Ey Hürriyet-i Şer'i! Öyle müthiş, güzel ve müjdeli bir sadâ ile çağırıyorsun ki

Ey Hürriyet-i Şer'i! Öyle müthiş, güzel ve müjdeli bir sadâ ile çağırıyorsun ki

Ey mazlum ihvan-ı vatan! Gidelim, dahil olalım

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin DİVAN-I HARB-İ ÖRFÎ adlı eserinden bölümler.)

Hürriyete Hitap

Ey Hürriyet-i Şer'i! Öyle müthiş ve fakat güzel ve müjdeli bir sadâ ile çağırıyorsun, benim gibi bir şarklıyı tabakat-ı gaflet altında yatmışken uyandırıyorsun. Sen olmasaydın, ben ve umum millet, zindan-ı esarette kalacaktık. Seni ömr-ü ebedî ile tebşir ediyorum.

Eğer aynü'l-hayat şeriatı menba-ı hayat yapsan ve o cennette neşvünemâ bulsan, bu millet-i mazlumenin de eski zamana nispeten bin derece terakki edeceğini müjde veriyorum. Eğer hakkıyla seni rehber etse, ağrâz-ı şahsî ve fikr-i intikam ile sizi lekedar etmezse اَلْعَظَمَةُ لِلّٰهِ وَالْمِنَّةُ لَهُ 1 ki bizi kabr-i vahşet ve istibdattan ihraç ve cennet-i ittihad ve muhabbet-i milliyeye davet etti.

Yâ Rab! Ne saadetli bir kıyamet ve ne güzel bir haşir ki, وَالْبَعْثُ بَعْدَ الْمَوْتِ 2 hakikatinin küçük bir misâlini bu zaman bize tasvir ediyor. Şöyle ki:

Asya'nın ve Rumeli'nin köşelerinde medfun olan medeniyet-i kadîme hayata başlamış ve menfaatini mazarrat-ı umumiyede arayan ve istibdadı arzu edenler, يَالَيْتَنِى كُنْتُ تُرَابًا 3 demeye başladılar. Yeni hükûmet-i meşrutamız mu'cize gibi doğduğu için, inşaallah bir seneye kadar, تَكَلَّمَ فِى الْمَهْدِ صَبِيًّا 4 sırrına mazhar olacağız.

Mütevekkilâne, sabûrâne tuttuğumuz otuz sene Ramazan-ı sükûtun sevabıdır ki, azapsız, cennet-i terakki ve medeniyet kapılarını bize açmıştır. Hâkimiyet-i milliyenin beraat-i istihlâli olan kanun-u şer'î hâzin-i cennet gibi bizi duhule davet ediyor.

Ey mazlum ihvan-ı vatan! Gidelim, dahil olalım. Birinci kapısı, şeriat dairesinde ittihad-ı kulub; ikincisi, muhabbet-i milliye; üçüncüsü, maarif; dördüncüsü, sa'y-i insanî; beşincisi, terk-i sefahettir. Ötekilerini sizin zihninize havale ediyorum. Zira davete icabet vâciptir.

Dipnot-1: Azamet ve büyüklük Allah'a mahsustur. Ve yalnız Ona boyun eğilir.
Dipnot-2: Ölümden sonra diriliş haktır.
Dipnot-3: "Ne olurdu, keşke toprak olaydım!" Nebe' Sûresi, 78:40.
Dipnot-4: Beşikte çocuk iken konuştu.