Hac yolculuğu izlenimleri-8

Muhterem okuyucularım, yedi hafta süren mukaddes beldelerdeki yolculuğumuzu tamamlayarak geçen hafta memleketimize dönmüş olduk. Mekke-i Mükereme, Kâ’be-i Muazzamaya, Harem-i Şerife veda ederek Cidde üzerinden Gaziantep, oradanda Şanlıurfa’ya vardık. Dönüşler ilk gelişlerden biraz daha meşakkatli olabiliyor, uçak kalkış saatinizden ortalama 12 saat önce ayaktasınız, Türkiyede bu altı saat gibidir. Mektep görevlisi kafileyi sayarak otobüslere alır, oradan mektep denilen ilgili kamu kurumundan pasaportlarınız sizi havalimanına götüren şoföre teslim edilir, havalimanına iki saat sonra varırsınız, Diyanet veya Tursab tarafından karşılanırsınız, size verilecek beş litrelik  Zemzem sularınızı aldıktan sonra bagajlarınızı vermek için takriben iki saat dinlenirsiniz, bagajlarınızı THY görevlisi teslim alır, uçuş biletlerinizi beraberinde verir, pasaport kontrolden kısa sürede geçip uçuş peronu son bekleme salonuna alınırsınız, uçağa alınmaya hazırsınızdır, üç saatlik süren uçuştan sonra Türkiyedesiniz, tabii bagaj vermek kolay ama alması çok zor olabilir, birbuçuk, iki saat sürebiliyor, havalimanında hacıları karşılayan binlerce insan var, sevinç ve izdihamdan adım bile atamıyorsunuz, bir hacıyı ortalama dört kişi karşılıyor.

Bu arada gidiş ve gelişimizde biz hacılara ihtimamla hizmet eden, giderken bir hacıya lüzumlu olan gereçler ile el çantası veren, dönerken ihtimamla hazırlanmış olan, Kur’an-ı Kerim hediye eden THY görevlilerine ayrıca teşekkürlerimi arz ederim. Yine Mekke-i Mükeremeye varırken ve ayrılırken yolda biz hacılara kumanya dağıtan, dönüşümüzde Kur’an-ı Kerim hediye eden Suudi mektep görevlilerine de ayrıca teşekkür ederim. Özellikle ortalama iki-üç ay gibi süre zarfında hacılara sağlık hizmetini ulaştıran Sağlık Bakanlığı ve Diyanet görevlilerine teşekkür ederim, arafe gününe kadar 70 bin civarında olan Türk hacılarına, toplamda 300 bin kere polikilinik hizmeti veren gayretli, fedakar, doktor,hemşire, eczacı ve diğer personele de teşekkür etmemek mümkün mü? Onlara da teşekkür ederim. 

Dönüşden sonra yorgun olan hacı mümkünse bir gün dinlenmeli, ben bunu tercih ettim, bir gün sonra hazırladığım davet metnini SMS olarak tüm dost ve arkadaşlarıma göndererek hac ziyaretlerini başlatmış oldum. Üç gün kendi hanemizde, bundan sonraki günlerde ise çalıştığım kurumda Zemzem ve hurma teberrüküne devam ediyorum. Bize ulaşan ve ulaşamayan, benim ulaştığım ve ulaşamadığım tüm arkadaş, dost ve kardeşlerimden Allah razı olsun, ziyaret ve tebrikleşme bir nevi hasret giderme, dualaşma ve bilgi paylaşımı ile geçip gidiyor.

Siz Hacca gidiyorsunuz, hacı oluyorsunuz, bu arada hane halkı, ailenin tamamıda iki aylık Hac yolculuğu süresince manen Hacı moduna girmiş oluyorlar, eve vardığımda, onların da hacı olmuş gibi bir halet-i ruhiye içerisinde olduklarını hissettim, bu etki hala devam etmektedir.

Hac kuralarımızın çekilişinden bu yana gerek, Diyanet, gerek Tursab ve gerekse Suudi Arabistan Hac Bakanlığı ve biz hacılara düşen ayrı ayrı sorumluluklar vardır. Tabii bu sorumluluklar, yılların verdiği tecrübeler ve uygulamalar ile belirli bir seviyeye ulaşmıştır. Ancak yinede benim gözlemlerimde bu sorumlulukların üzerine ekleyeceğim tavsiye niteliğinde bir takım önerilerim bulunmaktadır, bunları kısaca sıralayacak olursam;

Diyanet’e düşen sorumluluklar:
-Suudi Arabistan tarafından uygulanan hac kotasını kaldırmayı, hacı sayısının artırmanın yolunu açmak için gerekli tüm çabayı göstermelidirler.   
-Hac ücretlerini makul seviyelere çekmelidirler, döviz kuru baskısından bir nebze olsa vatandaşı korumak için gerekli bir takım ekonomik adımları atmalıdırlar.
-Hac ücretlerini hac mevsimine yakın zamanda tahsil edilmeli, veya gidene kadar süre içerisinde taksitlere bölünmelidir.
-Daha önce uygulanan, Tursab tarafından hizmet verilecek hacıların ücretlerinin Tursab’a yatırılmasını sağlayarak şirketler arasında müsbet rekabet ortamını sağlamalıdırlar.
-Gerek Diyanet ve gerekse Tursab tarafından hacca gidecek kafiler için görevlendirilecek din ve irşad görevlilerinin en az son beş yıl içerisinde tecrübeli olmaları aranmalıdır.
-Hac vazifesi bittikten sonra hac yapan kişi ile açık uçlu soruları da ihtiva eden açık seçik bir anket yapmalıdırlar.
-Ek olarak sadece yaşlıları kapsayan, hac kafilesi ve programı düzenlemelidirler.
-Otellere daha modern çamaşır makinaları konulabilir, bu hayatın ve zamanın daha etkin kullanılmasını sağlayacaktır.
-Her otelde revir ve her vevirde bir sağlık personeli olmalıdır. 
-Hac sırasında tüm hacılarımıza hizmet veren oteller teftiş edilmelidir, başarılı olanlar ödüllendirilmelidir. 
-Tüm hacı adayları, istisnasız, hacca gitmeden önce digital simülasyon eşliğinde görsel olarak eğitilmelidirler, eğitim alanlara sertifika verilmeli, sertifikası olmayanlar yola çıkarılmamalıdır.

Tursab’a (Türkiye Seyehat Acentaları Birliği) düşen sorumluluklar:
-Hacı adayının bulunduğu her otelde, en az hacı adayının yüzde beşi  kadar ücretsiz tekerlekli sandalye bulundurmalıdır.
-Hac ibadeti sonunda hacıların görüşünü almak için anket yapmalıdırlar.
-Ek olarak sadece yaşlıları kapsayan, hac kafilesi ve programı düzenlemelidirler.
-Otellere daha modern çamaşır makinaları konulabilir, bu hayatın ve zamanın daha etkin kullanılmasını sağlayacaktır.
-Her otelde revir ve her vevirde bir sağlık personeli olmalıdır. 
  
Suud-i Arabistan Hac Bakanlığına düşen sorumluluklar:
-Ücretli taksi ve dolmuşların taksimetrelerinin çalışmasını sağlamalı, hac zamanı süresince fiyatların dengeli olmasını kontrol etmelidirler.
-Harem-i Şerif, Ka’be gibi yoğun olan yerlerin temel giriş ve çıkış kapılarına digital turnike koyularak, her mekandaki hacıların anlık yoğunluğu sayısal olarak bilinerek gerekli giriş ve çıkış ile ilgili yasak ve izinler buna göre yapılmalıdır.
-Hacdaki, Arafat, Müzdelife, Mina, Kâ’be, Harem-i Şerif yoğunlukları mutlaka digital otomosyonlarla yönetilmelidir. 
-Arafattaki çadır ve yerleşim alanları kum ile değilde paket taş ile döşenmelidir.
-Kâ’be ve Harem-i Şerif kısımlarında, Mina ve Müzdelife yollarında yapılan yeni düzenlemeler ve yollar bir an evvel bitirilerek kısa sürede hayata geçirilmelidir. 

Hacı adayına düşen sorumluluklar:
-Her hacı adayı ne olursa olsun, hiçbir zaman israf ve savurganlık yapmamalıdır. Tüketirken, her şeyi kendi malı gibi israf etmeden tüketmeli, başkasının hakkına riayet etmelidir.
-El, ayak bakımlarına çok dikkat etmeli ve temiz tutmalıdır, bir çok bulaşıcı hastalıklar el ile enfekte olmaktadır.
-Mekke ve Medinede tüm kapalı alanlar klimalıdır, bundan kaçamassınız, çaresi; terli iken soğuk su içmeyiniz, yine terli iken klimaya direkt maruz kalmayınız.
-Hacı adayları, yola çıkmadan bir ay önceden konuşma ve tanışma esnasında gerekli olan bir takım kelimelerin Arapça ve İngilizcelerini öğrenmelidirler.
-Hacılar, sabırlı ve hoşgörülü olmaya azami dikkat etmelidirler, sinirlerinizi sınırlayınız, adeta bir gözünüzü kör, bir kulağınızı sağır etmeniz gerekebilir.
-Güçleri yettiğince bol bol ibadet, tavaf, Sa’y yapmalı, Kur’an ve Cevşen okumalıdırlar.
-Gerek otelde, gerek serviste, ve gerekse Harem-i Şerifte lüzüm üzerine yapılan uyarılara dikkat etmeli ve uymalıdırlar.
-Bir ay önceden yürüyüş egzersizleri yaparak günde 15 km yürümeye kendilerini alıştırmalıdırlar.
-Zilhicce ayının ilk on gününde mümkünse, güçleri yetiyorsa oruç tutmalıdırlar.
-Hacıların, otelde her öğün bol verilen yemeklerin hepsini tüketmek zorunda olmadıklarını, tüketebilecekleri kadarını almalarını, tıka basa yememelerini tavsiye ediyorum, bu durum gün içerisinde sizi bitkin düşürerek ibadetlerinizi kısıtlayabilecek duruma gelebilmektedir.
-Hac ibedetinizi eşinizle birlikte yapacaksanız, mümkünse, gücünüz yetiyorsa, iki kişilik müstakil oda tipini seçerseniz daha iyi olur.  
-Bayan hacıların tavaf ve namaz esnasında daha dikkatli olmaları, rahatsız olmamaları için mümkünse izdihamdan kaçınmaları gerekmektedir.

Tüm kalbi duygularımla, bu yıl yapılan hac ibadetimizin kabul olmasını, Âlemi- İslâmın uyanışına vesile olmasını, yaptığımız ibadet ve duların Kabule-Kârin olmasını Cenab-ı Erhamürrahiminden niyaz ederim.  Hac sırasını bekleyen, gitmeyi isteyipde maddi ve bedeni gücü yetmeyen tüm kardeşlerimizin bu ibadetle müşeref olmalarını, gidenlerin de tekrar be tekrar yeniden bir vesile ile gitmelerini can-ı gönülden ister, sizleri Allah’a emanet ediyorum.

Seri yazılarım esnasında dile getirdiğim teknik konulardan dolayı eksiklerimiz ve hatalarımız olmuş ise siz okuyucularımdan affımı rica ediyorum, bu kısa süre içerisinde değinmek istediğim ve ancak değinemediğim bir çok konularıda siz değerli okuyucularımla paylaşmak istemekten gurur duyacağımı hasseten bildirmek isterim, İnşaallah dimağımız ve kalbimiz buna müsait oldukça yeniden sizlerle bu platformda buluşmak arzu ederim. Tevfik Allahtandır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum