Hindu kitapları 5 bin yıl önce Hz. Muhammed'i (asm) haber vermiş

Hindu kitapları 5 bin yıl önce Hz. Muhammed'i (asm) haber vermiş

Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu köşe yazısında, Hindulara ait 5 bin yıllık eserlerde Hz. Muhammed'in adı dahil olmak üzere bütün bilgilerin verildiğini yazdı.

RİSALEHABER

Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, Hinduların kutsal kabul ettikleri, 5 bin yıl önce yazılmış Veda'larda, Upanişad'larda ve Purana'larda Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (asm) adının geçtiğini söyledi.

Hatipoğlu, "5000 yıllık Hindu kitaplarında Hz. Muhammed" başlıklı Sabah'taki yazısında şu ifadelere yer verdi:

3000-5000 yıl öncesine ait olan ve Hinduların kutsal kabul ettikleri Veda'ların gizemi üzerinde tartışmalara başlandı.

Bu konuda yazılan en önemli eserlerden birisi Hindistanlı ünlü yazar ve Sanskritçe uzmanı Prof. Dr. Pundit Vaid'in kitabıdır. Bu kitap Hindistan'da geniş yankı uyandırdı. İngilizcesi yayınlanacak.

Bu eserde Hindu araştırmacı Hindulara ait (M.Önceye ait) eski eserlerde yani Vedalar, Upanişadlar, Puranalarda son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)'in adının dahil olmak üzere bütün bilgilerin verildiğini belirtiyor. Özellikle Puranaların bazı metinlerinde "The Last Kalki Autar" adlı eserde son peygamberin Hz. Muhammed (s.a.v.) olduğu Vedalar ve Puranalarda ayet ayet, kaynak verilerek ortaya konuyor.

Üzerinden binlerce yıl geçen ve Hindularca kutsal kabul edilen bu kaynaklar değişmelerine rağmen hala bazı hakikatlere işaret ediyor olma ihtimali vardır.
Prof. Prakash; Hinduların beklediği 'Kalki Autar'ın' Hz. Muhammed'den başkası olamayacağını belirtiyor.

Hinduların Kutsal Metinlerinde Hz. Muhammed

M.Ö. 3000 yılına ait olduğu sanılan bu metinlerden Bhavişya Puran'da, Veda'ların bir bölümü olan Kuntap Suktita; Efendimizin özellikleri, hayatı, Hz. İbrahim, Kabe, Bekke (Mekke) gibi kavramların yanında ayrıca Hz. Peygamber'in ismi Mohamed, Mamah ve Ahmed olarak geçmektedir. Bilindiği gibi İncil'de de Ahmed olarak geçmiştir.

Puranalarda Hz. Muhammed İsmi

17 ciltten oluşan Puranaların temel kitabı Bhavişya Puran'da şu ifadeler geçer:
Melekhalı öğretici kendi dostlarıyla zuhur edecek.

Adı MOHAMMAD olacak. Raca ona en samimi sadakatini ve bütün saygılarını sunduktan sonra şöyle dedi: Sana bağlı kalacağım. Sen ey Parbatis Noth/ Beşeriyetin efendisi, Arabistan'ın sakini. Sen şerri yok etmek için büyük bir güç topladın. Burada Muhammed adı net geçiyor. Arabistan'a da atıf bulunuyor.

Veda'ların Sama Veda adlı kitabında Rişi Votsah'ın ağzından akan kelime ve cümleler net adres belirtiyor. "Ahmed Şeriatı Rabbinden aldı. Bu şeriat hikmet doludur. Ben ondan ışığı aldım. Tıpkı güneşten aldığım gibi."

Veda'ların Kitabında Ne Geçiyor

Biz burada bu delillerin ve yazıtların sadece bir kısmını verebiliyoruz.

Vedalar: Mantra 1-11;
O 'Narasansah' (övülen) dir. Barış prensi'dir. Düşmanlarının arasında bile emniyettedir.
O, deveye binen Rişi'dir. Arabası göklere ulaşır. (Burakla Miraca çıkışa işaret ediyor olabilir.)
Kendisine; 10 Buket (Cennetle müjdelenmiş 10 sahabeye işaret) 100 altın sikke (Habeşistana göç eden ilk sahabeler) 300 safkan at (Bedir Ashabı) ve on bin inek (Mekke'yi fetheden sahabe) verildi.

Bilindiği gibi Peygamberimiz Uhud harbinden bir gece önce Uhud'da şehit olacak olan sahabesini görmüş ve 'ölmüş inekler gördüm' demişlerdi. Bu nedir diye sorulduğunda 'Ashabımın şehitleri olacak demişti. Bu metinler böyle yorumlanmıştır.

O ve O'nu izleyenler ibadeti düşünür. Savaşta bile. (Kuranda geçen korku namazına işaret olabilir.)
O dünyaya hikmeti yaymıştır. (Bana hikmet öğretildi. Hadisine işaret ve Hikmetle ilgili ayete işaret)
O insanlara emin bir yer sağlamış ve barışı yaymıştır.
Ondan insanları uyarması istenmiştir. (Kur'an-ı Kerim'de Hz. Peygamber bütün insanlığa uyarıcı ve müjdeleyici olarak gönderilmiştir ayetlere işaret)

Metinlerde Efendimizin Ailesi

Ve Tanrı'nın son tenasühü, bir cenkçi muharib şeklinde tezahür edecektir. Bu muharib Somblo Dip (Kum'lu Ada) da, arif ve namlı bir aileden dünyaya gelecek. Babasının adı Vişnuyasa (Sanskritçede Allah'ın kulu demek. Arapçası Abdullah) anasının adı Somti (Sanskritçede emin olunan kişi ki Arapçada Amine) olacaktır. (Puranalar, Vişnu Puran 24.

Bölüm) Burada Peygamberimizin ailesi, çıkacağı yer, baba ve anne ismi bildiriliyor.

***


"Bunu dinle ey kişi övülmeye en layık olan övülecektir.
Yanındaki eşleriyle beraber O'nun yükünü 20 deve taşır.
Yüklerin ya da arabanın en üstünde O, başı semalara değmesin diye boyun eğip iki büklüm olur." Burada geçen Ast-vishyate "Sanskritçede 'en çok övülen kişi = Arapçada Muhammed' demektir.

İki büklüm girmekle de Efendimizin Mekke'nin fethinde devenin sırtında secde edip iki büklüm girmesini sanki birebir resmedilerek aktarılıyor.

***

Kuntap'ın üçüncü ayeti şöyle : 'O Mamah (Muhammed) Rishi'ye yüz altın para, on taç, üç yüz savaş atı ve on bin sığır verdi." Bu cümleler şöyle yorumlanmıştır.
Dr. Zuhurül – Hak makalesinde yüz altın para Habeşistana göç eden sahabe; on çiçek taş aşerei mübeşşereye – cennetle müjdelenen on sahabeye işaret eder der. Vedalarda gelecek peygamberin dostlarıyla alakalı Dash ashrijah – cennetin on çiçeği- özelliği geçer.

O'nun Adı Muhammed Olacak

Bir malekha (beklenen peygamber) bir ruhani rehber, dostlarıyla beraber zuhur edecek. Onun adı Mohamed olacak… Senin önünde hürmetle eğilirim. Ey sen, insanlığın övünç kaynağı, Arabistan'da ikamet eden. Sen şeytanı mahvedecek muazzam bir kuvvet topladın ve sen kendin, kötü düşmanlarından (putperestlerden) korunmaktasın.

(Puranalar 5-27) Buraya almadığımız detaylarda Kabe'yi yıkmaya gelen Ebrehe'ye işaret vardır.

Peygamberimiz Tanımlanıyor Metinde Müslümanların et yiyenler – Hindularda yasak vardı- olduğu müminlerin Müslüman olarak tanınacağı söyleniyor. 'Ey Raja senin arya dinin (tevhid) diğer bütün dinlere üstün kılınmıştır. Benim dostum sünnetli, başında saç kuyruğu olmayan, sakallı, yüksek sesle ibadete çağıran (ezan) O domuz hariç her çeşit hayvan eti yiyecektir.
(Puranalar 5-27) Burada ise Hz. Peygamber tanımlanmıştır.
Özellikle domuz yasağına dikkat çekiliyor.

O'nun Kabe'si Korunacaktır

O yüksek yapılı, duvarları dümdüz ve aynı hizada olsa da olmasa da onun her köşesinde Tanrı tecelli eder. Tanrı'nın evini bilen, içinde tanrı anıldığı için bilir. Bu meleklere ikametgahının sekiz çemberi (tavaf) ve dokuz kapısı vardır. O başkası tarafından ele geçirilemez. Onda ebedi hayat vardır. Ve o ilahi nurla ışıl ışıl parlamaktadır. (Atharva, Veda, 2, 28-31) Bu ifadeler Kabe'yi tanımlıyor. Kabe'yi yıkamayan Ebrehe'ye işaret var. Bilindiği gibi Kabe duvar uzunlukları farklı görünüşte bir küptür.

Mekke'nin Fethinde Olanlar O herkesi görüp gözeten zat, tahta çıkar çıkmaz dünyaya barış ve güven hediye etti. Kuru ülkesinin halkı onun beytinin inşası sırasındaki arabuluculuğunu anlatıp duruyorlar. (Kuntap, 8) İbranicede bir evi koruyana kuru, korunan eve de Kore denir. Burada Kabe'ye işaret edlip onu inşa edenlere de 'Kuru ülkesi' yani Koreish = Arapça söylenişi Kureyş denmektedir.

Peygamber'in Mekkelileri affetmesi anlatılıyor. Buradaki çarpıcı bir husus da; Kabe'nin inşası sırasında Haceri Esved'in konulmasında Hz. Peygamber'in müdahalesi ile sulhla sona ermesiydi.

Metinde bu ayrıntı da var.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
4 Yorum