardeşler'in gensoru önergesinde ısrarı durumunda, kararı uygulamaya koydurma ve haliyle meclisi feshetme tehdidinde bulunuyordu.

Bu şekilde asker, hem Genzuri hükümeti ile ilgili gensoru önerisinin geri çekilmesini ve hem de anayasa komisyonunun oluşturulmasında etkin rol oynama hedefini daha açık şekilde tekrarlamış oldu. Çünkü asker, Anayasa Komisyonuna katacağı şahıslar aracılığıyla, yeni anayasada da öncekilerde olduğu gibi; 'Sivil iradenin etki, nüfuz ve kontrolü dışındaki özerkliğini' korumak istiyor.

Anan'ın Ketetni'den yeni anayasada; 'Hükümetlerin devlet başkanı tarafından onaylanması' şartının da bulunmasını isteği, Müslüman Kardeşler'in ise, Mübarek yönetimine benzer, yeni bir firavun rejimi kurulmasını engellemek için böyle bir talebe sıcak bakmadığı söyleniyor. Asker, anayasa komisyonunda ülkedeki bütün siyasi oluşumların yer almasını, İhvan'ın çoğunluğu oluşturmamasını da istiyor.

Ordunun elinde parlamento seçimleri esnasında yapılan bazı kanunsuzluklarla ilgili deliller olduğu, bu konudaki belgeleri Müslüman Kardeşler'in de içinde bulunduğu siyasi partilere ibraz ettiği bildirildi. Asker, seçimlerde yapılan hileleri kamuoyuna açıklamamasının sebebinin, yönetimi sivillere teslim etme konusundaki isteğinin bir kanıtı olduğunu söylüyor.

Askerle yaşanan krizi Müslüman Kardeşler'in kasten çıkardığı da iddia ediliyor. Ihvan yöneticilerinin, daha önceki açıklamalarında başkanlık için aday göstermeyeceklerini defalarca vurgulamalarına rağmen, Hayrat Şatır'ı aday göstermeyi hedeflediği söyleniyor. Ihvan'ın başkanlık seçimlerine iki ay kala askerle kriz çıkarmasının sebebinin, Genzuri hükümetini düşürüp koalisyon hükümeti kurmak ve Şatır'ın başkanlığı için zemin oluşturmak olduğu konuşuluyor. Müslüman Kardeşler, Yüksek Askeri Konsey'i de başkanlık seçimlerine hile karıştırmaya hazırlanmakla suçlamıştı.

Ülke kamuoyunda dikkatler Ihvan – asker krizine çevrildi. Kriz farklı çevreler tarafından farklı yaklaşımlarla ele alınıp yorumlanıyor. Müslüman Kardeşler gençliğinden yapılan açıklama kayda değerdi. Gençler hem Ihvan'ı hem de askeri eleştirdi.

Asker ve Ihvan arasında başlayan krizin bir başlangıç olduğunun altını çizen gençler, iki taraf arasındaki çatışmanın önümüzdeki günlerde daha şiddetleneceğini öngörüyor.

Şubat ayı başında yaşanan Port Said olayları esnasında hükümetin düşürülmesini istediklerini hatırlatan gençler, o dönemde halkın da Ihvan'a destek verdiğini, ancak Ihvan yönetiminin gereken adımı atmadığını hatırlatarak öz eleştiri yaptı.

Asker ile ilgili ise gençlerin genel kanaati; 'Askerin, son günlerde ülkede çıkarılan petrol krizi, Port Said şehrinde yaşanan çatışmalar ve parlamentonun meşruluğunu tartışmak gibi farklı yöntemler kullanarak, yeni anayasada da özel konum elde etmek istediği' şeklinde. Asker'in, bu hedef için de Genzuri hükümetini kullandığını da ekliyorlar.

Temennimiz odur ki; Arap Baharı'nın simgesi haline gelen Tahrir Meydanı'nda tehlikeli bir dönemece giren, asker – Ihvan krizi daha fazla büyümez, 'Mart 1954' tekrar yaşanmaz ve Mısır bir 57 yıl daha kaybetmez.

Timetürk