Senai DEMİRCİ

Senai DEMİRCİ

"İbrahim'ın kuşları" geri döndü...

Meğer biz "İbrahim'in kuşları"ymışız. [bak; Bakara, 260] Kalplerin "öldükten sonra" dirilişine kalbi mutmain olarak inanmak için kendisine alıştırmış bizi.

Kâbe'nin eteğinde, Bir'in huzurunda bir bir "ev"cilleştirmiş ruhlarımızı. Sonra, fersah fersah uzakta, birbirine görmez dağların başına parça parça dağılmış "kuş"ların ardı sıra bakmış. Filipinler'den Kanada'ya, Güney Afrika'dan Sibirya'ya...

Sonra da çağırmış kuşları yeniden kendine.. "Koşarak sana gelirler..." haberini gözleriyle görmek için. "İşte geldik" diyor kuşlar: "Lebbeyk..." "buradayız, ya Rabbi..." "Kaçtığımız yuvaya geri döndük." "Yüzümüzü başka yerlere çevirmiştik, senin vechine yeniden döndük." "Hata içinde hataya daldık, isyanlara battık, ama hatamızdan döndük, isyanlardan usandık..."

Yeryüzünün dört bir yanından gönüllüce, bile isteye, meşakkate razı olarak, sevinçle uçuşup gelen "kuşlar", ölmüş kalplerin dirilişini gözle görülür elle dokunulur somutlukta gösteriyor, görüyor. Kalpleri Bir'e bağlayan bağlar hacıların nefesleri sayısınca dokunulur oluyor, sımsıcak hissediliyor.

Kalpleri birbirine bağlayan bağlar, ayrı renklerin, ayrı dillerin, ayrı ırkların, ihramın beyazında ve Arafat'ın bozunda erimesiyle kristalleşiyor, ateşli bir ümide dönüşüyor. Dua için açılmış avuçlarda, herkes İbrahim'in [as] alıştırdığı, Muhammed'in [asm] sevdirdiği Bir'inin sonsuz göğünde, özgürlüğüne kavuşmuş kuşlar gibi kanat çırpan yüreklerini seyrediyor.

İman itminana dönüşüyor. İnanmak daha bir keyifli oluyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum