Genelkurmay, Diyanet, Wikileaks ve iktisadi büyüme

Eski dünya değişiyor.           

Tıpkı eski Türkiye’nin de büyük bir hızla yeni Türkiye’ye dönüştüğü gibi.

İnsanlar Wikileaks meselesine neden bu kadar şaşırdılar, anlayamadım.

Bu tür devlet sırrı kavramı, kimsenin erişemeyeceği bilgi eski dünyanın bir kavramı idi.

Yeni dünyada bilgi, evet her tür bilgi amerikanca tabiriyle “free good” yani erişilmesi zahmetsiz ve bedava bilgi.

Önümüzdeki senelerde bu süreç daha da hızlanacak.

Pozisyonunu, bilginin “serbest/bedava mal” olduğunu bilerek alanlar kazançlı çıkacak.

Saydamlık bir erdem değil, bir zorunluluk haline gelecek.

Ve buna da NORMALLEŞME’nin bir parçası diyeceğiz.

Normalleşen ülkeler daha başarılı olacaklar, iktisadi büyüme oranları daha yüksek olacak.

Türkiye de normalleşiyor ama bu süreci çok sayıda ülkenin arkasından izliyor.

Herkesin çok kesin bir gerçeği çok net görmesi lazım.

Hukuk yapılanması, siyasal kurumları NORMALLEŞMEYEN bir Türkiye düşük standartlı bir demokrasiye yani düşük büyüme oranlarına mahkum olacak.

NORMALLEŞEN bir hukuk ve siyasi yapı ile güçlü iktisadi büyüme ilişkisi birilerinin zannettiğinden çok daha açık ve pozitif bir ilişki.

Eski hukuki ve siyasi yapımızı koruyalım ama yüksek büyüyelim düşüncesi en saçma düşünce.

28 Kasım günü Taraf gazetesinde Sayın Yıldıray Oğur’un “Genelkurmay neden başkanlık?” isimli dört dörtlük bir yazısı yayınlandı.

Yazıda özet olarak 3 Mart 1924 tarihinde aynı kanun maddesiyle kurulan iki kurumun, Genelkurmay ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın (orijinal adlarıyla Diyanet İşleri Riyaseti ve Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Riyaseti) sistem içindeki tuhaf, ANORMAL yapıları ele alınıyor.

Yazıyı internetten arayın, bulun, okuyun, tabloyu çok net göreceksiniz.

Yıldıray Oğur mevcut yapıyı demokratikleşememe olarak yorumluyor.

Benim tercih ettiğim ifade ise NORMALLEŞEMEME.

Siyasi ve anayasa hukuku yapısı normalleşemeyen bir ülkenin doğal olarak demokratikleşmesinden bahsetmek zaten mümkün değil ama bu durumun, bu anormal durumun vurduğu ilk yer gene yurttaşların refah düzeyi oluyor.

Bütün yirminci yüzyıl ve son on sene boyunca kişi başına gelir düzeyi en çok artan ülkeler siyasi ve hukuki yapıları normalleşen, demokratikleşen, batı standartlarında evrilen ülkeler.

Türkiye bu gerçeği çok net algıladığı, siyasi ve hukuki normalleşmenin yüksek büyümenin ön koşulu olduğunu gördüğü ölçüde yurttaşları daha müreffeh bir hayat yaşayacaklar.

Çin olumsuz örneği bu konuda sadece bir parantez, zamanla kimin haklı olduğunu ortaya koyacak.

Hukuki ve siyasi sistem anormalliklerinden arındığı ölçüde kişi başına gelirimiz artacak.

Anayasamızın 117. (Genelkurmay), 118. Maddeleri (Milli Güvenlik Kurulu), 136. Maddesi ve TCK 89. Madde (Diyanet İşleri Başkanlığı) anormal maddeler, anormal düzenlemeler.

Bu düzenlemeler yerli yerinde kaldığı sürece anormal yapımız sürüyor demektir ve tekrar ediyorum, hukuki, siyasi yapısı NORMALLEŞEMEYEN bir ülkede yurttaşlar fakir, işsiz kalmaya devam edecekler demektir.

Demokratikleşme normalleşme demektir.

Normalleşme ise zenginlik demektir.

Star
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.