Hüsnü Bayramoğlu ağabey üç aylar lahikası yayınladı

Hüsnü Bayramoğlu ağabey üç aylar lahikası yayınladı

Bedîüzzaman Said Nursi Hazretlerinin talebesi Hüsnü Bayramoğlu ağabey üç aylar ile ilgili bir lahika yayınladı

بِاسْمِه۪ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪
‎اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ بِعَدَدِ عَاشِرَاتِ دَقَائِقِ هٰذِهِ الشُّهُورِ الثَّلاَثَةِ

Aziz, kahraman kardeşlerim,

Gelen şuhur-u selasenizi ve içindeki mübarek kudsi gecelerinizi tebrik ederim. Sadık ve Nurlara kanaatkar ve hizmette sebatkar kardeşlerimize Muazzez Üstadımızın bazı lahikalarıyla birlikte aziz vatanımızın anarşi ve düşmanlardan bertaraf edilmesi için siyasi istikrarın devamının lüzümunu hatırlatarak, mübarek şuhur-u selase’nin vatan, millet ve Âlem-i İslam için hayırlara vesile olmasını, yapacağımız hizmet-i Nuriyenin ve duaların da kabulünü Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Evvelen: Seksen sene bir mânevî ömr-ü bâki kazandıran şuhur-u selâsenizi ve mübarek kudsî gecelerinizi ve Leyle-i Regaibinizi ve Leyle-i Miracınızı ve Leyle-i Berâtınızı ve Leyle-i Kadrinizi ruhu canımızla tebrik ve herbir Nurcunun mânevî kazançları ve duaları umum kardeşleri hakkında makbuliyetini rahmet-i İlâhiyeden rica ve hizmet-i Nuriyede muvaffakıyetinizi tebrik ederiz. (Emirdağ Lâhikası 2, 121)

Seksen küsur sene mânevî ve bâki bir ömrü kazandırmak sırrını taşıyan şuhur-u selâsenizi ve Leyle-i Regaibinizi bütün ruhumla tebrik ediyorum. İki-üç gün evvel, Yirmiikinci Söz tashih edilirken dinledim. Gördüm ki; içinde hem küllî zikir, hem geniş fikir, hem kesretli tehlil, hem kuvvetli îman dersi, hem gafletsiz huzur, hem kudsî hikmet, hem yüksek bir ibadet-i tefekküriye gibi nurlar var. Bir kısım şâkirdlerin ibadet niyetiyle risaleleri, ya yazmak veya okumak veya dinlemekliğin hikmetini bildim. Bârekâllah, dedim. Hak verdim. (Kastamonu Lâhikası, 250)

Aziz Kardeşlerim!

Hz. Üstadımızın neşrettiği lahikalar daima tazelenen derslerimizdir ve her vakit temessük edeceğimiz değişmez düsturlarımızdır. Dikkat ve teenni ile okunmak üzere şu mühim mektubu da arzediyorum;

Mânevî bir ihtar ile bir-iki ince mes'eleyi size yazıyorum.  

BİRİNCİSİ: Geçen Ramazan-ı Şerîfte, Ehl-i Sünnetin selâmet ve necatı için edilen pek çok duaların şimdilik âşikâre kabulleri görünmemesine hususî iki sebep ihtar edildi.

Birincisi: Bu asrın acîb bir hassasıdır. {(Hâşiye): Yani, elması, elmas bildiği halde camı ona tercih eder.} Bu asırdaki ehl-i İslâmın fevkalâde safderunluğu ve dehşetli cânileri de âlicenâbâne affetmesi; ve bir tek haseneyi, binler seyyiatı işleyen ve binler mânevî ve maddî hukuk-u ibâdı mahveden adamdan görse, ona bir nevi taraftar çıkmasıdır. Bu suretle ekall-i kalîl olan ehl-i dalâlet ve tuğyan; safdil taraftar ile ekseriyet teşkil ederek, ekseriyetin hatâsına terettüp eden musibet-i âmmenin devamına ve idâmesine belki teşdidine kader-i İlâhiyeye fetva verirler; biz buna müstehakız derler.

Evet, elması bildiği (âhiret ve îman gibi) halde yalnız zaruret-i kat'iyye suretinde şişeyi (dünya ve mal gibi) ona tercih etmek ruhsat-ı şer'iyye var; yoksa, küçük bir ihtiyaçla veya heves ile veya tamâ ve hafif bir korku ile tercih edilse, eblehane bir cehalet ve hasârettir, tokada müstehak eder. Hem âlicenâbâne affetmek ise yalnız kendine karşı cinayetini affedebilir. Kendi hakkından vazgeçse hakkı var; yoksa başkaların hukukunu çiğneyen cânilere afuvkârâne bakmaya hakkı yoktur, zulme şerik olur. ​​ (Kastamonu Lâhikası, 25)

Muhterem kardeşlerimiz

31 Mart tarihinde Türkiye’de mahalli seçimler olacaktır. Daha evvel neşrettiğimiz lahikalarda da ifade ettiğimiz gibi yapılacak olan seçimlerde nokta-i nazarımız yine Aziz Üstadımızın dersleriyle istikamet bulacağımızı kanaat-ı katiyemizle ifade ediyoruz:

“Evet biz dini siyasete âlet değil, belki vatan ve milletin dehşetli zararına siyaseti mutaassıbâne dinsizliğe âlet edenlere karşı; bizim siyasete bakmamıza mecburiyet-i kat'iyye olduğu zaman, vazifemiz siyaseti dine âlet ve dost yapmaktır ki, üçyüz elli milyon kardeşlerin uhuvvetini bu vatandaki kardeşlere kazandırmağa sebeb olsun. Elhâsıl: Bize işkence edenlere, siyaseti asabiyetle dinsizliğe âlet etmelerine mukabil; biz de siyaseti dine âlet ve dost yapmakla bu vatan ve milletin saâdetine çalışmışız. Kardeşlerim, ben bunu böyle münasip gördüm, sizlerin meşveretine havale ediyorum. (Emirdağ Lâhikası 2, s.17)

Bizler de geçtiğimiz ay Hizmet-i Nuriyenin tesanüd, ittihad, muhabbet ve uhuvvetle devamı için Nur’un fedakar, kahraman ve hizmet-i nuriyede herkesçe malum olan Nur cemaatlerinin mümessili kardeşlerimizle bir araya gelip, memleketimizi yakından alâkadar eden meseleleri istişare etmiş ve bilittifak Reis-i Cumhurumuzun intihab ettiği adayların ve Cumhur İttifakının desteklenmesi tavsiyesinde bulunulmasını kararlaştırmıştık.

Elhasıl: Aziz kardeşlerim! Bilvesile şuhur-u selasenizi bir kez daha tebrik ederken bu gelecek mübarek ayların ve kudsi gecelerin ehemmiyeti ve nasıl istifade edilmesi gerektiğine dair Muazzez Üstadımızın tavsiyelerini hatırlatıyorum;

“...bu şuhûr-u selâse çok kıymettardır. Leyle-i Kadrin sırrıyla seksen sene bir ömrü kazandıracak bir vakitte, en iyi, en efdal şeylerle meşgul olmak lâzım geliyor. İnşâallah Kur'ân'a ait mesâille iştigal, bir nevi manevi mütefekkirâne Kur'ân okumak hükmündedir. Hem ibadet,  hem ilim, hem ma'rifet, hem tefekkür, hem kıraat-ı Kur'ân mânâları, risalelerin istinsah ve mütâlaalarında vardır îtikadındayız. Zaten bu ciheti siz takdir etmişsiniz.” (Barla Lâhikası, 332)

Cenâb-ı Hak, fazl ve keremiyle, bu hizmette hâlisane, muhlisâne bizi ve umum Risale-i Nur şâkirdlerini dâim muvaffak eylesin, âmin.

Hz. Bedîüzzaman’ın hizmetkarı ve talebesi Hüsnü Bayramoğlu

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.