Hayatın tasarımı ve sanat

Şair dostum Abdil Yıldırm’ın ”Sanat Hizmet İçindir” başlıklı makalesi bu değerlendirmeyi yapmaya vesile oldu. Çok önemli bir konuyu ele almışlar. Tebrik ediyorum.

Sanat olayı ideolojik kutuplaşmaların çekiştirmeleri arasında uzun yıllar maalesef araya gitmiş bir konu.

Sanat bir toplumun medeniyetinin göstergesidir. Toplumun yaşama biçimi, hayatının her alanındaki estetik, mükemmellik, güzellik gibi duygu ve davranış ritüelleri (formları, sembolleri) medeniyeti teşkil etmektedir.

Tanzimatla başlayan batılılaşma hareketleri, batı medeniyetinin yaşama biçimi cumhuriyet dönemi ile zecri yaptırım olarak devlet eliyle dayatılmasına rağmen bir medeniyet formu ortaya konulamamıştır.

“Sanat sanat içindir tezi cumhuriyet döneminde inancı ve geçmişi dışlayan, gayr-i âhlâki ve fıtri olmayan lâdini dayatmanın aracı olduğundan toplumda ma’kes bulmadı.

Koskoca Osmanlı medeniyetini redd-i miras yaklaşımı ile dayatılan cumhuriyet dönemi ilkeleri bir asra yakındır topluma özümsettirilemedi. En sonunda cumhuriyetin dayatmacı anlayışının bayraktarlığını yapan CHP bile siyasi menfaat uğruna havlu attı çarşafa bile teslim-i silah eyledi.

Efendim, hayat, sanat ve medeniyet üçgeni formatını hayatı yeniden tasarlamak vakti gelmiştir.

Risale-i Nur perspektifinden hayata ve sanata bakış yeniden yorumlanmalı.
21. yüzyılın birey ve toplum hayatının ana kodlarını, yani üçgenin köşelerini Kur’an ve Sünnet belirlemekle beraber içerik ve detay yaşama biçimi yeniden yorumlanma zamanıdır.

Bilgi ve bilişim çağının gerekleri de göz önüne alınarak hayatı daha anlamlı, estetik, güzel, helâl dairesinde zevki de içine alan bir format geliştirilmeli.

Başta aile hayatı, komşuluk ilişkileri, iş hayatı, sivil toplum, düğün, bayram, sevinç, üzüntü ve problemlerin paylaşımı gibi her şeyi yeniden tanımlayalım.

Fıtrata uygun, insanı merkez alan; insanın duygularını, hayallerini, beklentilerini, yaratılış gayesini es geçmeden ele alan bir estetik anlayış geliştirmek için sanat erbabından yardım istenmelidir.

Yıllardır ideolojik amaçların aracı olan sanat, özellikle, sinema, tiyatro toplumun geniş tabanında hak ettiği yeri alamadı. İnançları rencide eden tiyatro ve sinema maalesef uluslararası arenada yer bulamadı içe dönük bir dönem parladı ve söndü.

Şimdilerde yeni yeni olayın önemi anlaşılmaya ve dünya ölçeğinde filmler yapılmaya başlandı. Olumlu bir gelişme sayılır.

Şimdi bu sanat olayına bakış ve yapılması gereken çalışmalara dini grupların, özellikle Risale-i Nur camiasının nasıl yaklaşması gerektiği üzerinde ciddi durmalıyız.

Hayatın yeniden tasarımı zamanın müceddidinin misyonu gereği olarak kabul edilmelidir.

Evet Risale-i Nur perspektifinde 21. yüzyıl medeniyet projesi üzerinde kafa yoralım.
Risale-i Nur akademisi projesinin (RİNAP) bir ana başlığı da olabilir. Veya münhasıran hayatın estetiği, sanatın tüm alanlarında çalışmalar yapılıp eserler ortaya konulmalı.

İhlas kampanyası aslında hayatın mükemmelliği projesi sayılabilir. İhlas söylemden ibaret olmayıp bir hal ve eylem meselesidir. İhlasın bireysel ve toplumsal olarak hayata yansıdığı bir dünya gerçekten yaşanmaya değer, mutluluğun zirvesi bir ortam demektir.
Sanatın düşünce alanında edebi eserler, eylem boyutunda tiyatro, sinema, musiki, mimaride prototip orijinal eserler, yapılar ortaya konulabilir.

Bugün sanat değeri taşıyacak eserler ortaya koymaya kaynaklar ve insan potansiyeline sahip olduğumuzu düşünüyorum.

Ortak akıl, irade ve koordinasyona ihtiyaç vardır.
Un var, yağ var, şeker var. Helva yapabilecek ustalarımız da var şükür.
Kuvveden fiile geçme zamanıdır.

[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.