Depremden bir yıl aradan sonra

Doğduğum, büyüdüğüm gariban şehir, Cumhuriyet Türkiye'sinin en fakir illerinden biri. Adıyaman’ım gününden beri büyük bir köy gibi idi. İl olması bir şeyi değiştirmedi ki. Bir kaç zaruri mülki idare binaları ve yeni kurulan okullar hariç. Hâlâ 50 senenin üzerinde olan yaşlı kerpiç ve kargir evlerde insanlar yaşamlarını devam ettiriyorlar. Şehir mi köy mü belli değil.

Depremden sonra çok bakımsız olduğu ortaya çıktı. Siz bakmayın şehrin kıyıda köşede büyülü, mantar gibi türeyen, depremde bir anda yıkılıveren, ağır hasar alan rezidanslarına, sitelerine. Bunlar son yıllarda yapılan donatılar. Birçok ailenin yaşadığı, eski mahallelerden; Mara, Alitaşı, Varlık, Bahçelievler, Musalla, Sıratut, Yenipınar, Harhar, Kayalık, Hocaömer, Kapcamii, Eskisaray’da birçok çürük yapılar insanları idare edecek şekilde kullanılıyordu. Şehirde 1954 evvelinden kalma, il olmadan önceki yapılar duruyordu. Yokluk tabii zor, insanlar ne etsin, ne yapsın, sanayi yok, para yok, iş yok, güç yok neticede gelir az, mecburen eski yapılarda hayatlarını idame ettiriyorlar.

Çocukluğumdan beri, aklıma geldi geleli, her gelen yerel yönetim ha bugün ha yarın kentsel dönüşüm sözü veriyor ancak ertesi bahara kalıyor. Sonunda deprem geldi hepsini tuz buz etti. Ayakta kalan bir kaç yapı da dişinden tırnağından artırarak demirini çimentosunu fazla atan garibanların evleri. Eski sokakların, mahallelerin sakinleri, evimiz yola gidecek, önü açılacak, Toki gelecek diye yıllarca umut içinde bekler ve temenni ederlerdi. İşte deprem geldi yıktı. Bari yıkıldı, hadi bakalım kentsel dönüşüme gayret verelim, şehrimizi mamur edelim, elimizi çabuk tutalım, gecikmeyelim, yetkilerimizi ve imkânlarımızı sonuna kadar kullanalım, yaralı, mazlum, mağdur, fakir insanımızın kırık kalplerine, gönüllerine teselli olalım.

Bir gün önce oradaydım. Devletimiz, Afat yaşam alanları, konteyner kentler kurmuş, on binlerce aileye yuva sağlamış, ümit ediyorum yerel yönetimler de yeni yaşam alanlarının yol ve ulaşımını vilayete layık bir hale getirir. Elli yıllık patika bir köy yolu, şu anda binlerce ailenin oturduğu, binlerce aracın ihtiyacını karşılayamaz. Konteyner kentin ara ulaşım yollarını bir an evvel çamur deryasından kurtarmak lazım. Özellikle şehirde sözü geçen vekillerimize, yerel yöneticilerimize, siyasilerimize, mülki idare amirlerine, sivil toplum kuruluşlarına büyük görevler düşüyor. Rabbim çalışanlara gayret ve afetzedelere metanet versin.

Depremde vefat edenlere Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara acilen şifalar diliyorum, geride kalan teselliye muhtaç insanlara sabır ve metanet diliyorum. Bu vesile ile depremin yıldönümüne denk gelen mübarek Mi’rac kandilinizi tebrik ediyorum. Bu akşamki yapacağımız dualarda öncelikle asrın felaketi olarak tabir edilen depremde vefat edenleri dualarımıza dahil etmeyi unutmayalım.

Bu mübarek gecenin hürmetine Filistin ve Gazze’de İsrail zulmüne maruz kalarak Allah yolunda şehit olanlara, rahmet dileyelim. Akan kanların durmasını dileyelim. Bu gecenin hürmetine, yapılacak duaları Rabbim dergah-ı izzetinde kabul buyursun. Rabbim Alem-i İslam’a uyanıklık ve kurtuluş, birlik, beraberlik, refah ve kuvvet versin. Allah’a emanet olunuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum