Filistin için israili boykot girişiminin hedefi
"Filistin İçin İsrail'i Boykot Girişimi" olarak bilinen "Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar (BDS) Hareketi kurucularından Cemal Cuma, hareketin Filistinlilerin haklarına riayet edilmesini sağlamak çağrısıyla başladığını belirtti
Filistinlilere yönelik ihlallerinden ötürü İsrail'i destekleyen markaları boykot etmeye çağıran BDS hareketi, sivil toplum kuruluşlarının çağrısıyla 20 yıl önce kuruldu.
Apartheid Duvar Karşıtı Filistin Kampanyası (Stop The Wall) Koordinatörü Cuma, BDS hareketinin eş kurucuları arasında yer alıyor.
Cuma, BDS hareketinin ortaya çıkış sebeplerini ve amaçlarını AA muhabirine anlattı.
"BDS hareketi, esasen 2005'te Filistinli sivil toplumun, Filistinlilerin haklarına riayet edilmesini sağlamak için İsrail'i boykot, tecrit etme ve ona yaptırım uygulama çağrısıyla başladı." diyen Cuma, bu çağrının, Filistinli mültecilerin ülkelerine dönebilmesi, Batı Şeria'nın işgaline, Filistinlilere yönelik ırkçılığa ve "apartheid"e son verilmesini kapsadığını anlattı.
Cuma, mevcut durumda Filistin halkının BDS hareketi konusunda hemfikir olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"BDS hareketi başlatıldı ve başarısı dünyaya yayıldı. Çok iyi karşılandı çünkü kendisini bir siyasi hareket olarak değil, başından bu yana bir insan hakları hareketi olarak tanıttı. Siyasi çözümden bahsetmedi; ister 1 devletli ister 2 devletli olsun. Şu anda 1 devletli çözümü mü, 2 devletli çözümü mü istediğimize karar verme ayrıcalığına sahip değiliz. Bizler kendi kaderimizi tayin etmek istiyoruz, haklarımıza kavuşmak ve sömürgeci siyonist projeyi sona erdirmek istiyoruz."
Cemal Cuma, Filistinlilerin haklarına ulaşabilmesi için bu projenin son bulması gerektiğini söyledi.
"BU AYRICA, FİLİSTİN SINIRLARINI DA AŞAN BİR SÖMÜRGE PROJESİ"
Cuma, Gazze'de soykırım başladığı andan itibaren BDS'nin uluslararası kamuoyunun harekete geçmesi için uyarıda bulunduğuna değinerek, "Bunun yalnızca Gazze'de soykırım yapmakla ilgili olmadığını, aynı zamanda Filistin davasının içini boşaltmakla da ilgili olduğunu hissediyorduk. Bu ayrıca, Filistin sınırlarını da aşan bir sömürge projesi." diye konuştu.
BDS hareketinin İsrail'in Filistin topraklarındaki işgaline suç ortaklığı yapan en büyük firmaları hedef aldığına işaret eden Cuma, çok sayıda insanın sokaklarda ve üniversitelerde söz konusu firmaların Gazze'deki soykırımına suç ortaklığı etmeyi sonlandırması için çağrıda bulunduğuna dikkati çekti.
Cuma, BDS'nin 18 Eylül'de yaptığı çağrıda limanların ve kurumların işleyişinin engellenmesinin de geçtiğini anlatarak, "Dünya genelinde birçok ülkede reaksiyonlar gördük. Özellikle de örnek olarak İtalya'da yaşananlardan bahsedebiliriz." ifadelerini kullandı.
İtalya'da İsrail askeri gemilerinin geçtiği limanlarda faaliyetleri durdurmaya yönelik eylem yapıldığını belirten Cuma, dünyada bu konuda ses çıkaran kalabalıkların giderek arttığını ve İsrail'in tarihi müttefikleri Fransa, İngiltere gibi ülkelerin de Filistin Devleti'ni tanımaya başladığını vurguladı.
Cuma, İsraillilerin gasbedilen Filistin topraklarında sürekli Filistinlilere saldırdığını, öldürdüğünü ve çiftçilerin kendi tarım arazilerine gitmesini engellediğini söyleyerek, "İsrail'in Gazze'deki soykırımı durdurulsa da devam edecek. Gazze halkının şu anda herhangi bir yaşam kaynağı yok, hayat belirtisi yok, evler, okullar, hastaneler yok." diye konuştu.
"BDS HAREKETİ, DÜNYAYI DURMAMAYA ÇAĞIRIYOR"
Cuma, Gazze halkının 2 yıldır yaşadığı travmanın da ele alınması gerektiğinin altını çizerek, İsrail'in izole edilmesini, uluslararası hukukun uygulanmasını ve suçluların Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından cezalandırılması için baskıya devam edilmesini istedi.
ABD ve Avrupalı ülkelerin İsrail'e verdiği destekten ötürü tepki gösteren Cuma, şunları kaydetti:
"Trump'ın kendisi ve ABD, yalnızca soykırımın işlenmesini sağlamıyorlar, aynı zamanda Gazze'deki soykırımı da tasarlıyorlar. Verdikleri desteği, silahları, binlerce tonluk Gazze'ye düşen bombaları gördük. Bunlar ABD'de üretildi, ABD'liler ve ayrıca başka Avrupalı ülkeler tarafından tedarik edildi. Bu nedenle BDS hareketi, dünyayı durmamaya çağırıyor. Filistinlilerin hakları için çok ama çok yakın bir noktaya ulaştık. İşlediği tüm suçlar nedeniyle İsrail'i sorumlu tutabilmeye çok yaklaştık."
Uluslararası kamuoyuna İsrail'e yönelik askeri sevkiyatları durdurmak için baskı kurmayı sürdürmesi çağrısında bulunan Cuma, Tel Aviv hükümetine karşı askeri ambargo uygulanmasını da istedi.
Cuma, pek çok ülkenin İsrail ile diplomatik ilişki seviyesini düşürmeye başladığını ve bazılarının ise ilişkilerini tamamen kestiğini kaydetti.
aa

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.