Ey Mûsâ! Sen, Rabbinle git, artık onlarla ikiniz savaşın!

Ey Mûsâ! Sen, Rabbinle git, artık onlarla ikiniz savaşın!

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Mâide Sûresi 24-26. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

24-(İsrâiloğulları:) “Ey Mûsâ! Doğrusu biz, (onlar) orada bulundukları müddetçe, oraya ebedî olarak aslâ girmeyiz; onun için sen, Rabbinle git, artık (onlarla) ikiniz savaşın, doğrusu biz (onlarla harb etmektense) burada (bu Tih Sahrâsında) oturacak olan kimseleriz” dediler.

25-(Mûsâ:) “Rabbim! Şübhe yok ki ben, kendimden ve kardeşimden başkasına sâhib olamıyorum; bu sebeble bizimle bu fâsıklar topluluğunun arasını ayır!” dedi.

26-(Allah:) “Artık şübhesiz orası (arz-ı mukaddes) onlara kırk yıl haram kılınmıştır.(*) O yerde (Tih çölünde) şaşkın şaşkın dolaşacaklardır, bu yüzden o fâsıklar topluluğuna üzülme!” buyurdu.(**)

(*)Bu kırk yılın sonunda, Mûsâ (as)’ın yerine geçen Yûşa‘ (as), Filistin’i fethetmiştir. (Celâleyn Şerhi, c. 2, 207)

(**)“Herkes her vakit bütün Kur’ân’ı okumağa muktedir olamaz. Fakat bir sûreye gāliben (çoklukla) muktedir olur. Onun için en mühim makāsıd-ı Kur’âniye (Kur’ânî gāyeler) ekser uzun sûrelerde derc edilerek (yerleştirilerek) her bir sûre, bir küçük Kur’ân hükmüne geçmiş. Demek hiçkimseyi mahrûm etmemek için tevhid ve haşir ve Kıssa-i Mûsâ gibi bazı maksadlar tekrâr edilmiş.” (Zülfikār, 19. Mektûb, 101)