Hüseyin YILMAZ
Dokuz Yaşında Van'a Belediye Başkanı Olmak!
Üstad'ın hayatını yazmak, tam bir çile. Kaynaklar kıt, karmakarışık ve yanlışlarla dolu. Üstelik bu kıt kaynaklar onlarca kişi tarafından tekrarlanmış, muhtelif kitablara malzeme edilmiş.
Üstad'ın Van hayatına başlayabilmek için üç aydır kaynakları ihata ve tasnif için çırpınıp duruyorum. Çok sarih yanlışları yakalamak kolay. Biraz bilgi, biraz dikkat bir sıkıntının varlığını hissetmenize yetiyor. Ama dikkat etmezseniz ölümünden yirmi iki yıl sonra şöhretli birisine bakanlık yaptırıldığını, on yaşında bir sabinin koca bir vilayetin belediye başkanlığına seçildiğini atlıyorsunuz.
İlk kaynakta medar-ı bahsettiğimiz ikinci örnek şu şekilde yer alıyor:
"İsmail Perihanoğlu, aslen Buharalı bir aileye mensup, 1326 yani 1910 yılında Van'da dünyaya gelmiş. Müdafaa-i Hukuk kurulmasından önce Van'da belediye reisliği ve daha sonra müftülük yapmış. Bediüzzaman'ın eski talebelerinden ve 1935'de Eskişehir maznunlarından..."
Üstad'ın Van hayatını yazma iddiası taşıyan bir kitaba aynı bilgi, bir parça budanarak da olsa, hemen hemen aynı kelimelerle geçmiş. Anlayacağınız kopyalayıp yapıştırmış. Böyle olduğu büsbütün sırıtmasın diye de bir iki kelimeyi atlamış veya değiştirmiş. İşte:
"İsmail Perihanoğlu (Bey), aslen Buharalı'dır. 1910 yılında Van'da dünyaya gelmiş(tir). Müdafaa-i Hukuk kurulmasından önce Van'da belediye reisliği ve daha sonra müftülük yapmış. (Bu cümle aynen yer alma bahtiyarlığı yaşamış) Bediüzzaman'ın (Hazretlerinin) eski talebelerinden ve 1935'de Eskişehir maznunlarından... (Son cümle de Üstad'a yapılan tek kelimelik bir tazim iltifatıyla aynen yer almış.)
Garibdir ki, bu iktibası eserine aynıyla alan zat, kaynak belirtme ihtiyacı duymamış, iktibastan intihale tereddi etmiş.
Bu yanlış bilgi, internet zemininde yüzlerce farklı tekrarlarla zihinlere, doğru diye kazınmaya devam ediyor.
Meselâ dijital dünyanın en ciddi kaynaklarımızdan olan Sorularla Risale de bilgiyi kaynak vererek iktibas etmiş ama kaynağın yanlışını düzeltme ihtiyacı duymamış.
Yanlış şu: 1910'da dünyaya gelen birisi Müdafa-i Hukuk Grubu'nun kurulduğu 7 Eylül 1919'da sadece 9 yaşında olur, küçük bir çocuktur yani. İddia, bu çocuğun dokuz yaşında Van Belediye Reisliği yaptığıdır.
Zaten İsmail Bey bu yanlış satırların devamında 1923-26 arasında bile henüz bir çocuk olduğunu şu şekilde ifade ediyor. Diyor ki:
"Hazret-i Üstad Said Nursî'yi 15-16 yaşlarında iken Van'ın Nurşin Camiinde gördüm. Kopanisli Molla Yusuf, Çermikli Molla Yusuf, Molla Resül ve Molla Hamid'le beraber Üstad'dan Nurşin Camiinde ders aldık."
Bu doğru bilgi bile ne ilk kaynağın sahibini, ne de tekrarlayanları uyandırmaya yetmiş.
Denebilir ki; bu, küçük bir sehivdir, basit bir dikkatsizliğin, belki dalgınlığın eseridir. Mümkündür ama kaç kişinin sehvi, kaç kişinin dikkatsizliği, kaç kişinin dalgınlığı?
Ne yazık ki bu kabil, hatta daha ileri cinsten, af ve müsamahaya kabiliyeti zayıf yüzlerce yanlış hakikatin çehresini değiştirip tanınmaz hale getiriyor.
Ortaya koymaya çalıştığım eserin mutfağında onlarca tarihçi, onlarca editör çalışmalıydı. Ne mutfağı, ne tarihçisi, ne editörü! Hepsiyle yalnız başına boğuşuyorum. Nurcular ise ya yok sayıyorlar mücadelemi, ya da uzaktan uzağa seyretmekle iktifa ediyorlar. Çoğu için yapmakta olduğum şeyin bir dershanenin lavabo taşı kadar bile değeri yok.
Yayıncının kitaba işporta tezgâhındaki limon değeri biçtiği bir zamanda kitab yazmak belki abesle iştigal ama ümidlerimiz nesl-i âti için. Biz görmesek de bu fetret bitecek, o nesiller gelecek inşaallah.
Bir kere daha tekrarlayarak bitireyim: Türkiye, Bediüzzaman'a ihanet etmiştir, ihanetinin bedelini de büyük çapta âhiret saâdetini kaybederek ödüyor.
Söylenecek çok şey var ama çok yoruldum...
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.